Güncelleme Tarihi:
DÜZCE (AA) - Düzce Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, "Karadeniz'in Efes'i" olarak adlandırılan Prusias ad Hypium Antik Kentindeki çalışmalara ilişkin, "Arkeolojik kazılar sabır ve emek işidir, arkeologlar iğne ile kuyu kazıyorlar. Bu kazı bölgeyi değil Türkiye’ye, tüm dünyaya tanıtacak kazıdır" dedi.
Şerifoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Düzce'nin Konuralp Mahallesi'nde bulunan antik kentte kazı çalışmalarının DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nce yürütüldüğünü söyledi.
Bölgenin tarihi dokusunu ortaya çıkaracak bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Şerifoğlu, "Batı Karadeniz’in tek antik kent tiyatrosu. Arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar hakikaten burasının tahminlerin ötesinde bir turizm alanı olarak tüm dünyaya tanıtılabileceğini ortaya koydu. Bu biraz zaman alacak çünkü düşük bütçeler ile çalışıyoruz. Arkeolojik kazılar sabır ve emek işidir, arkeologlar iğne ile kuyu kazıyorlar. Bu kazı bölgeyi değil Türkiye'ye, tüm dünyaya tanıtacak kazıdır" diye konuştu.
Şerifoğlu, kazılar sürerken kendilerinin de boş durmadığını ve birtakım temaslarla bölgeyi canlandırmak için gayret gösterdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yurt dışından deniz, kum, güneş için değil de kültür ve tarih turları için yüksek ekonomik düzeyden şirketlerin sahipleriyle temaslar kurdum ve onlara Düzce’yi anlatıyorum. 'Tamam, gelelim inceleyelim' diyorlar ama tarih ne gösterilecek? Tarih, o turist için çok önemli ve o turistler deniz, kum, güneş turistlerinden 10 katı daha fazla harcıyorlar. Çok sayıda turist yerine az sayıda ve harcama kapasitesi yüksek, koruyarak kullanan, koruyarak yaşayan turistlerin peşinde olmamız lazım."
- ''Prusias ad Hypium'' Antik Kenti -
Birinci yüzyılda yapıldığı tahmin edilen at figürlü kapı, surlar, su kemerleri ve Roma Köprüsü'nün yer aldığı antik kentte, halk arasında ''40 Basamaklar'' adıyla bilinen, 100 metre uzunluğunda ve 74 metre genişliğindeki antik tiyatro ilgi çekiyor. Tiyatro, yarım daire biçimindeki oturma alanı, aslan pençesi figürleriyle süslenmiş basamakları, kemerli geçitleri ve sahnesiyle ziyaretçilere görsel güzellikler sunuyor.
Antik kenti çevreleyen, beldenin hemen her sokağında ve yolda rastlanabilecek surların Doğu Roma İmparatorluğu döneminde onarıldığı tahmin ediliyor.
Antik kentten çıkarılan eserlerden bazıları mahallede yer alan müzede sergileniyor.