IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2015 14:07
DR. İLHAN SERDAROĞLU
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlhan Serdaroğlu, saçlarda zamanla görülen renk değişimi hakkında bilgi verdi.
Op. Dr. İlhan Serdaroğlu, “Saçlarımızın rengini belirleyen ana etmen ailemizden ve atalarımızdan aldığımız genetik miras. Bazı nadir durumlarda hastalık ya da doğumsal anomalilere bağlı olarak saçların rengi değişebiliyor. Bilim adamları halen hangi genler ve düzenleyici moleküllerin sinyal göndererek saç tellerinin istenilen rengi almasını sağladığını çözmeye çalışıyorlar. Derimizin renginin genetik olarak belirlenmesinde rol alan moleküler mekanizmalardan bazıları, saçların renginin belirlenmesinde de yer almakta. Bu yüzden genellikle açık renkli deriye sahip kişilerde sarışın veya açık saç rengi; koyu renk derililerde ise siyah/kahverengi saç renkleri görülüyor.” dedi.
Dr. İlhan Serdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
’’Yaşlandıkça saça rengini veren pigmentler azalır ve saçlar grileşir; zamanla içinde de beyaz renge bürünür. Deri ve saç rengini belirleyen ve genetik sinyallerin hedefi olan hücreler “melanosit”lerdir. Bunlar “melanin” pigmentini üreterek saça ve deriye rengini verir.Melanosit hücreleri içinde 2 tip “melanozom” hücresel organeli vardır: Bunlar içinde yuvarlak olan melanosomlarda kırmızı ve sarı rengi veren “pheomelanin”; oval olanlarda ise siyah ve kahverengi oluşturan “eumelanin” bulunur. Bunların üretilmesi ve hücrelerde depolanması, genetik ve moleküler uyarılar sayesinde gerçekleşen enzimatik ve hormonal reaksiyonlarla olur. Melanositler saç folikülleri içinde saç kılının üretildiği dip kısımda yer alır ve ne zaman melanin üreteceklerini kendilerine bildiren sinyaller alırlar. Melanositler, sadece saçın büyüme evresi olan “anajen” faz içinde melanin üretirler. Saçın dinlenme ve dökülme fazında renk pigmenti üretilmez.’’
Op. Dr. İlhan Serdaroğlu, “Saçın kendi rengi yoktur ve yeni büyümekte olan saç kılları aslında şeffaftır. Büyüme devam ettikçe saç kılı ortasında bir tünel gibi bulunan ve dış kabuk tarafından korunan boşluk kısmına değişik renkte pigmentler girer ve saça rengini verir. Aslında her saçta eumelanin ve pheomelanin pigmentleri değişik oranlarda üretilir ve işte bu benzersiz karışım değişik ton ve renklerde saçların oluşumunu sağlar. Melanositlerin aktivasyonu ve pigment üretimi azaldığı durumda, saçlarımız da grileşir ve beyazlar. Bu aktivasyonun neden azaldığı halen bir sır ve bilinmiyor. Saça rengini veren genetik sırlar çözüldüğünde belki saçların rengiyle genetik olarak oynamak mümkün olabilecek.’’ dedi.