Güncelleme Tarihi:
EDİRNE,(DHA)- EDİRNE Belediye Başkanı Recep Gürkan, 2-8 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan 657. Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesinde Türkiye Güreş Federasyonu Asbaşkan Mehmet Ayhan ile birlikte bir açıklama yaptı. Gürkan, "Kırkpınar çayırına çıkmak bir mükâfat mı yoksa alelade bir olay mı herkes gelip çıkar mı? Otoritelerin bunu tartışması gerekmektedir" dedi.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Türkiye Güreş Federasyonu Asbaşkan Mehmet Ayhan, Yağlı Güreş Koordinatörü Orhan Yavaş, MHK Başkanı Mehmet Yılmaz, MYK Üyesi Sezgin Yüksel, Yağlı Güreş Sorumlusu Hüseyin Kağızman ve Marmara Bölge Sorumlusu Raşit Ataş ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Edirne Belediye Başkanlığı tarafından organize edilen 657. Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nin bu yıl 2-8 Temmuz tarihleri arasında düzenleneceğini ifade eden Başkan Gürkan, "Kırkpınar ile ilgili Güreş Federasyonu'muzla zaten sürekli bir arada çalışıyoruz. Geçen yıl bu bağlamda Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği'ni kurmuştuk. Edirne Belediyesi; yani Kırkpınar'ı düzenleyici kurum, Güreş Federasyonumuz ve Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği son 1 yılda Türkiye'deki yağlı güreşlerle ilgili çok ciddi çalışmalar yaptı. En son geçtiğimiz hafta Balıkesir'de hem cazgır hem de Kırkpınar davul zurnacıları eğitimini yaptık. Buna niye ihtiyaç duyduk? Çünkü yağlı güreşleri nerede yaparsanız yapın bir sistem, düzen ve birliktelik olması lazım. Kırkpınar'ın tarihi 657 ama yağlı güreşin tarihi Türk'ün tarihi ile eş değer bir tarih. Yağlı güreşin belli ritüelleri, simgeleri var" diye konuştu.
CAZGIRLAR ÇAYIRDA BÜTÜNLÜK ARZ ETMELİ
Özellikle son yıllarda davul zurnaların farklı farklı melodilerle çayıra çıkmaya başladıklarını aktaran Gürkan, "Özellikle cazgırların bir bütünlük arz etmesi lazım; söylemlerinde, davranışlarında. Bu seminer eğitimleri bu anlayıştan ortaya çıktı. Ve özellikle son yıllarda yağlı güreşin en önemli sembollerinden biri olan davul zurnanın farklı farklı melodilerle ortaya çıkmaya başladığını gördük. Yağlı güreşlerde davul zurna çok önemli bir alan; yağlı güreşin ruhundaki, özündeki müziklerin çalınması gerekiyor. Çünkü güreşin seyrine göre sakinleştiren, dinginleştiren, heyecanlandıran enstrümanlar bunlar. Bu yüzden yağlı güreşin özündeki ruhundaki müziklerin çalınması gerekiyor. Yine arkadaşlarımız sağ olsunlar Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki güreşlerde davul zurnalarıyla yağlı güreşe eşlik eden o seremoniye ortak olan arkadaşlarımızla bir eğitim alarak orada bir düzen bir sistem kurmaya çaba gösterdilerö ifade etti.
Gürkan, 2-8 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nin eksiksiz ve daha iyi olması için gayret göstereceklerini söyledi. Pehlivanların yıl içindeki performanslarına göre Kırkpınar'a çıkması gerektiğini dile getiren Gürkan, “Pehlivan ve güreşçi farklı şeyler. Pehlivan yağlı güreşlerde çayıra çıkan kişidir. Güreşçi minderde güreşen kişidir. Bu ikisini temel olarak bir birinden ayırmak lazım. İkincisi hepimizin ortak görüşü. Bütün Türkiye'nin ortak görüşü, Türkiye'nin başpehlivanı Kırkpınar'dan çıkar. Yani yağlı güreşin nirvanası, zirvesi, olimpiyatı Kırkpınar. Kırkpınar'da başpehlivan öne çıkıyor ama Kırkpınar'da 14 tane yağlı güreşte boy var. Yani her boyun birincisi aslında kendi boyunun pehlivanı, başpehlivanı veya şampiyonu. Biz altın kemerden dolayı Kırkpınar'da sadece başpehlivana odaklanıyoruz" dedi.
OTORİTELERİN TARTIŞMASI GEREKİYOR
Kırkpınar'a pehlivanların katılımını değerlendiren Gürkan, "Şunu soruyorum. Sporun hangi dalında elemesiz, performanssız milli takıma girebiliyorsunuz? Her pehlivanın hayali Kırkpınar Çayırı ise;pPehlivanları 'sen geç, sen geçme' anlamında bir seçme değil. Türkiye'de 120'ye yakın yağlı güreş yapılıyor. Bir pehlivan 120 güreşe katılamıyor belki ama birçoğuna katılıyor. Diyelim; 80 güreşe katıldı. 75'inde ilk turda elendi. Bu pehlivanın ön elemeye tabi tutulmadan Kırkpınar'da güreşmesi nasıl bir etki yapar; Olumlu mu? Olumsuz mu? Kırkpınar çayırına çıkmak bir mükâfat mı yoksa alelade bir olay mı? Herkes gelip çıkar mı? Otoritelerin bunu tartışması gerekmektedir" dedi.
Taşkınlarla ilgili soru üzerine Gürkan, "Taşkın sadece çayırı etkilemiyor. Boyadan, badanaya kadar er meydanını etkiliyor. 1,5 milyon TL'lik zarar ziyan var. Edirne Belediyesi olarak onun da altından kalkacağız" dedi.
BAŞPEHLİVANA 750 BİN TL ÖDÜL VEREBİLSEK!
Kırkpınar'da dağıtılan ödüllere değinen Gürkan, "Geçen yıl 14 boyda dereceye giren pehlivanlarımıza Edirne Belediyesi olarak toplamda 350 bin TL ödül vermiştik. Geçtiğimiz yıl Edirne Belediyesi' olarak başpehlivana 50 bin lira ödül verdik. Ama diğer 2 bin 300 pehlivana yaklaşık 1 milyon TL yolluk bedeli ödedik. 500 binden fazla konaklama bedeli ödedik. 2 bin 200 pehlivan yerine mesela 500 pehlivan katılsa, ben de pehlivanlara 300 bin yolluk ödesem kalan parayı ödülün üzerine koysam, başpehlivana 750 bin lira ödül verebilsem. Arzumuz bu. İnşallah ilerde o da olacak" dedi.
Kırkpınar'ın bütün Türk milletinin ortak sevgisi, tutkusu, heyecanı ve sevgisi olduğunu anlatan Gürkan, "Kırkpınar'ı biz düzenliyoruz, bütün kuralları biz koyalım gibi bir düşünceye sahip değiliz. Kırkpınar, Türk'ün ata sporu ve yağlı güreşle ilgili söyleyecek sözü olan, düşüncesi olan herkesin söz hakkı var. Ama ana hedefimiz yağlı güreşi geleceğe şimdikinden de iyi taşımak olmalı. Bunu yapabilecek kurumlar da belli" ifadelerine yer verdi.
Yağlı güreşle ilgili bir yön, bir yol haritası çizilmesi gerektiğini anlatan Gürkan, özellikle son 3 yılda pehlivan sayısında çok büyük bir artış olduğunu ve bunun çok sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.
GELENEĞİ KORUYAN ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİLMELİ
Geleneksellikten çıkıldığı anda yağlı güreşin yağlı güreş olmaktan çıkacağını anlatan Gürkan, en büyük şikayetin puanlama olduğunu söyledi. Modern insanın zaman kaygısı olduğunu belirten Gürkan,"Doğru ama yağlı güreşin bir geleneği bir orijinaliği var. Yarım saat güreş, sonra puanlama, olmadı altın puan. Kaldırırsak güreşi 10 saat mi izleyeceğiz? Gerekirse 10 saat izleyeceğiz. Japonlardan hiç duydunuz mu? Sumo Güreşleri'nde bir değişiklik yapalım, diye. Biz niye puanlamaya gidiyoruz? Çok fazla güreşçi katılıyor ve zaman sıkıntısı var. Güreş kurallarını değiştirmek yerine geleneği koruyan çözümler geliştirilmelidir. Puanlama dediğiniz an gelenekselliğin dışına çıkıyorsunuz. Puan dediğiniz anda yağlı güreş kriterini mindere geçiriyorsunuz; pehlivanı güreşçi yapıyorsunuz. Sıkıntı burada. Evet, 5 saat kimse güreş seyretmez ama sistem bunu kendi içinde çözer. Pehlivanlara da biraz güvenmek gerekiyor" dedi.
Güreş Federasyonu Asbaşkan Mehmet Ayhan ise yağlı güreşin kuralları ile fazla oynamak istemediklerini belirterek, "Yağlı güreşin özüne fazla dokunmak istemiyoruz. Eksiklerimizle ilgili çalışmalar oldu. 3 günlük güreşlerle ilgili boy atlama konusunu tartışmıştık. Orada belli boylarda boy atlama yaptık" dedi.
Kispet ile ilgili önemli bir karar aldıklarını belirten Ayhan, "Kispet için biz geçen yıl başpehlivanlar için eskiye dönük kispetin yapılması için bir talimat hazırlamıştık. Geçen yıl başpehlivanlara uygulamıştık. Bu yıl bütün pehlivanlara uygulayacağız. Kispetleri uymayan arkadaşlar güreşlere girmeyecek" dedi.