Güncelleme Tarihi:
Ali Can ZERAY/EDİRNE, (DHA)- EDİRNE'de demircilik, kalaycılık sepetçilik yaparak geçimlerini sağlayan Roman vatandaşların bir kısmı, meslekleri teknolojiye yenik düşünce, köylerde kurdukları çadırlarda göçebe hayatı yaşamaya başladı. Romanlar, çocuklarıyla birlikte, ayçiçeği, çeltik ve buğday tarlalarında hasat sonrası geriye kalan ürünleri topluyor, hurdacılık yaparak geçimlerini sağlıyor.
Kentte, özellikle Uzunköprü ilçesinde olmak üzere demircilik, kalaycılık, sepetçilik yaparak geçimlerini sağlayan Roman vatandaşların yaşamı, mesleklerinin teknolojiye yenik düşmesiyle zorlaştı. Bazıları çoban oldu, bazıları da göçebe hayatı yaşamaya başladı. At arabalarıyla ayçiçeği hasadı sonrası biçerdöverlerden dökülen mahsulleri toplayan Romanlar, ürünleri satarak günlük masraflarını çıkarıyor. Bazıları da hurdacılık yaparak biriktirdikleri parayla kışın yiyecek, yakacak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Göçebe yaşamına ayak uyduran Roman vatandaşların sayısı, her geçen gün artıyor.
'KALAYCILIK BİTİNCE MECBUR GÖÇEBE HAYATI YAŞIYORUZ'
Edirne'nin Uzunköprü ilçesinden 4 çocuğu ve eşiyle birlikte kilometrelerce uzaklıktaki Musabeyli köyünde göçebe hayatı yaşayan Nihat Özdemir, daha önce yaptığın kalaycılık mesleğinin son bulduğunu söyledi. Şümdilerde, günde 50 lira kazandığını söyleyen Özdemir, "Baba mesleğim kalaycılık. Kalaycılık bitince biz mecburen böyle göçebe hayatı yaşıyoruz. Çadırda yaşıyoruz. Şu an gündöndü (ayçiçeği) kafası topluyoruz. Topladığımız gündöndü kafalarını sopayla vurarak ayırdıktan sonra çuvala koyup satıyoruz. Günde 50 lira ekmek paramızı kazanıyoruz. Kışın yiyeceğimiz de çıkıyor" dedi.
Eşi ve çocukları çalışırken çadırda yemek, temizlik gibi ev işleri yaparak ailesine destek olan 2 çocuk annesi Cevriye Özdemir ise, "Yaz olduğunda bizim göçebe hayatımız başlıyor. Erkeklerimiz saman bağlama gibi tarım işlerine gidiyor. At arabalarıyla hurda topluyoruz. Hasat sonrası tarlalara biçerdöver makinelerinin döktüğü ayçiçeği kafalarını topluyoruz. Bunları sopalarla döverek çekirdeklerini ayırıp satıyoruz. Bu kazandığımız parayla geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
'BU TÜRKİYE'NİN ACI GERÇEĞİDİR'
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, "Romanlar, bulundukları yerlerde düzenli bir işleri ve meslekleri olmadığı için böyle mevsimsel olarak göçebe hayatıyla yaşamlarını idame ettiriyor. Bu Türkiye'nin acı bir gerçeğidir. Bu yarı göçer durum Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan vatandaşlarımızdan apayrı bir şey. Çünkü bunların düzenli bir işleri yoktur. Tarlalardan kalan mahsulleri toplayarak hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Romanlar ülkemizin vatandaşı, ama maalesef burada acı gerçekle karşılaşıyoruz. Dileğimiz Roman vatandaşların bu yaşam kültüründen, bu yoksulluktan bir an önce kurtulması. Burada gördüğümüz arkadaşlarımızın eskiden meslekleri vardı. Kalaycılık, demircilik, sepetçilik. Bu meslekler teknolojiye yenik düştüğü için talepte kalmadığı için bunlarda geleneksel el sanatlarından uzaklaşmak zorunda kaldı. Bu nedenle göçebe hayatı yaşıyorlar" dedi.
FOTOĞRAFLI