Güncelleme Tarihi:
BABA OCAĞINDA HASRET GİDERDİ
Başbakan Binali Yıldırım, Refahiye İlçesi'nden karayolu ile baba ocağı olan Kayı Köyü'ne gitti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendi posterinin asılı olduğu evlerine
giren Başbakan Yıldırım, su böreği yedi, ayran içti. Akrabaları ve köylülerle hasret gideren ve 1 saat kadar kalan Başbakan Yıldırım, baba ocağında olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Gördüğü sevgi karşısında Allah’a şükrettiğini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, bu sevgi ve bu muhabbetin yük ve sorumluluğunu daha da arttırdığını belirtti. Halkın duası ve desteği ile memleketin başına bela olan terör olayını ülkenin gündeminden çıkaracaklarını ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, “Mübarek ramazanın arifesindeyiz. Ramazan bereket, rahmet ve mağfiret ayıdır. Vatandaşlarımın, hemşehrilerimin ramazanını tebrik ediyorum. Ramazan ayının tüm İslam alemine, acı çeken tüm Müslümanlara bir kurtuluş vesilesi olmasını diliyorum” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, açıklamasının ardından köylülerle birlikte yürüyerek, meydanda bekleyen Başbakanlığa ait helikoptere binerek, Kayı'dan ayrıldı. Helikopterin kalkışı sırasında yaşanan toz bulutu ise köylüler zor anlar yaşattı.
STK’LAR İLE YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ
Kent merkezine gelen Başbakan Binali Yıldırım, Park Masal Düğün Salonu'nda STK temsilcileri ve kanaat önderleri ile birlikte düzenlenen akşam yemeğine katıldı. Yemekte konuşan Yıldırım, PKK terör örgütü ve paralel yapı ile sonuna kadar mücadele edeceklerini vurguladı. Yıldırım, Erzincan’a geldiğinde, dağların ovaların soğuk sularını, hayvanları otlattığı ve çocukluk günlerini hatırladığını bildirdi. Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Ağaç diye, çevre diye Türkiye’de isyan başlattılar. Ama o uzun adam çıktı ve dedi ki ‘benim arkamda millet var millet ey ahmaklar.’ Hesapları Türkiye’ye diz çöktürmek. Vefa işte böyle bir şey. Vefa kredi kartı ile taksit taksit ödenen bir şey değil. Vefa liderine sahip çıkmaktır. Milyonlar arkasında durdu, çapulculara hem Gezi'de, hem 17 Aralık’ta gereken dersi verdi. Dost bilip yıllarca bizimle iç içe olanların meğerse bizi sırtımızdan hançerlemek için fırsat kolladıklarını, 17 Aralık’ta gördük. Devletin imkanlarını kullanacaksnız ve devlete kumpas kuracaksınız. Hiçbir devlet, hele hele Türkiye Cumhuriyeti ile hiçbir terör örgütü bilek güreşi yapamaz. Yapılan her türlü hukuksuzluğun, her türlü aymazlığın, hesabını fitil fitil burunlarından getireceğiz. Bu güzel insanların dini duygularını istismar ederek, kutsallarını kullanarak, milyonlarca dişinden tırnağından arttırarak, hayır olsun, çocuklarımız yetişsin, memleketimiz gelişsin diye bu kadar fedakarlığı yapanlara, siz tezgah kuracaksınız. Aldığınız bu kaynakları yurt dışındaki lobilere, siyasetçilere cömertçe vereceksiniz. Bu millet bunu affeder mi? Asla affetmez. Affetmiyor, o paralel terör örgütünü de kaçtıkları yere kadar kovalayacağız."
FOTOĞRAFLI