Güncelleme Tarihi:
ERZURUM (AA) - Kars'ta kaybolduktan sonra cesedi eski bir tabyada bulunan 9 yaşındaki Mert Aydın'ın öldürülmesiyle ilgili davanın gerekçeli kararı açıklandı.
Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan 10 sayfalık gerekçeli kararda, duruşma tutanağı, sanık beyanı, raporlar, kamera görüntüleri ve diğer deliller yer aldı.
Kars'ta yaşayan sanık ve maktulün öncesinden yakın samimiyetleri olmadığı, amca ve babalarının işlettiği iş yerleri ile küçük bir ilde yaşamanın etkisiyle birbirlerini tanıdığı belirtilen kararda, suç tarihinde maktulün 8, sanığın ise 22 yaşında olduğu ve sanığın cezai ehliyetini etkileyecek herhangi bir ruhsal rahatsızlığının bulunmadığı ifade edildi.
Olayla ilgili bilgilerin de yer aldığı kararda, maktulün, karşılaştığı sanıkla bir süre sohbet ettikten sonra kendisini eve bırakmasını istediği, bunu kabul eden sanığın, aracına bindirdiği maktule Kars-Ardahan karayolu Mal Pazarı ve Samanpazarı mevkisinde aracını kullandırttığı kaydedildi.
Kararda, sanığın daha sonra maktul ile halk arasında "Çöplük mevkisi" olarak bilinen Karadağ Mahallesi Eski Topçu tabyasına gittiğine değinilerek, kısa süren sohbetin ardından evine dönmek isteyen maktulü döven sanığın, "cinsel saldırı" eylemini burada gerçekleştirdiğine işaret edildi.
Sanığın, cinsel saldırı eylemini yakınlarına söyleyeceğini dile getiren maktulü, suçunu örtmek için yerde bulduğu koli taşımada kullanılan plastik iple boğarak öldürdüğü vurgulanan kararda, "Maktulün cansız bedenini önceleri tabya olarak kullanılan binanın içine atıp üzerine birkaç tane taş koyan sanık, olayın ardından önce Kars, ardından Erzurum'a gelerek iş aramış, iş bulamayan sanık parasının da bitmesi sonucu tekrar Kars'a döndüğünde yapılan takip sonucu yakalanmıştır" ifadeleri yer aldı.
-Takdiri indirim neden uygulanmadı?
Sanık hakkında, suç tarihinde 15 yaşından küçük olan maktule karşı bir suçu gizlemek için "kasten öldürme", "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından kamu davası açıldığı hatırlatılan kararda, sanığın soruşturma aşamasında suçlamaların tamamını kabul ettiği, kovuşturma aşamasında ise sadece "öldürme" suçunu kabul ettiği belirtildi.
Kararda, takdiri indirimin neden uygulanmadığı hususunda da Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2008/9-13 (E), 2008/41 (K) ile TCK'nın 62/2 maddesi örnek gösterilerek, şöyle denildi:
"Sanığın, toplumsal baskıya daha fazla maruz kalmama düşüncesiyle ve cezadan kurtulma amacıyla sonradan bir savunma geliştirdiği görülmüş, bu yönüyle itibar edilmemiştir. Kasten öldürme suçunda iki nitelikli durumun birleşmesi, fiilden sonra sanığın, maktulü dağlık bir alanda terk ederek kimseye haber vermeksizin oradan ayrılmış olması, kendiliğinden teslim olmak bir yana bu yönde gerçeğe aykırı savunma geliştirmiş olması, fiilden sonra maktulün üzerine taşlar yığmış olması, yine fiilden sonra Erzurum'a kaçıp parası bittikten sonra tekrar Kars'a dönmüş olması, somut ve kesin delillere rağmen cinsel saldırıya ilişkin savunmasında inkarda bulunarak pişmanlık göstermemesi, diğer suçlamalar yönünden 'pişmanım' şeklindeki ifadesinin mahkememizce samimi görülmemesi hususları karşısında mahkememizce sanığın fiilden sonra ve yargılama aşamasındaki davranışları gözetilerek lehine takdiri indirim yapılmasına gerek olmadığı düşünülmüştür."
-Karar
Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Aralık 2014'te yapılan duruşmada sanık Aykut Balk'ı, TCK'nın 82. maddesi uyarınca "bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet, TCK'nın 103. maddesi gereğice "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 21 yıl ve TCK'nın 109. maddesi kapsamında "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 15 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.