Güncelleme Tarihi:
Coşkun MENEK/ERZİNCAN, (DHA)- TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, memleketi Erzincan'da isminin verildiği üniversitenin 2018-2019 akademik yılı açılış törenine katıldı. Yıldırım, üniversite korosunun seslendirdiği türkülere eşlik etti, öğrencilerin ürettiği elektrikle çalışan otomobili yerleşke içerisinde test etti.
Hafta sonunu memleketi Erzincan'da geçiren TBMM Başkanı Binali Yıldırım, adının verildiği üniversitenin 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Yalnızbağ Yerleşkesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi Salonu'nda gerçekleştirilen törende üniversite korosu Yıldırım'ın sevdiği türküleri seslendirdi. Eşi Semiha Yıldırım ile birlikte zaman zaman türkülere eşlik eden Binali Yıldırım ardından konuşma yaptı. Yıldırım, "Dağları karlı Erzincan sizlerin olduğu gibi benim de memleketim. Taşını, toprağını, üzümünü, yaylasını seviyorum. İnsanlarını seviyorum çünkü onlar 24 ayar altındır. Memleketime değer katan herkesi, her kurumu her zaman takdir ettim, takdir etmeye devam edeceğim" dedi.
GENÇLERİMİZ ÜNİVERSİTELERDEN UZAK KALDI
Türkiye'de bir zamanlar gençlerin akıllarına, eserlerine değil, bedenlerini nasıl örttüklerine yoğunlaşıldığını hatırlatan Binali Yıldırım, şöyle konuştu:
"Üzücü, incitici olan, bu durum sebebiyle birçok kız evladımız okulunu, üniversitesini bırakmak zorunda kaldı ve ya başka memleketlere gidip orada tahsilini tamamlama mecburiyetinde kaldı. Bu örneklerden biri de benim kızım. Üniversiteyi tamamlayamadı, başını açmasını istediler o da bunu reddetti, bıraktı. Şimdi yıllar sonra çoluk çocuğa kavuştu, üniversite okudu. O, yarım kalan idealini gerçekleştirmek için gayret ediyor. Ne oldu, bütün bunlardan kim ne kazandı? Hiçbir şey kazanmadı. Husumet oldu, toplumda ayrışma oldu, yani zararı memleketimize, bize oldu. Gelişip ileri gitmek için insanımızın niteliğini artırmamız icap ederken gençlerimiz üniversitelerden uzakta kaldı. 'Gitsin de bir daha gelmesin' diye dua ettiğimiz o günler çok şükür geride kaldı."
Kendisinin üniversite sıralarında oturduğu zaman şimdiki gençler kadar rahat olmadığını anlatan Yıldırım, şunları söyledi:
"1973 yılında başladığım İstanbul Teknik Üniversitesi'nde 2 yıl sonra anarşik olaylar, terör nedeniyle üniversitemiz 1 yıl kapalı kaldı. Boşu boşuna 1 yıl geçip gitti, eğitimimiz geç bitti, hayata atılmamız da geç başladı. Birçok zorluklarla karşılaştık, yokluğu, yoksunluğu yaşadık, şahit olduk ama inanın hiçbir zaman yılmadık, mücadele ettik. İyi bir insan olmanın yanında ülkeme, milletime daha faydalı insan nasıl olunabilir, hep bunun düşüncesi içerisinde ve gayreti içerisinde oldum."
ELEKTRİKLE ÇALIŞAN OTOMOBİLİ TEST ETTİ
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, ardından Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin 2 ayda ürettiği ve 16 bin liraya mal olan 'Kayı' isimli, elektrikle çalışan otomobilin test sürüşünü yaptı. Araç hakkında öğrencilerden bilgi alan Yıldırım daha sonra otomobilin üzerine imzasını attı.
KÖY VE MAHALLE MUHTARLARI İLE BULUŞTU
Üniversitedeki kütüphane ve müze inşaatı temel atma törenin ardından Yıldırım, Erzincan Valiliği tarafından Muhtarlar Günü dolayısıyla düzenlenen yemeğe katıldı. Burada konuşan Yıldırım, muhtarların özlük haklarında ciddi bir iyileşme sağlandığını belirterek, şöyle dedi:
"2002 yılında 97 lira muhtar maaşı vardı, şu anda herhalde 18 kat artışla 1739 lira diyorlar, doğru mu? Allah bin bereket versin. Daha fazlası olsa daha iyi olur. Kim istemez ama devletimizin imkânları nispetinde imkânlarımız geliştikçe daha iyisini de memurumuza, muhtarımıza vereceğiz. Önce üreteceğiz, pastayı büyüteceğiz, kaynağı büyüteceğiz, ondan sonra da adil paylaşımı sağlayacağız. Üstelik emekli olmayan muhtarlarımızın da primlerini devlet karşılıyor. Bu aslında çok önemli bir şey, bunun yaşlılığı var, hastalığı var. Bugünlerde asıl lazım devlet. Sosyal devlet görevini muhtarlarımız da eksiksiz yerine getiriyor."
'FIRAT'IN DOĞUSUNDA DA KAZIYACAĞIZ'
Türkiye'nin karşısında zorluklar olduğuna dikkat çeken Yıldırım, Fırat'ın doğusunun da terörden temizleneceğini belirtti. Yıldırım, şunları kaydetti:
"Sıkıntılarımızın kaynağının büyük bir bölümü dışarıdan geliyor. Sadece Türkiye mahsus bir sıkıntı değil. Suriye'de 8 yıldır devam eden savaş nihayet sona doğru geliyor. Hatırlayın en son İdlib'de, Türkiye ile Rusya bir inisiyatif aldı ve bu bölgede masum insanların hayatının kurtarılmasına vesile oldu. Ve bütün dünya, Birleşmiş Milletler bu işi yapamadı, Türkiye ön ayak oldu ve bu işi halletti. Bütün dünya da bunu takdir ediyor. Bölgede çatışma durmuş gibi gözüküyor. Şimdi bütün dikkatimizi Fırat'ın doğusuna çevirmiş bulunuyoruz. Münbiç'te Amerikalılar ne yazık ki her zaman olduğu gibi sözlerini yerine getirmediler, ayak sürüyorlar, bir yandan da ha babam Fırat'ın doğusundan ta Irak'a kadar 750 kilometrelik hududumuz boyunca PKK'nın Suriye şubesini PYD'yi, YPG'yi silahlandırıyorlar, ağır silahlarla tahkim ediyorlar. Peki, ne olacak bunların işi, ne oldu? Suriye'de zaten rejim yok, iç savaş devam ediyor. Bunlar ne için silahlanıyor? Çok açık; Türkiye'ye karşı silahlanıyor. Müttefik diye düşündüğümüz Amerika'nın ne yazık ki bir terör örgütüyle bir stratejik işbirliğine girmiş olması utanç verici bir şey. Ve bu durum asla Türkiye'nin kabul edeceği bir şey değildir. Terörün doğusu batısı olmaz. Nasıl Cerablus'ta, El-Bab'da, Afrin'de bunların kökünü kazıdıysak Fırat'ın doğusunda da kazıyacağız. Hiç yolu yok, ülkemize, insanımıza, malına, canına zarar veren hiçbir örgütün hayat hakkı yok."
'İHRACAT ARTIYOR, İTHALAT AZALIYOR'
Ekonomideki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ekonomimizle ilgili zor zamanlar var ama bu zorlukların üstünden, üstesinden gelecek irade de var. Nedir? Hükümetimiz gerekli tedbirleri alıyor, almaya devam ediyor, günden güne. Biz esasen buna benzer krizleri geçmişte de yaşadık; 2009'da yaşadık, 2001'de yaşadık, 1995'te yaşadık. Bunların da üstesinden geleceğiz, hiç endişeniz olmasın. Olumsuzlukların yanı sıra olumlu taraflar da var. Nedir? Turizmde muazzam bir canlılık var. Daha şimdiden turizmde 40 milyona yaklaştık. İhracatımız artmaya devam ediyor, ithalatımız azalmaya devam ediyor; aradaki fark, cari açığımız azalıyor işte. Cumhurbaşkanımızla bir kalemde 6,5 milyar dolarlık çok büyük bir projenin açılışını gerçekleştirdik. Ne anlama geliyor? Bu rafineri Türkiye'nin bütün ihtiyacı olan benzinin, mazotun yüzde 25'ini tek başına karşılıyor. Yani bağımlılığımızı azaltıyoruz, alternatifleri artırıyoruz. Bu rafinerinin devreye girmesiyle 6,5 milyar dolar ithalata daha az ödeme yapacağız. 1100 insan doğrudan çalışacak, aileleriyle 5000 kişi buradan ekmek yiyeceğiz."
Konuşmaların ardından Yıldırım muhtarların sorunlarını, taleplerini dinledi, ardından baba ocağı olan Kayı köyüne hareket etti.
FOTOĞRAFLI