"Sular üzerinde yükselen kent, Tunca Projesi'

Güncelleme Tarihi:

Sular üzerinde yükselen kent, Tunca Projesi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2014 12:15

-Edirne Sarayı Kazı Başkanı Doç. Dr. Özer: -"Sarayiçi bölgesi merkezli düşünülen bu projenin; bünyesinde barındırdığı taşınmaz kültür varlıklarını ve özellikle Edirne Sarayı, köprüleri, II. Bayezid Külliyesi’ni dikkate alarak, onları koruyup, yaşatacak ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak şekilde tasarlanması gerekmektedir"

Haberin Devamı

EDİRNE (AA) - Edirne Sarayı Kazı Başkanı ve Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Özer, yeni yılda yapılması planlanan "Sular üzerinde yükselen kent, Tunca Projesi' uygulamasında titiz düşünülmesi gerektiğini bildirdi.

Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Sürekli taşkınlarla gündeme gelen Tunca Nehri’nin ve çevresinin bir rekreasyon alanı yapılması düşünülen bu projenin gerçekleşmesi durumunda, ne yazık ki, Edirne’nin en önemli markalarından olan Edirne Sarayı olumsuz yönde ve ciddi anlamda etkilenebileceğini öne sürdü.

Edirne’de yapılması planlanan bu projede kültür mirasının hiçbir şekilde dikkate alınmadığın gözlemlendiğini iddia eden Özer, şunları kaydetti:

"Edirne Sarayı’nın kurulduğu Tunca Nehri’nin güney ve kuzey yakası boyunca oluşturulması planlanan adacıklar, kanallar, vb. uygulamalar ile adeta Edirne Sarayı yok farz ediliyor. Arkeolojik, tarihi ve doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan Edirne Sarayı, aslında Edirne’nin Edirne olmasında büyük pay sahibi. Edirne’nin başkent olmasına bağlı olarak kentte inşa edilen iki saray ; başta Selimiye ve II. Bayezid Külliyeleri olmak üzere, Üçşerefeli Cami, Eski Cami, Bedesten, kervansaraylar, vd. yapıların inşasına da vesile olmuştur. Bu saraylar sayesinde Edirne bir merkez olmuş, gelişmiş, büyük imar faaliyetlerine sahne olmuş ve günümüzde de bu miras sayesinde kent, bir kültür- turizm kenti olma yolunda ilerlemektedir.

Haberin Devamı

Ne yazık ki, Edirne’de yapılması planlanan bu projede kültür mirasının hiçbir şekilde dikkate alınmadığı gözlenmektedir. Adını, burada bulunan Edirne Sarayı’ndan alan “Sarayiçi” bölgesi merkezli düşünülen bu projenin; bünyesinde barındırdığı taşınmaz kültür varlıklarını ve özellikle Edirne Sarayı, köprüleri, II. Bayezid Külliyesi’ni dikkate alarak, onları koruyup, yaşatacak ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak şekilde tasarlanması gerekmektedir."

Projenin uygulanmasında titiz davranılması ve hassasiyet gösterilmesi gerekliliğine vurgu yapan Özer, "Bünyesinde; Adalet Kasrı, Terazi Kasrı, Fatih ve Kanuni köprüleri, İftar köşkü, Bostancıbaşı Kasrı, Has ahırlar, IV. Mehmed Av Köşkü gibi yapıları barındıran ve Edirne Sarayı’nın “Hasbahçesi” ile “Av Sahası” olan alanda düşünülen bu projenin, geçmişten bize aktarılan kültürel mirasa sahip çıkılan ve onları koruyan öncelikli olması dileğimizdir. Kentleri sahipleri konumunda olan halkımızı ve belediyenin bu konularda gerekli duyarlılığı göstermesi en büyük dileğimizdir. Yoksa, kentlerin ve toplumların hafızası konumundaki bu taşınmaz kültür varlıklarımızın her geçen gün yok olmalarına seyirci kalmak, sadece üzüldüğümüzü belirtmek, üzerimizdeki tarihi sorumluluğun kalkmasına imkan vermeyecektir. Bu konuda, başta Edirne Belediyesi olmak üzere ilgili bütün kurum- kuruluş ve sivil toplum örgütlerini duyarlılığa ve koruma- yaşatma öncelikli yaklaşımları uygulamaya koymaya davet ediyoruz" diye kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!