IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2015 15:07
17 AĞUSTOS MARMARA DEPREMİNİN 16. YIL DÖNÜMÜ
17 Ağustos Marmara Depremi’nin 16. yıl dönümü dolayısı ile İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi tarafından "Depreme Duyarlılık Sergisi" açıldı.
ESPARK Alışveriş Merkezi zemin katta düzenlenen serginin açılış törenine, Eskişehir Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Bülent Erkul ve çok sayıda davetlinin katıldı.
"ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK SORUNU DEPREMDİR"
Serginin açılış konuşmasını yapan İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Bülent Erkul, Türkiye’nin hala en büyük sorununun deprem olduğuna dikkat çekerek, Marmara Depremi sonrasında gelinen süreçte alınan önlemlerin yetersiz kaldığını vurguladı. Erkul, Marmara Depreminden 12 yıl sonra yaşanan Van Depreminde verilen kayıpların, kaçak yapılaşmanın, sağlıksız kentleşmenin, yapı denetim sisteminin eksikliklerini ve zaafların varlığını sürdürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. TÜİK verilerine göre ülkemizde 20 milyon civarında yapı bulunduğunu, bu yapılarında yüzde 60’ının 20 yaş ve üzerinde, büyük oranda ruhsatsız ve niteliksiz olduğuna dikkat çeken Erkul, "Buna rağmen daha çok rant amaçlı olan kentsel dönüşüm projeleri dışında deprem kaygısını giderecek adımlar atılmamış, güvenli yaşam sağlanamamıştır. Siyasal iktidarın kentleşme ve imar politikaları bağlamındaki yaklaşımı ve doğal afetleri kader gibi gören anlayış ne yazık ki endişelerimizi arttırıyor. Kentler deprem tehlikesine değil ranta göre düzenleniyor" dedi.
"HÜKÜMET DÖNÜŞÜDEN ELİNİ ÇEKTİ"
Daha sonra söz alan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 17 Ağustos depremi yaşandığında çiçeği burnunda bir belediye başkanı olduğunu anımsatarak, Eskişehir’in de depremi en derin şekilde hissettiğini kaydetti. Eskişehir’de o depremde 33 kişinin hayatını kaybettiğini ve onlarca binanın da ciddi zarara uğradığını söyleyen Ataç, "Biz o dönem tek bir binanın enkazını bir ayda zor kaldırabildik" dedi.
Mevcut siyasal iktidarın bir yandan deprem konusunda yasa ve yönetmelikler çıkardığını, ancak diğer yandan da özellikle de İstanbul’da 270 toplanma alanını imara açtığını belirten Ataç, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur" diyerek eleştirilerde bulundu.
Eskişehir’de de yüzlerce binanın ömrünü tamamladığının altını çizen Ataç şunları söyledi:
"Eskişehir’de tehlikeli binaların hepsinin yıkılıp dönüştürülmesine belediyenin bütçesi yetmez. Hükümet, afet riskli alan olarak belirlediği 56 dönümden bir anda elini çekti. Hükümetin dönüşüm için belediyeye destek olması şart. Tepebaşı bölgesinde 2000 yılından bu yana toplama alanı olarak oluşturulan yerler hala korunuyor. Yeni parklar inşa ediyoruz. Olası bir depremde buraları da toplama alanı olarak kullanacağız. 2001 yılından bu yana da yeni yapılan binalarımızda çok titiz davranıyor, denetimlerden taviz vermiyoruz."
"ARTIK BİR ŞEY YAPILMALI"
Konu ile ilgili son olarak açıklama yapan Eskişehir Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay ise, Eskişehir’de son büyük depremin 56 yıl önce yaşandığını hatırlatarak, 30 sene içerisinde Eskişehir’de bu çapta yeni bir deprem yaşanacağına dikkat çekti. Türkiye’nin en büyük hastalığının unutmak olduğunu söyleyen Günay konuşmasını su sözlerle noktaladı:
"Daha bu sabah Odunpazarı bölgesinde sabah saatlerinde 2,9 ölçüsünde bir deprem yaşandı. Biz ancak çok büyük ölümlerin olduğu zamanlarda ve olaylarda afetleri hatırlıyoruz. Deprem bölgesinde yaşayan bir millet olarak alınan kararları uygularken duyarsız davranmaktan artık vazgeçmeliyiz. Herkes bu işi önemsemelidir. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı ve bundan kaçmamalıdır. Binalarımızı doğru yapmadığımız sürece öleceğiz ve öldüreceğiz. Artık birbirimizi eleştirmek yerine el ele verip bir şey yapmalıyız."
Konuşmaların ardından konuklar "Depreme Duyarlılık Sergisi"ni gezdi. Sergi 17-18-19 Ağustos’ta açık kalacak.