Güncelleme Tarihi:
Ali Can ZERAY/EDİRNE, (DHA) - EDİRNE'de Mimar Sinan'ın ustalık eseri ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Selimiye Camii'nin bahçesindeki çevre düzenlemesi, kazılar sırasında bulunan Yemiş Kapanı Hanı nedeniyle durduruldu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, han için yeniden tasarımlama çalışması yapılmasını istedi. Belediye ise hanın, 12-13 metre yüksekliğinde olacağını ve Selimiye'nin silüetini kapatacağı gerekçesiyle kalıntılarının olduğu gibi korunması gerektiğini savundu. Vakıflar, kanun gereği restitüsyon yani yeniden tasarımlama çalışmasının gerekli olduğunu belirtip, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun ihya kararına itiraz edince konu, Yüksek Kurul'a gitti. İki kurum arasındaki görüş ayrılığı nedeniyle Selimiye Camii önündeki çalışmalar, 1 yılı aşkın süredir durdu.
Mimar Sinan'ın 'Ustalık eserim' dediği ve 2011 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren Selimiye Camii ve Külliyesi'nin bahçesinde, Edirne Belediyesi'nce 2014 yılında 'Selimiye Camii Çevresi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Projesi' başlatıldı. UNESCO'nun kabul ettiği projeyle ilgili Edirne Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, meydan üzerinde var olduğu bilinen Yemiş Kapanı Hanı'nın ortaya çıkarılmasını istedi. Edirne Valiliği'nin desteğiyle Müze Müdürlüğü'nce başlatılan kazı çalışmalarında, yaklaşık 4 bin metrekarelik alanda, Osmanlı Dönemi'nde meyve ve sebze hali olarak kullanılan Yemiş Kapanı Hanı'nın kalıntılarıyla duvarları toprak altından çıkarıldı. İlerleyen çalışmalarda, Mimar Sinan'ın kente gelen temiz suyu dağıtmak için kullandığı su yolları da bulundu.
'SİLÜET' BELİRSİZLİĞİ
Vakıflar Genel Müdürlüğü, tarihi Yemiş Kapanı Hanı'nın kalıntılarının ortaya çıkması üzerine belediyeden han için restitüsyon çalışması yapılmasını istedi. Belediye ise hanın 12-13 metre yüksekliğinde olacağı ve Selimiye'nin siluetini kapatacağı gerekçesiyle kalıntılarının olduğu gibi korunması gerektiğini savundu. Edirne Kültür Varlılarını Koruma Kurulu ise ihya yapılmamasına, ihyanın gelecek yıllarda yapılmasına ve düşünülmesine, şimdilik hanın kalıntılarının koruması amacıyla 'konservasyon' çalışması yapılmasına karar verdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu karara Selimiye'nin 1575'de, hanın ise 1590 yılında yapıldığını belirterek, kanunen restitüsyon projesinin yapılması gerektiğini savunup, itirazda bulundu. Hanın 1940 yılına kadar ayakta kaldığını belirten Vakıflar, restitüsyon çalışması yapılmadan hanın, Selimiye'nin silüetinin kapatıp kapatmayacağının belli olmayacağını bildirdi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün itirazı üzerine, çevresi koruma altına alınan Selimiye'nin bahçesindeki çalışmalar, geçen yılın ağustos ayından itibaren durduruldu. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yapacakları projeyle Selimiye'nin muhteşemliğini ortaya çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, kazı çalışmalarında Vakıflar Genel Müdürlüğü ile aralarında küçük bir sorun çıktığını söyledi. Gürkan, Vakıflar'la sorunu çözmek için görüşmelerin sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Yemiş Kapanı Hanı, 12-13 metre yüksekliğindeki yapıyı bu yüzyılda, 2017 yılında tekrar ayağa kaldırırsak Selimiye'nin görüntüsü ne olur? Bu doğrumu olur, yanlış mı olur tartışmasına ışık tutmak açısından burada bir platform yaptık. Hem yukardan hem aşağıdan görüntülerini aldık çeşitli açılardan. Şimdi bunları uzmanlara sunacağız, buyurun bakın diyeceğiz. Çünkü biliyorsunuz sayın Cumhurbaşkanı da siluet tartışmalarına İstanbul üzerinden katılmıştı. İstanbul'un tarihi Yarımada'nın arkasında kilometrelerce arkasında Zeytinburnu'nda yapılan kuleler tarihi yarım adanın siluetini bozmuştu ve sayın Cumhurbaşkanımız da buna çok üzüldüğünü söylemişti. Hatta o kulelerin tıraşlanması gündeme gelmişti. Şimdi günümüzün böyle bir siluet anlayışı kaygısından sonra biz Yunanistan'a geçtiğimiz 15 kilometre mesafeye kadar o topraklardan dahi Selimiye'yi bir elmas bir mücevher gibi göre biliyorken, 2017'de Selimiye'nin hemen dibine hemen önüne bir imitasyon yapı yapmak, bir taklit yapı yapmak ne kadar doğru, ne kadar yanlıştır bunu tabi ki hem uzmanların hem kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bizim görüşümüz ve kanaatimiz Selimiye'nin etrafına nasıl rekreasyon projesini yapmışsak ve proje nasıl Selimiye'nin görselliğini ve muhteşemliğini daha artıracaksa, kentimizin tacı olan mücevheri olan başımızda pırıl pırıl parlayan Selimiye'yi aldığımızdan daha güzel kuşaklara emanet etmek istiyoruz."
GÜRKAN: UNESCO ONAYLADI
Edirne Belediyesi olarak hazırladıkları projeleri, UNESCO'nun onayladığını dile getiren Başkan Gürkan, şöyle konuştu:
"UNESCO çalışmalarımızı onayladı. Zaten UNESCO'nun şartlarından biride tescillenmiş eserlerin olduğu gibi korunması gerektiğini söylüyor. Alanlıyla etrafıyla beraber. Biz Edirne Belediyesi olarak 2014 yılında aldığımız bir kararla, bırakın Selimiye'nin dibini yanını bitişiğini kentin hangi noktasında olursa olsun yeni yapılacak yapılarda Selimiye'nin siluetiyle orantılayarak yeni yapılara yükseklik izni veriyoruz. Biz bunu yaparken Selimiye'nin 5-10 kilometre uzaktaki yapılarında dahi Selimiye ili orantılı yükseklik vermeye çalışırken caminin hemen yanında 12-13 metre çapında yüksekliğindeki bir binaya nasıl izin vereceğiz? Selimiye'ye zarar vermemek için burayı tamamen yaya bölgesi haline getiriyoruz. Araçların egzoz gazlarından araçların titreşiminden Selimiye'den arındırmak istiyoruz. Çünkü Selimiye bize atalarımızın bir mirası, torunlarımıza emaneti. O yüzden Selimiye'yi gelecek nesile daha sağlam emanet etmemiz gerekiyor."
AHUNBAY: YEŞİL ALANDAN YAPIYA DÖNÜŞMESİ, SELİMİYE AÇISINDAN PROBLEM
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Zeynep Altunbay, Edirne'de 'UNESCO Dünya Mirası Ölçütleri, Türkiye'deki Dünya Mirası Koruma Uygulamaları' semineri verdi. Selimiye'nin, Dünya Mirası Listesi'ne girdiği haliyle korunmasını gerektiğini savunan Prof. Dr. Ahunbay, "Selimiye bir dünya mirası eseri. Genellikle dünya mirası listesine girdiği sıradaki koşulların bir devamı istenir. Bir han var, o hana ait uzaktan çekilmiş fotoğraflar var. Kalıntıları ortaya çıkmış, bunların sağlamlaştırılarak, korunması en doğru yaklaşım. Çok az veriyle rekonstrüksiyon yapılması olumlu bir düşünce değil. Bunu kısaca söyleyebilirim. Burası yeşil alana dönüştürülmüş. Yeşil alandan tekrar yapıya dönüşmesi, Selimiye açısından problemler yaratacak. Çünkü Selimiye'nin etkilenme alanında. Selimiye'yi etkileyecek bir yapının burada yükselmesi sorun yaratacak. Yıkılmasaydı keşke tabi ki ayakta dursaydı bütün burası çarşı bölgesinin devamı aslında. Edirne'nin 16'ncı yüz yılda gelişmiş bir bölgesi. Savaşlar, deprem derken ben buraya yeşil alan yapılmıştı. O düzenlemeden sonra bu yapıları ortaya çıkarmak şehrin tarihiyle ilgili verileri görülebilir kılmak bir aşama ama ondan sonrada korumak lazım. Doğaya çıkarılan tarihi yapıları insanların tahribine açık bırakmamak lazım" diye konuştu.
'UNESCO, SORUN ÇIKARIR'
Dünya mirası listesine sunulurken, burada böyle bir proje yapılacağına dair herhangi bir öneri olmadığına dikkat çeken Ahunbay, "Olumlu etkilemesi söz konusu olmaz. Çünkü özgün yapıyla ilgili temel kalıntılarından başka bir verimiz yok. Çıkan kalıntıları şehrin tarihinin bir parçası. Külliyenin bir birleşeni olarak korumak en doğrusu" dedi.
Prof. Dr. Ahunbay, 'UNESCO yeni gelişmeler üzerine müdahil olabilir mi?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"UNESCO için olumlu bir girişim olmadığını söyleyebilirim. Spekülasyon yapmaya gerek yok ama, burada yükselecek özgün olmayan bir şey, Selimiye Külliyesi'nin değerini azaltacaktır. Görsel olarak ona bir şey katmıyor. Yani çok önemli Selimiye'nin birleşeni bir şey yıkılsa o kabul edilebilir ama burada böyle bir durum yok. Çok önceden belgelenmeden kaldırılmış olan bir yapı söz konusu. Üzerine doldurma yapılarak bodrum çıkmış orada enteresan odalar var. Onlar bir şekilde yaşatılabilir. Buradaki sergilenmenin gezi rotasının bir sergilenmesi olarak kullanılabilir."
FOTOĞRAFLI