"Fosil kökenli yakıtlar gelecek nesil için tehdit"

Güncelleme Tarihi:

Fosil kökenli yakıtlar gelecek nesil için tehdit
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2016 13:11

- Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Bayhan:- "Enerjinin büyük bir kısmı fosil kökenli kömür, petrol türevleri ve doğalgaz gibi yakıt türlerinden elde ediliyor. Bunların yanması sonucu atmosfere binlerce ton karbondioksit salımı gerçekleşiyor"-"Gelişmiş ülkeler, özellikle karbondioksidi azaltmak için fosil kökenli yakıtlar yerine su, rüzgar, dalga, güneş, ve hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir temiz enerji kaynaklarını öneriyor. Bunların karbondioksit salımı söz konusu değil"

Haberin Devamı

ERZURUM (AA) - İLHAMİ ERKILIÇ - Atatürk Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkez Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Kemal Bayhan, fosil kökenli yakıtlar ile atmosfere binlerce ton karbondioksit salımının gerçekleştiğini, bunun gelecek nesil için bir tehdit olduğunu söyledi.

Bayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karbondioksidin orantısız artmasına bağlı olarak sera etkisi denilen iklim değişikliğinin meydana geldiğine dikkati çekerek, atmosferdeki karbondioksit ve diğer gazların etkisiyle güneş ışınlarının bir kısmının geriye yansımayıp dünyanın ısınmasına, buna bağlı olarak da iklim değişikliğine neden olduğunu aktardı.

Tüm ulusların küresel ısınmanın önüne geçmek ve bu felaketle karşılaşmamak amacıyla karbondioksit miktarını azaltma çabası içerisine girdiğini belirten Bayhan, karbondioksidi azaltmanın çeşitli yolları olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

Haberin Devamı

"Bunlardan en önemlisi fosil kökenli yakıtların kullanılmamasıdır. Enerjinin büyük bir kısmı fosil kökenli kömür, petrol türevleri ve doğalgaz gibi yakıt türlerinden elde ediliyor. Bunların yanması sonucu atmosfere binlerce ton karbondioksit salımı gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkeler özellikle karbondioksidi azaltmak için fosil kökenli yakıtlar yerine su, rüzgar, dalga, güneş, ve hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir temiz enerji kaynaklarını öneriyor. Bunların karbondioksit salımı söz konusu değil. Ülkeler yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapıyor, parasal destekler sağlıyor. Yeter ki insanlar fosil kökenli yakıtlardan vazgeçsinler daha yaşanabilir dünyaya sahip olsunlar."

Bahan, oluşturulan karbondioksit miktarının "karbon ayak izi" olarak tanımlandığını anlatarak, karbon ayak izinin kişi başına yılılık dünya ortalamasının yaklaşık 4-5 ton olduğunu ve bunu 2 ton düzeyine indirmek için çeşitli çalışmalar yaptığını dile getirdi.

- "Herkes bir şey yapabilir"

Kişilerin kendi karbon ayak izini hesaplayarak daha az karbon salımına katkı sağlayabileceklerine dikkati çeken Bayhan, şöyle dedi:

Haberin Devamı

"Kişiler yaşam tarzlarını değiştirme yoluna giderek karbondioksit miktarını azaltırlarsa gelecek için daha temiz ortamda yaşama şansına sahip olacağız. İnternet ortamında karbon ayak izini hesaplama makineleri var. Bu internet sitelerindeki hesaplama makinesine kişi, günlük faaliyetlerini girerek karbon ayak izini hesaplayabilmektedir ."

Prof. Dr. Bayhan, otomobil kullanıldığında atmosfere daha fazla karbondioksit verildiğini, bunun yerine toplu taşıma tercih edilirse üretilen karbondioksit miktarının daha düşük olacağını, yine evlerde kullanılan eski teknolojiye sahip araç gereçlerin, (A) grubuyla değiştirilmesi, binaların ısı yalıtımının yapılması ve tasarruflu aydınlatma cihazları kullanılması gibi önlemlerle herkesin kendi karbon ayak izini küçültebileceğini sözlerine ekledi.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!