Acılı Baharat Rosaceası Hastalığını Tetikliyor!
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2015 11:25
ACILI BAHARAT ROSACEASI HASTALIĞINI TETİKLİYOR!
Özel Elit Polikliniği Hekimlerinden Dr. Şerafettin Saraçoğlu, yüzdeki kızarıklığın ciddiye alınması gerektiğini belirterek, acılı baharatların Rosaceası hastalığını tetiklediğini kaydetti.
Saraçoğlu, “Rosaceası olduğu halde bir çok insan sorununu bilmeden hayatına devam ediyor. Hatta kırmızı yüz görünümünü sağlıklılık göstergesi olarak kabul edenler dahi mevcut. Fakat rosacea kronik, tedavi edilmezse sorunların zamanla arttığı bir deri rahatsızlığıdır. Tanı koyulması oldukça kolay olan bu rahatsızlıkta tedavi zahmetlidir” dedi.
Rosacea veya halk arasındaki adı ile “Gülleme-Gül Hastalığı” derinin sık görülen hastalıklarından olduğunu dile getiren Dr.Şerafettin Saraçoğlu, “Genellikle diğer insanlara göre yüzde daha kolay kızarma, sıcak basması gibi sorunlar gelişen bir rahatsızlıktır. Kızarıklık genellikle burun çevresinden başlar ve çok yavaş bir hızla yanaklara, çeneye ve alına yayılır. Tedavide öncelikle dikkat edilmesi gereken kurallar vardır; Güneşten korunmalı, Sıcak banyo yapmamalı, Soğuk sıcak geçişlerinden korunmalı, Rüzgardan, buhardan sakınmalı, Aşırı egzersizden kaçınmalı, Alkol almamalı, Sıcak gıdadan sakınmalı, Acılı baharatlardan kaçınmalıdır. Bunlar genellikle Rosacea sorununu arttırabilen veya alevlendirebilen fiziki etkenlerdir. Bunun yanında hastaların yakınmayı arttırdığını düşündükleri etkenler de irdelenmeli, gerekirse ve mümkünse hayatlarından çıkartılmalıdır.” diye konuştu.
Dr. Şerafettin Saraçoğlu, ana tedavi olarak, yüzdeki kızarıklığı kontrol etme amaçlı genellikle krem veya jel formunda ilaçlar kullanıldığını ifade ederek, “Bazı durumlarda ağız yoluyla alınan ilaçlarla tedavi etmek de gerekebilir. Kızarıklığın kalıcı hal aldığı vakalarda damar tedavisinde kullanılan Lazer veya yoğun ışık kaynakları ile tedavi ile kızarıklık azaltılabilir. Derinin kalınlaşması ve deforme olmasına neden olan tablolarda lazerle veya radyofrekans cihazları ile kalınlaşmış deri bölgelerinin soyulması ile daha normal görünümlü bir deri elde etmeye çalışıyoruz.” dedi.
Saraçoğlu, “Rosaceası olduğu halde bir çok insan sorununu bilmeden hayatına devam ediyor. Hatta kırmızı yüz görünümünü sağlıklılık göstergesi olarak kabul edenler dahi mevcut. Fakat rosacea kronik, tedavi edilmezse sorunların zamanla arttığı bir deri rahatsızlığıdır. Tanı koyulması oldukça kolay olan bu rahatsızlıkta tedavi zahmetlidir” dedi.
Rosacea veya halk arasındaki adı ile “Gülleme-Gül Hastalığı” derinin sık görülen hastalıklarından olduğunu dile getiren Dr.Şerafettin Saraçoğlu, “Genellikle diğer insanlara göre yüzde daha kolay kızarma, sıcak basması gibi sorunlar gelişen bir rahatsızlıktır. Kızarıklık genellikle burun çevresinden başlar ve çok yavaş bir hızla yanaklara, çeneye ve alına yayılır. Tedavide öncelikle dikkat edilmesi gereken kurallar vardır; Güneşten korunmalı, Sıcak banyo yapmamalı, Soğuk sıcak geçişlerinden korunmalı, Rüzgardan, buhardan sakınmalı, Aşırı egzersizden kaçınmalı, Alkol almamalı, Sıcak gıdadan sakınmalı, Acılı baharatlardan kaçınmalıdır. Bunlar genellikle Rosacea sorununu arttırabilen veya alevlendirebilen fiziki etkenlerdir. Bunun yanında hastaların yakınmayı arttırdığını düşündükleri etkenler de irdelenmeli, gerekirse ve mümkünse hayatlarından çıkartılmalıdır.” diye konuştu.
Dr. Şerafettin Saraçoğlu, ana tedavi olarak, yüzdeki kızarıklığı kontrol etme amaçlı genellikle krem veya jel formunda ilaçlar kullanıldığını ifade ederek, “Bazı durumlarda ağız yoluyla alınan ilaçlarla tedavi etmek de gerekebilir. Kızarıklığın kalıcı hal aldığı vakalarda damar tedavisinde kullanılan Lazer veya yoğun ışık kaynakları ile tedavi ile kızarıklık azaltılabilir. Derinin kalınlaşması ve deforme olmasına neden olan tablolarda lazerle veya radyofrekans cihazları ile kalınlaşmış deri bölgelerinin soyulması ile daha normal görünümlü bir deri elde etmeye çalışıyoruz.” dedi.