Düzce’de Hava Kirliliği Paneli Düzenlendi

Düzce Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “Düzce’de PM10 Hava Kirliliği” konulu etkinlik Uygulama ve Araştırma Hastanesi Konferans Salon’unda gerçekleştirildi.
Etkinliğe Düzce Vali Yardımcısı Hasan Bağcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Özçetin, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Vali Yardımcısı Hasan Dağcı, hava kirliliğinin sadece insan üzerinde değil tüm canlılar üzerinde etili olduğunu belirtirken temiz bir çevre için doğalgaz kullanımının arttırılması gerektiğini söyledi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, “Hava kirliliğinden dolayı oluşan tıbbi hastalıklar için tüm anabilim dalları kirliliğin sonuçlarıyla uğraşıyorlar. Aslında sadece sonuçlarıyla değil burada bulunan ilimizin üst düzey idarecilerinin ve bizlerin hep beraber başta hava kirliliği olmak üzere nedenleriyle de uğraşmamız gereklidir“ dedi.
Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Adnan Özçetin etkinliği gerçekleştirenlere teşekkürlerini sunarak sözü 1. oturum moderatörü Doç. Dr. Atilla SenihMayda’ya bıraktı.
iki oturum şeklinde düzenlenen Düzce’de PM10 Hava Kirliliği konulu panelin, 1. Oturumunda Doç. Dr. Hakan Uzun “Hava Kirliliğinin Çocuk Sağlığı Üzerine Etkisi” konulu konuşmasını yaptı. Doç. Dr. Uzun sunumunda, Hava kirliliğinin infant mortalitesi, doğum ağırlığı, doğumsal defektler, büyüme kısıtlılığı, akciğer gelişimi, akut solunum yolları üzerine etkilerini, gerçekleştirilmiş olan çalışmalar ile örneklendirerek dinleyicilerle paylaştı.
Çocukluk Çağı Kanseri, Okul Çağı Çocuklarında Unutkanlık, nöromotor gelişim üzerine etkisi ile hava kirliliği ve kalp hastalığı üzerine örnekler veren Doç. Dr. Uzun, “Hava kirliliğine maruz kalan çocuklarda metobolizma hızlarının yüksek olması ve dışarda vakit geçirme sürelerinin uzunluğundan dolayı tehlike daha fazladır” dedi.
İkinci konuşmacı Doç. Dr. Enver Sinan Albayrak Hava Kirliliğinin Kardiyovasküler Sisteme Etkisi üzerine yaptığı sunumunda, “Kalp gücü azalmış hastalarda nefes alamama ve ritim bozukluğu türünde şikayetler artar. Bunların önüne geçmek istiyorsak daha çok yürüyerek daha az araç kullanacağız” dedi.
Panelin birinci oturumunun üçüncü konuşmacısı Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Ufuk Akmaz, Düzce ilinde Hava Kalitesi adlı panel konuşmasını sunumuyla destekleyerek dinleyicilere aktardı. Hava kirliliğinin yönetmeliklerini amacını ve maddelerini anlatan Akmaz, Düzce ilinin topografik yapısı ve atmosferik şartlarını maddeler halinde dinleyicilerle paylaştı.
1.Oturum, moderatör Doç. Dr. Atilla Senih Mayda’nın konuşmacılara teşekkür belgelerini takdimiyle sona erdi.
Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya moderatörlüğünde başlayan 2. oturumun ilk panel konuşmacısı Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Fatih Taşpınar, “PM10 Hava Kirliliğine Çözüm Önerileri” üzerine konuştu. Yrd. Doç. Dr. Taşpınar, hava kirliliğinde motorlu taşıt, sanayi ve kirletici partikül üzerine görüş ve önerilerini paylaşarak, hava kalitesi indeksleri, hava kalitesi ve izleme yöntemleri ile Düzce’den örnekler verdi.
2. oturumun ikinci konuşmacısı Prof. Dr. Peri Arbak, “Hava Kirliliğinin Solunum Sistemine Etkisi” ana başlıklı konuşmasını gerçekleştirerek, “Ekmek olmadan sağlık olmaz ama sağlıksız ekmek öldürür. Tabi ki sanayi gelsin ama bilinçli bir şekilde önlemlerimizi aldığımız zaman gelsin” dedi. Prof. Dr. Arbak, PM kirliliklerinin kaynaklarıyla, PM10’un üst solunum yollarına etkilerinin erişkinlerde ve çocuklarda farklılık gösterdiğini vurgularken, çocuklarda üst solunum yolu hastalıkları ve erişkinlerde koah, astım şikayetlerinde artış görüldüğünü söyledi.
Üçüncü konuşmacı Düzce Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Fahri Çakır, “Sanayi ve Hava Kirliliği” üzerine yaptığı konuşmasında, “İnsan sağlığından kıymetli hiç bir şey yok. Enerji bağımlısı bir ülkeyiz ve enerjiyi başkaları üretiyor biz alıyoruz. Dolayısıyla ülke gerçeklerini dikkate alarak enerji kaynakları üretmenin yollarını aramalıyız. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına özen göstermeliyiz. Doğru yakıt kullanımı ve düzgün şehir planlaması yaparak hava kirliliğini azaltmalıyız” dedi.
“Hava Kalitesi İle İlgili Yasal Düzenlemeler” üzerine sunumunu yapan dördüncü konuşmacı Dr. Muammer Yılmaz, “Sanayi eşittir nüfus demektir. Nüfus arttıkça sanayi de artacaktır. Sanayinin Düzce içine katılmaması gerekiyor” diye belirtti.
Panelin ikinci oturumunun beşinci konuşmacısı, Düzce Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Eyüp Çakır, “Sanayi ve Hava Kirliliği Tedbirleri” konulu sunumunu çarpıcı örneklerle dinleyicilere sundu.
“Hava Kirliliğinin Halk Sağlığına Etkileri” konulu panel konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Nuray Yeşildal, “Lojistik bölgeler şehirde hava kirliliğini arttırmakta olup kamyon ve tır gibi ağır vasıtalar kesin olarak kanserojen olan motorinin CO2 salınımına yol açmaktadır. Mümkün olduğunca şehir dışındaki yollardan geçişinin sağlanması gerektiğini, yeni yapılacak okulların çocukları trafik nedenli hava kirliliğinden korumak için otoyollara en az 350 metre uzakta inşa edilmesi gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.
2. oturumun moderatörü Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya konuşmacılara teşekkür belgelerini sunarak oturumu sonlandırdı.
Bilgi alışverişi şeklinde ilerleyen tartışma bölümün sonunda Düzce İlinde hava kirliliği ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu kurulmasına karar verilerek sanayi kuruluşlarının emisyon gazlarının tam zamanlı(online) ölçümü konusunda bir proje yapımına, çevre ve şehircilik il müdürlüğünün elektronik pano ile toplumu online bilgilendirerek, mahalli çevre kurulunun uygun gördüğü takdirde üniversitenin hava kirliliği ile ilgilenen Çevre Mühendisliği, Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Halk Sağlığı Anabilim Dalları ile işbirliği yapması kararına varıldı. Ayrıca Düzce’de lojistik bölge kurulmasını incelemesi ve gerekiyorsa düzenleyici karar alınması önerilerek Düzce’nin yerleşim planlaması yapılırken oluşturulan projelerin hava akımlarını ve sirkülasyonu sağlayacak şekilde tasarımlanması, şehir otobüs terminalinin şehir dışına alınması ve Düzce-Ereğli çevre yolunun en kısa sürede açılarak ağır vasıtaların şehir içinden geçişinin önlenmesi konuları öneri olarak sunuldu.