Recep Gürkan: Her kıspeti alan Kırkpınar çayırına çıkmamalı

EDİRNE,(DHA)- EDİRNE Belediye Başkanı Recep Gürkan, 567 yıldır düzenlenen en büyük spor organizasyonlarından biri olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni değerlendirerek, "Yağlı Güreşlerin olimpiyatı olan Kırkpınar’da kispeti her alan Kırkpınar çayırına çıkmamalı” dedi.  

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yağlı güreşlerde bilmezlikten, rastgele yapmaktan ve geleneklere dikkat etmemekten kaynaklanan bir disiplinsizlik söz konusu olduğunu söyledi. Bu konuda aslında kimsenin art niyetli olmadığını belirten Gürkan, "Öncelikle onun bir altını çizelim.  Kimse 'Aman yağlı güreş kötü olsun, işte batsın gitsin' anlayışında değil. Ama bazen iyi niyet kötülüğü beraberinde getiriyor. Bozulmayı beraberinde getiriyor. Bir söz vardır. 'Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir' derler. Böyle giderse bu yağlı güreş yavaş yavaş ölmeye başlayacak" dedi.

Türkiye’de yılda 120 ile 130 civarında yağlı güreş düzenlendiğini belirten Gürkan, "Bu çok önemli bir rakam. Gittikçe de artıyor. İlgi artıyor. Peki, Türkiye’de yapılan yağlı güreşlerin hedefi ne? Kırkpınar. Yağlı Güreş yapan pehlivanların hedefi ne? Kırkpınar’da çayıra çıkmak. İdeali bu. Sonra Kırkpınar’da derece yapmak, dereceye girmek; Kırkpınar’ın başpehlivanı olmak. Türkiye’nin de başpehlivanı olmak. Çünkü olimpiyat dediğimiz olay bu. Ancak, gidişat yağlı güreşi imkansızlaştırmaya doğru gidiyor. Geçen yıl 2199 pehlivan güreşti, Kırkpınar’da. Bu tüm zamanların rekoru. Peki bunun için gerekli alt yapımız var mı? Yok. Bu pehlivanların soyunmalarını sağlayacak, giyinmelerini sağlayacak, insani ölçülerde ihtiyaçlarını giderecek imkanlarınız, yok” şeklinde konuştu.

“BURADA BİR ÇELİŞKİ VAR”

Yağlı Güreşte Türkiye’deki en iyi tesisin Kırkpınar Er Meydanı olduğunu ifade eden Gürkan, şunları söyledi:

"Buna rağmen biz yetemiyoruz. Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği fikri biraz buralardan çıktı. Şöyle bir soru soruyorum ben. Tabi pek cevap veren yok. Cevabı herkes biliyor da, ben de biliyorum ama cevap veren pek çıkmıyor. Herhangi bir spor disiplini; örneğin; kayak. Örneğin; minder güreşi. Nasıl katılıyorsunuz olimpiyata? Elemelere giriyorsunuz, çok çalışıyorsunuz, çok başarılı oluyorsunuz, eliyorsunuz en son geliyorsunuz olimpiyat takımına ya da milli takıma giriyorsunuz. Gidip orada yarışıyorsunuz. Hangi dal olursa olsun. Peki, hepimiz ne güzel söylüyoruz; ‘Yağlı Güreş’in olimpiyatı Kırkpınar.’ O zaman burası bir olimpiyatsa nasıl her kıspeti alan, her zembili alan olimpiyata çıkıyor? Burada bir çelişki yok mu? Bir pehlivan hangi boyda olursa olsun, hangi boyda olduğu çok önemli değil. Yağlı Güreş’te 14 tane boy var. Hangi boyda olursa olsun bir pehlivan hedefsiz bir şekilde mi güreşmeli? Ya da kendine hedef koyarak mı güreşmeli? Ve düşünün, bir pehlivan var sayalım. Bu 120 tane güreşten kaç tanesine katılır? Yıl içinde azami 20, 30 olsun, 40 olsun. Peki bu 40’ın 35’inde başarı sağlayamıyor bu arkadaşımız, geliyor Kırkpınar’da ben güreşeceğim diyor”