Güncelleme Tarihi:
Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)-TRAKYA Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Üyesi Prof.Dr. Atakan Sezer, "Türkiye'de de her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor" dedi.
Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli akademisyenlerden oluşan Trakya Meme Hastalıkları Derneği üyeleri meme kanserine dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Atakan Sezer, "Her yıl Amerika'da 1.3 milyon meme kanseri tanısı konuyor ve bununla beraber her 3 dakikada bir kadına meme kanseri tedavisi konuyor. Hayat boyunca 8 kadından 1'i meme kanserine yakalanıyor. Ülkemizde de durum benzer. Türkiye'de de her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Kansere bağlı kadınlarda ölümlerin başında meme kanseri geliyor. Biz Trakya bölgesinde halkımıza bu bilinci daha fazla yaymak için gördüğünüz öğretim üyelerinden oluşan Trakya Meme Hastalıkları Derneği'ni kurduk. Dolayısıyla biz diyoruz ki kadınlarımız lütfen 1 dakikalarını ayırsınlar, kendi kendilerine meme muayenelerini yapsınlar ve bütün hayatlarını kurtarsınlar” dedi.
"100 MEME KANSERİNDEN BİRİ ERKEKDE GÖRÜLÜR"
Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de meme kanseri görüldüğünü, fakat erkeklerde kanserin görülme oranının az olduğunu belirten Prof.Dr. Sezer;"Her 100 meme kanserinden bir tanesi erkeklerde görülür. Oranı azdır. Sanıldığından aksine meme kanseri erkeklerde daha kötü gitmez. Aynı evrede bir kadınla aynı evrede bir erkek meme kanseri aslında yaşam beklentisi, tedavi modaliteleri aynıdır. Fakat erkekler meme kontrollerini yapmadığı için ve memede gelişen kitleleri konduramadıkları için meme kanseri olarak maalesef daha geç evrelerde, daha ileri evrelerde gelirler. Onun için sanıldığının aksine meme kanseri erkeklerde daha kötü gitmez. Geç tanı aldığı için daha kötü seyreder" dedi.
“KANSERİN YÜZDE 10'LUK KISMI KALITSAL TEMELE DAYALI"
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yard.Doç.Dr. Hilmi Tozkır'da kanserin yüzde 10'luk bir kısmının kalıtsal temele dayandığını anlatarak ; "Bildiğimiz gibi kanser aslında genetik temelli bir hastalık ama yüzde 10 kadarı kalıtsal temele dayanıyor. Yani ebeveynlerden, anne baba tarafından çocuklara geçişlerin rol oynadığı bir hastalık. Biz özellikle ailede çok fazla bireyde kanser ölçüsü olan hastalara genetik yaklaşımda bulunuyoruz. Bizim bölümde de şu anda kanserli hastalara yapılabilecek bütün tetkikler yapılmakta. Hastanın ailede en az 2 bireyde kanser öyküsü varsa mutlaka genetik anlamda danışma alması gerekmekte" dedi.