IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2015 09:45
NACİ GÜN
Dünya Gıda Günü münasebetiyle bir basın bülteni yayınlayan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Naci Gün, dünya üzerinde gıdanın stratejik konumunun her geçen gün daha da arttığını belirterek, ülkemizdeki gıda israfına değindi. İl Müdür Vekili Naci Gün, yayınladığı mesajda “Farkında mıyız sahip olduğumuz mal ve imkanlar artıyor ama keyfimiz, mutluluğumuz aynı oranda artmıyor. Çok üretiyoruz ama daha fazla israf ediyoruz.Çok kazanıyor, harcıyor, tüketiyor, israf ediyor ama paylaşmıyoruz.Dengesiz ve yanlış beslenerek bozduğumuz sağlığımızı düzeltmek için doktor doktor dolaşıyor, diyetisyenlerden yardım istiyor, varımızı yoğumuzu tüketiyoruz. Bütün bunlar yaşadığımız hayatın içinden gerçek olan fotoğraf kareleridir” diye konuştu.
Erzincan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Vekili Naci Gün mesajında “Kültürümüzde; yemeğini artık bırakma arkandan ağlar, damlaya damlaya göl olur, kanaat gibi devlet olmaz, aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz, ak akçe kara gün içindir, komşu komşunun külüne muhtaçtır, har vurup harman savurma, işten artmaz dişten artar, çoğu zarar azı karar, ayağını yorganına göre uzat gibi atasözleri ve deyimler kültürümüzde var olan değerlerdir. Günümüzde yaşanılan tüketim çılgınlığı ve israf kültürümüzde var olan bu değerleri aşındırmıştır. Medya reklam vb. araçlar tüketim çılgınlığını tetikleyen sebeplerin başında yer almıştır. Bizler her ne kadar israfı suyun fazla akıtılması lambaların fazla yanması ekmeğin çöpe atılması olarak görüyorsak ta israf gereksiz ve yersiz harcanan herşeyi kapsamakla birlikte insanoğlunun kendisine sunulan her türlü imkânı etkin verimli yerinde ve gereği gibi kullanamaması, ölçüsüz şekilde saçıp savurması, çöpe atması ve elden çıkarması olarakta tanımlayabiliriz.Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) insanların yeterli ve kaliteli gıdaya ulaşma hakkı olarak tanımladığı gıda güvencesinin sağlanamaması günümüzün en temel sorunlarından biridir. Bu sorunların bazıları şunlar olup;Küresel ısınma, kullanılabilir suyun azalması, tarım arazilerinin verimsizleşmesi ve tuzlanması, erozyon, ürün, hastalık ve zararlılarının direnç kazanması, tarım arazilerinin miras yoluyla küçülmesi, hızlı nüfus artışı, köyden kente göçün artması, yüksek gıda fiyatları, tarımsal ürün kayıpları, bilinçsiz tüketim, israf, düşük gelir ve işsizlik gibi nedenlerle gıda güvencesi sağlanamamaktadır.Bu gelişmeler özellikle fakir ülkelerde gıdaya erişimi giderek zorlaştırmakta hatta imkânsız hale getirmektedir. Gelinen noktada dünyada bir taraftan açılıp yoksulluk ve bu nedenle vuku bulan ölümler diğer taraftan ise tüketim çılgınlığı paylaşmama ve sahip olunan kaynakların israfla yok edilmesi ile aşırı ve bilinçsiz beslenme nedeniyle ortaya çıkan hastalık ve ölümlerle karşı karşıyayız.Dünya genelinde yaklaşık 2 milyon insan sağlıklı olabilmek için yeterli vitamin ve minarelleri alamamaktadır. Buna bağlı olarak ta yılda yaklaşık 10 milyon insan ise açlıktan hayatını kaybetmektedir.Dinimizin de yasakladığı ve haram kıldığı israf bizim yaşam tarzımız olmamalıdır. Millet olarak tasarruf ettikçe zenginleşen zenginleştikçe tasarrufu artan bir ülke ve millet olmak zorundayız.Şu anda dünyada yılda sekiz yüz yetmiş milyon yani dünya nüfusunun % 125’i yetersiz besleniyor. Yılda on milyon insan açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybediyor. Buna rağmen bir yılda dünyada 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. İsraf edilen 1.3 milyar ton gıdanın dörtte biri aç insanlara ulaştırılabilse bu ölümler olmayacaktır”. dedi.
EKMEK İSRAFI TÜRKİYE’DE HAT SAFHADA
Türkiye’de özellikle ekmek israfının hat safhada olduğuna değinen İl Müdür Vekili Naci Gün “Bizim kültürümüzde bizim medeniyetimizde bizim aile yaşantımızda ekmeği bırakınız çöpe atmayı yerde görülürse alınır öpülür ve baştan yukarı bir yere konularak kurda kuşa yem olarak verilir.İşte onun için bizim ecdadımız zenginde olsa fakirde olsa ekmeği sadece bir gıda maddesi olarak görmemiş bir nimet olarak bakmış ona her türlü saygıyı ve her türlü hürmeti göstermiştir. Buna rağmen nimet olarak adlandırdığımız ekmek maalesef israf edilmektedir.Toplumumuzun kutsal değerlerinden biri olan sofralarımızın baş tacı nimet olarak kabul edilen ekmek aynı zamanda alın terini paylaşmayı ve bereketi ifade etmesine rağmen dünyada ve ülkemizde en fazla israf edilen gıda maddesinin ekmek olduğu bilinmektedir.Üretilen ekmeğin önemli bir kısmı ne yazık ki gıda olarak tüketilmeyerek çöpe atılmakta yada hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.Yüz milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlık nedeniyle milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bir dünyada diğer gıda maddeleriyle beraber ekmeğinde israf edilmesi yürek yaralayan bir olgudur. Zira israf edilen sadece ekmek değil çiftçinin emeği, alın teri ve milli servetimizdir.Ülkemizde 2013 yılında yapılan bir araştırmada;Kişi başı günlük ekmek tüketimi 284 gr., Kişi başı günlük ekmek israfı 16.2 gr., Ülke genelinde günlük israf 4.9 milyon adet, 1 yıllık israf edilen ekmek 1.79 milyar adet, 1 yıllık israf bedeli ise 1.3 milyar TL’ ye ulaşmaktadır. İsraf edilen bu 1.3 milyar parayla; 100 yataklı 68 hastane, 16 derslikli 294 okul, 300 öğrenci kapasiteli 217 yurt ve 413 km bölünmüş yol yapma imkanı vardır.Yine yapılan bir araştırmada;Her kesimden insanın ekmeğin israf edilmesinin hoş görülmez bir davranış olarak kabul edilmekle birlikte bu durumun köyü niyetten ziyade ihmal ve bilgisizlikten kaynaklandığı tespit edilmiştir. Yine bayatlamış ekmeğin çöpe atılması ya da hayvanlara verilmesi de israf olarak değerlendirilmemiştir.Ülke olarak ekmek israfını önlemek için şunları yapabiliriz: Fırınlarda ihtiyaçtan fazla üretilmemeli ve bayat ekmek iade olarak kabul edilmeli, Fırınlarda satılmayıp ertesi güne kalan ekmekler ücretsiz yada daha düşük fiyata ihtiyaç sahiplerine verilmeli, Ekmek evlere ve kurumlara ihtiyaçtan fazla almamalı, Toplu yenen yerlerde ekmek üstü kapalı ve ambalajlı olarak sunulmalıdır, Sofralara ekmekler dilimlenmiş olarak konmalıdır, Ekmek hayvan beslenmesinde kullanılmamalıdır, Ekmek alındığı gün tüketilmeyecekse ambalajlı ekmek tercih edilmelidir” şeklinde konuştu.