IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2016 10:10
Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi
Dr.Savaş Eğilmez, “Türkiye’nin güvenliği için hayati meselelerden birisi, Suriye ile mevcut sınır hattının DAEŞ ve diğer terör örgütlerinden tamamen temizlenmesidir.” dedi.
Dr. Savaş Eğilmez, yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Türkiye DAEŞ’i, Halep’in kuzeyinden temizlemek için uluslararası bir operasyon yapılması ve güvenli bir tampon bölge oluşturulması konusunda ısrarlı.
Böyle bir operasyon Daeş’e büyük bir darbe vuracak, Suriye’nin kuzeyinde yer alan ılımlı muhalefeti güçlendirecek ve YPG’nin batıya doğru ilerleyeşini durduracaktır. Bu sonuçlar her anlamda Türkiye’nin işine gelcektir. Küresel güçlerin bu plana sıcak bakmamasının en önemli sebebi de, bu durumdan Türkiye’nin daha kârlı çıkacak olmasıdır. Onlar için ılımlı muhalefetin güçlenmemesi, YPG’nin güç kaybetmemesi, DAEŞ’e büyük bir darbe vurmaktan daha öncelikli bir konu.
Türk Devleti de bu durumun bir an önce hayata geçirilmesi için özellikle son zamanlarda önemli adımlar atmaya başladı. Bunun en önemli işaretlerinden birisi de, Türkiye’nin DAEŞ’in kontrolü altındaki Cerablus sınırındaki mayınları temizlemeye başlamasıdır.
Kaynaklar, ABD, Rusya ve Türkiye’nin bir anlaşma üzerinde mutabık kaldıklarını belirtiyor. Bu anlaşmaya göre Ankara’nın Suriye’de oluşturmak istediği tampon bölge, Akdenize kadar uzatılmayacağı şartıyla, Rusya buna herhangi bir engel çıkarmayacak. Yine kaynaklara göre Türk-Rus ve Amerikalı irtibat subaylarının, bir kaza kurşunun atılmaması veya Türk ve Rus güçlerinin herhangi bir şekilde karşı karşıya gelmemesi için sürekli birbirleriyle temasta olduğunu belirtiyor.
Türkiye’nin Suriye üzerindeki çıkarlarına en büyük darbeyi, Rusya’nın bölgedeki varlığı ve günden güne artırtığı faaliyetleri vurmaktadır. Moskova, Ankara’nın Suriye’deki her adımının önüne set çekmeye çalışıyor. Rusya, bölgedeki askeri gücünü her geçen gün artırarak, Türk Devletine meydan okumaya çalışıyor. Şu da bir gerçek ki, Rusya düzenlediği saldırılarla, Tükiye’nin bölgedeki desteklediği grupları zayıflatmış, hareket alanlarını daraltmıştır. Bu durumu fırsat bilen bir diğer terör örgütü YPG de, Fırat’ın batısındaki bölgeye ilerlemeye başlamıştır.
Türk devleti, ciddi olası risklere ve Rusya ile karşı karşıya gelme durumuna rağmen her an ileri bir harekete geçebileceğinin emarelerini artırmış durumda. Ve Suriye meselesindeki taraflar, Türkiye’nin bu konuda ne kadar kararlı olduğunun çok açık bir şekilde farkına varmış durumdalar.
Türkiye öyle ya da böyle Cerablus-Azez hattını kendisine yönelebilecek her türlü tehlikeye karşı kapatacak. Ankara’nın son günlerde gösterdiği refleksler, yakın zamanda güvenli bölge için önemli gelişmelerin yaşanacağını gösteriyor. Türk Devleti, Cerablus-Azez hattında iki terör örgütü DAEŞ’in de YPG’nin de varlığına tahammül etmeyeceğini kesin bir şekilde defalarca dile getirmiş, son günlerde de bölgenin kendisi için güvenli bir hale getirilmesi için her adımı atacağını gösteren faaliyetlere başlamıştır.”