'Yerli tohum' yaşatılsın isteği

         Türk çiftçisinin iki  çeşit tohum kullandığına dikkati çeken Doğu Anadolu Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği Derneği Başkanı Nazmi Ilıcalı, bunlardan birinin asırlardan beri kullanılan yerli tohum, diğerinin ise genleri ile oynanan tek yıllık ve ilk yıl verimi fazla olan kısır tohumlar olduğunu bildirdi. Türkiye'de ortalama olarak 5 milyon çiftçi bulunduğunu, bunun yüzde 80'ini küçük ölçekli çiftçiler oluşturduğunu hatırlatan Nazmi Ilıcalı, şunları söyledi:

"Asırlardır Türk halkını doyuran, atalarımızdan dedelerimizden bize kalan yerli tohumlardır. Örnek olarak İspir fasulyesi, Erzurum'un şalgamı, lahanası, Diyarbakır'ın karpuzu, Manisa'nın Kırkağaç kavunu, Çanakkale'nin domatesi; Doğu Anadolu'nun Kırik, Zerun, Kavlıca, Karakılçık buğdayını sayabiliriz. Bu yerli tohumların verimi düşüktür ama tadı lezzeti, kokusu hiçbir tohumda yoktur. Küçük çiftçiler, küresel tohum şirketlerinin ürettiği sertifikalı tohum yerine yerli tohumları tercih etmektedirler. Açık ifade ile Türkiye'de geleneksel tohumlar ucuzdur. Üretici verim düşüklüğünü bile bile yerli tohumları kullanır.  5553 sayılı tohumculuk kanununa göre yerli tohumların ekimi, çoğaltılması serbest, ancak tohum olarak satılması yasaktır. 2018 yılından itibaren sertifikalı tohum kullanan çiftçilere destek, kullanmayana  destek verilmemesi, yerli tohumlarımızın yok olmasına sebep olacaktır. Destek için sertifikalı tohum ekimi çoğalacaktır. Dona, soğuğa, hastalıklara dayanıklı kırik, zerun,  karakılçık, kavlıca buğdaylarından vazgeçmememiz gerekecek. Bu buğdaylar yerel ekmek ihtiyacımızı karşılar. Sertifikalı tohuma geçersek, lezzetli sağlıklı ekmeğimize veda edeceğiz. Yerli tohumların yaşatılması için herkese görev düşüyor. Yerli tohumların yaşatılması ile ilgili yasaların çıkmasını temenni ediyoruz."

 

FOTOĞRAFLI