IHA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2015 14:48
ULUSLARARASI KUKLA FESTİVALİNDE DÜZCE'DEN JÜRİ
Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Tiyatro Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Keçeli, Karadağ’ın başkenti Podgorica’da dördüncüsü gerçekleşen Uluslararası Kukla Tiyatrosu Festivali’ne jüri üyesi olarak katıldı.
Festival izlenimleri, kukla tiyatrosu ve çocuk tiyatrosu hakkındaki görüşlerini paylaşan Yrd. Doç. Dr. Fatma Keçeli, “Uluslararası Kukla Tiyatrosu Festivali’nde, hepsi birbirinden etkileyici 10 ayrı oyun izledim. Ödülleri belirlerken jüri üyeleri olarak karar vermekte epey zorluk çektik. Festivalin benim için en etkileyici kısımlarından biri; çocuk jüri üyesi grubunun varlığıydı. Onlar da bizim gibi tüm oyunları izleyip, aralarında hiçbir yetişkinin refakat etmediği bir toplantı düzenleyip, ödüllerini açıkladılar” dedi.
Festival boyunca salondan mutlu çocuk seslerinin yükseldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Keçeli, “Hiçbir yetişkinin ‘dur, sus, otur’ uyarısını duymadım. Eğer sahnede iyi bir oyun varsa, çocuklar zaten pür dikkat sahneye odaklanıyorlardı. Tersinde haklı olarak sıkıldıklarını belli ediyorlardı” ifadelerini kullandı.
Ülkemizde çocuk tiyatrosunun özel bir uzmanlık alanı olarak kabul edilmediğini, birçok tiyatro grubu tarafından yetişkin tiyatrosuna geçişte bir atlama tahtası gibi algılandığını ifade eden Keçeli, “Öncelikle çocukluğu ayrı zihinsel ve duygusal bir kategori olarak kabul etmemiz gerekiyor. Çocuk ciddiye alınırsa, çocuk için yapılan her türlü etkinlik de ciddiye alınacak. İşte o zaman ülkemizde de çocuk tiyatrosunun, çocuğun kendini gerçekleştirme ve inşa etme sürecinde ona eşlik eden bir sanat dalı olduğu kabul edilmiş olacak ve biz de sahnelerimizde çok daha iyi örneklerle karşılaşacağız" dedi.
Kukla tiyatrosuyla ilgili düşüncelerini de aktaran Yrd. Doç. Dr. Keçeli, “Balkan ülkelerinde köklü bir kukla geleneği var. Bu güne kadar en iyi kukla tiyatrosu örneklerini Balkan ülkelerinde, Çek Cumhuriyeti’nde ve Rusya’da izledim. Tiyatro Bölümlerinde Oyunculuk Anasanat Dalının yanı sıra Kukla Anasanat Dalı da var” dedi.
Festival ya da konferanslarda tanıştığı kuklacıların Türkiye üniversitelerinde kukla eğitimi olmamasına şaşırdıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Fatma Keçeli, bizde hala kuklacılık usta çırak ilişkisiyle yürüyor. Aslında usta çırak ilişkisini önemsiyorum. Hatta bazen formal eğitimden bile daha kıymetli buluyorum. Ama bu alan o kadar derya deniz ki; gelişimleri takip etmek ve yeni teknikleri öğrenmek, akademik ortamın sunacağı olanaklarla çok daha hızlı ve verimli olacak diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.