Güncelleme Tarihi:
DÜZCE (AA) - ÖMER ÜRER - ÖMER FARUK CEBECİ - Kafkasya'dan gelerek Düzce'ye yerleşen yaklaşık 30 bin Çerkez, kentteki farklı kültür toplulukları ile kısa sürede kaynaşarak kendilerine huzurlu bir yaşam sağladı.
Sürgün dolayısıyla1864'ten itibaren Osmanlı topraklarına göç eden Çerkezlerin bir bölümü Düzce'ye yerleşti. Buradaki yaşama adapte olan Çerkezler, kendi kültürlerini ve yaşam tarzlarını da korudu, örf, adet ve geleneklerini sürdürdü.
Düzce Belediye Başkan Yardımcısı ve Kafkas Derneği Başkanı Murat Caymaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çerkezlerin 1864'te başlayan bir sürgünden dolayı Osmanlı topraklarının belli bölgelerine göç ettiklerini, Osmanlı Devletinin o dönemde kendilerine sahip çıktığını söyledi.
O dönemde Düzce'nin büyük oranda göç aldığını aktaran Caymaz, "Kentte yaklaşık 30 bin Çerkez yaşamaktadır. Kültürlerimize oldukça bağlı toplum olduğumuz için Kafkasya'dan göç ederken oradan getirilen örf, adet ve gelenereklerimizi bu günlere taşımayı başardık. Göç etmenin hemen ardından buradaki farklı kültürlerdeki insanlarla kaynaşnaşmayı sağlayıp huzurlu bir yaşam sürdürüyoruz" diye konuştu.
Yaklaşık 55 yıl önce Düzce Kafkas Derneği'nin kurulduğunu anımsatan Caymaz, şunları kaydetti:
"Dernek olarak 1960'lı yıllarda kurulduk ve bugünlere kadar geldik. Kültürümüzü ve dilimizi yaşatma adına birçok faaliyetimiz mevcut. Halk oyunları ve dil kurslarlarımız faaliyetlerini sürüdürüyorlar. Folklör ekibimizde her yaştan vatandaşımızı bulmanız mümkün. Çocuklu yaşlardan tutun da veteranlara kadar her yaş grubuna ait eğitimlerimiz var. Düzce Üniversitesi, derneğimizin talebi üzerine yaptığı çalışma neticesinde bünyesinde Çerkez Dili ve Edebiyatı Bölümü kurdu ve 2 yıldır eğitime devam ediyor. Bu bölüm sayesinde Çerkez kültürü gelecek kuşaklara aktarılıyor. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu'nun inanılmaz gayreti sayesinde açılan bölüm Türkiye'de hatta dünyada tek olma özelliği taşıyor."
- "Düğün ve cenazelere hassaiyetimiz çok fazla"
"Toplum olarak dayanışmaya çok özen gösteririz" diyen Caymaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Nerede bir cenaze, düğün olsa oraya gider hane sahibine yardımcı oluruz. Çünkü 'acılar paylaşınca azalır, mutluluklar paylaşınca çoğalır' mantığında bir kültüre sahibiz. Bu konuda toplumumuz çok hassastır ve her cemiyete iştirak etmek için çabalarız. Önceden oldukça yaygın olan kültür dışı kız alıp vermeme adetimiz artık o kadar yagın değil. Diğer toplumlarla artık iç içe yaşıyor ve kaynaşıyoruz. Böyle bir kısıtlama artık yok denilecek seviyede."