Güncelleme Tarihi:
ERZURUM (AA) - Erzurum'da, Yeşilçam'ın emektarları ve Türk sinemasının usta isimleri Selahattin Taşdöğen, Tuğrul Meteer, Yusuf Sezgin ve Nuri Alço, 12. Uluslararası Kar Film Festivali kapsamında öğrencilerle bir araya geldi.
Atatürk Üniversitesi Nenehatun Kültür ve Gösteri Merkezi'nde, moderatörlüğünü İrfan Hıdıroğlu'nun yaptığı söyleşide usta isimler sanat hayatlarına dair tecrübelerini anlatarak, eski ve yeni sinema kuşağını değerlendirdi.
Yaşilçamlı olmanın ayrıcalık olduğunu öne süren Alço, sektörün eski dönemlerine duyduğu özlemi dile getirdi.
Alço, bu sektörde yaşananların geçmişte olmadığını ve şimdilerde birlik ve beraberliğin sağlanamadığını aktararak, "Eski tiplemelerin yerini şimdilerde kimse dolduramadı. Örneğin bir Kemal Sunal’ın yerini Ali Sunal dolduramaz" dedi.
Oyunculuk kariyeri boyunca kötü adam olarak anılan Alço, şöyle konuştu:
"İyiki de ilk günden beri bu rolü oynadım. Çünkü eskiden pespaye adam imajını değiştirdiğime inanıyorum. Aynı zamanda ailelerin çocuklarına kimsenin verdiği içeceği içme dediği için de iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum. Yine aynı film projeleri önüme gelse yine oynarım."
Kariyeri boyunca yaklaşık 71 dizide rol alan ve çeşitli tiyatrolara katılan Taşdöğen, yeni sinema kuşağını eleştirdi.
Taşdöğen, günümüzde sanat anlayışının para ile eşdeğer tutulduğunu savunarak, "Bugünkü şartlarda iki dizide rol alan oyuncu burnundan kıl aldırmıyor. 50 tane korumayla geziyor ve kendisine asistan aracılığıyla ulaşabiliyorsunuz. Çünkü, bu insanlar şımarmış" diye konuştu.
Yeşilçam’ın bir diğer ismi Meteer, emeklerinin karşılığının günümüze oranla tam karşılanmadığını ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Emeğimizin karşılığını sadece ben değil, hiç kimse almadı. Cüneyt Arkın bile dünyaya bir daha gelsem dizi oyunculuğu yaparım dedi. Bunu Cüneyt Arkın bile diyorsa kimse emeğinin karşılığını almamış demektir."
Yeşilçam’da 300’e yakın filminde rol almış Sezgin ise dönemin film çekimleriyle ilgili olarak, "Bizim zamanımızda birlik ve beraberlik vardı. Kameralar büyüktü ve taşımak zordu. Teknik imkanlar kısıtlıydı fakat paylaşım, birlik ve beraberlik duygusu olduğu için bu zorluklar kolay bir şekilde aşılabiliyordu. Şimdi her şey çok değişti" diye konuştu.