Mahrem asker ve imamları marketteki kontörlü telefon yakalattı

Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM'da FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanmasındaki çok sayıda asker ve sivil imam, bir marketteki kontörlü telefonunun HTS kaydında yapılan analizle deşifre edildi. İtirafçı olan şüphelilerden yüzbaşı H.S.B., "Sorumlu imam bize Sait Nursi ve Fethullah Gülen'in son dönemde dünyaya gelen önemli şahsiyetlerden olduğunu, kıyamet öncesi gelecek son önemli şahsiyetin de askeriye içerisinden hava kuvvetlerinde görevli olacağını söyleyerek benim bu branşa geçmemi istedi" dedi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, örgütü üyesi askeri personel ve kendilerinden sorumlu sivil imamların, deşifre olmamak için kontörlü telefonla iletişim kurdukları belirlendi. İtirafçı olan mahrem asker ve imamların ifadesi üzerine Erzurum'daki bir markette kontörlü telefon olarak kullanılan sabit hattın HTS kayıtları Sulh Ceza Hakimliği kararı ile temin edildi. HTS kayıtları üzerinde yapılan analizde, çok sayıda imam ve askeri personel deşifre oldu.
Kontörlü telefon üzerinden 4 Ekim 2012 ile 2 Mayıs 2015 tarihleri arasında 85 defa arandığı belirlenen kişinin, 2012- 2017 yılları arasında Erzurum'da çalışan Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı 2'nci Hedef Analiz Değerlendirme Kısmı'nda görevli yüzbaşı H.B.S. olduğu tespit edildi. Yüzbaşı H.B.S., 8 Ekim 2017'de gözaltına alınarak Erzurum'a getirildi. H.B.S. itirafçı olarak önemli bilgiler verdiği için tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
'TSK HOCA EFENDİNİN GÖZBEBEĞİ'
FETÖ'cü yüzbaşı hakkında Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan dava açıldı. Örgütle ilk tanışmasının Ankara'da ortaokul son sınıftayken 1996 yılında olduğunu anımsatan H.B.S., iddianamede yer alan ifadesinde derslerinin çok iyi olması nedeniyle örgüt evlerine götürüldüğünü söyledi. Abilerden M.K.'nin askeri liseler sınavına girmesini istediğini belirten H.B.S., "Hoca efendinin TSK'yı gözbebeği olarak gördüğünü söyledi. Annem ve babam benim askeriyeye gitmemi istemiyordu. Ancak M.K. babamı da ikna etti. Bana babamın vazgeçme ihtimaline karşı Fen Lisesi sınavlarında cevapları yanlış işaretlememi tembih etti. Askeri lise sınavını asil 98'inci sırada kazandım. Fen Lisesi sınavını cevapları yanlış işaretlediğim için kazanamadım, babam yine askeri liseye gitmemi istemedi. Ancak ben M.K.'nin telkinleri ile gitmek istediğimi belirttim ve ısrar edince mecburen göndermek zorunda kaldı" diye konuştu. 
'KIYAMETTEN ÖNCEKİ SON ŞAHSİYET HAVA KUVVETLERİNDEN'
1998 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ne kayıt yaptırdığını bildiren itirafçı yüzbaşı, 2 yıl sonra İ.B. isimli askeri öğrenci ile grup yapıldığını söyleyerek, "2002 yılında okuldan mezun olarak Kara Harp Okulu'na geçtik. Sorumlu imam bize, Sait Nursi ve Fethullah Gülen'in son dönemde dünyaya gelen önemli şahsiyetler olduğunu, kıyamet öncesi gelecek son önemli şahsiyetin de askeriye içerisinden Hava Kuvvetleri'nde görevli olacağını söyleyerek benim bu branşa geçmemi istedi. Hava Harp Okulu sınavlarına girdim. Sağlığı geçtim, son uçuşta elenerek Kara Harp Okulu'na geçtim" dedi.
'ÖRGÜT EŞİNİN BAŞINI AÇTIRMASINI İSTEMİŞ'
Örgütteki imama başvurup evlenmek istediğini söylediğini anlatan H.B.S, bunun üzerine Türkçe öğretmenliği mezunu şimdiki eşi T.S. ile tanıştırıldığını hatırlattı. H.B.S. itiraflarına şöyle devam etti:
"Görüşmenin olumlu geçmesiyle 2009'da eşim ile evlendik. Eşimle tanıştığımda başı kapalıydı, ancak sorumlu imam açtırmamı istedi. Ben de tespit edilmemek amaçlı açtırdım. Bir süre sonra sorumlu imam, eşimin işe giremediğini biliyordu. Bana 2010 yılında yapılacak KPSS sınavı için muhtemel çıkacak soruların kendisinde olduğunu, eşimle birlikte gelerek sorulara bakmasını telefonda bana söyledi. Kendimce adil olmadığını düşünerek hakka girmek istemediğimden dolayı eşimi götürmedim. Eşime de bu konu hakkında bilgi verdim. Eşim soruları görmeden sınava girdi ve kazanamadı. Daha sonra benimle tartıştı. Ancak ilerleyen süreçte vebal almadığımız için iyi yaptığımı bana söyledi."
'İMAM İHA'LARI SORUYORDU'
Erzurum'da göreve başladıktan sonra 2015 yılı Temmuz ayında 9'uncu Kolordu Komutanlığı İstihbarat Şube'ye atamasının yapıldığını ifade eden H.B.S., 2 ay kadar bu şubede çalıştıktan sonra Hava Meydan Komutanlığı'nda bulunan İnsansız Hava Aracı (İHA) taburuna kurs için gönderildiğini aktardı. Kurs sonrası atamasının İHA taburuna yapıldığını anlatan H.B., "İHA taburuna geçtikten sonra Cevdet kod personeli ve orada bulunan İHA uçak sayısı, uçakların özellikleri, nerede görev yaptıkları, İHA'ların silahlı olup olmadığını, taşıdıkları kameraların özelliklerini, uçuş menzillerini ve hangi bölgelerde keşif ve gözetleme faaliyetleri yaptığımızı sormaya başladı. Ayrıca gördüğümüz terör hedeflerini vurup vurmadığımızı da sorardı. Ben de kullandığımız İHA ve kameraların markalarını ve modellerini vererek internette detaylı bilgilerinin olduğunu söyledim. Ayrıca bulunduğumuz taburun görebildiği Diyarbakır, Bingöl, Bitlis, Van hattının kuzey kesimi olduğunu, görülen hedefleri bizim bildirdiğimizi, ancak kararı da komuta katının verdiğini belirttim. Toplantılara daha seyrek olarak 15 Temmuz darbe girişimine kadar devam ettim. Dini duygularla girmiş olsam bile bu yapı içerisinde bulunduğum dönemler için pişmanım" diye konuştu. 
1,5 YIL CEZA ALDI
Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında H.B.S., 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan önce 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. H.B.S.'nin cezası etkin pişmanlık yasası gereği yapılan indirimle 1 yıl 6 ay 22 güne düşürüldü ve cezası ertelendi.