Dünya Gıda Günü
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2015 12:14
ŞERİF ALİ KARANFİL DÜNYA GIDA GÜNÜ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.
Düzce Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Şerif Ali Karanfil, 2015 yılının Dünya Gıda Günü Temasının Kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için Sosyal Koruma ve Tarım olarak belirlendiğini söyledi.
Her yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, Dünya Gıda Günü olarak kutlandığını işaret eder Karanfil, “Gıda gününün amacı kamuoyunun ve yetkililerin gıda ile ilgili üretim, beslenme, gıda güvenliği, açlık gibi konulara dikkatlerini çekmektir. FAO, her yıl gıda ile ilgili önemli gördüğü bir konuyu Dünya Gıda Günü Teması olarak belirler ve kutlamaları da bu tema çerçevesinde yoğunlaşır. 2015 yılının Dünya Gıda Günü Teması Kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için Sosyal Koruma ve Tarım olarak belirlenmiştir. Sosyal koruma, sigorta, kredi ve üretim desteği gibi konularla üretimin ve üreticilerin desteklenmesini kapsar” dedi.
Tarımda, sosyal koruma olmadan istikrarlı bir üretim yapılmasının mümkün olmayacağını söyleyen Şerif Ali Karanfil “Kırsal kesimde yaşayan ve tarımla uğraşan aileler, yoksulluk ve açlık riski altında ve hizmetlere ve kaynaklara sınırlı bir erişim içerisindedirler. Bu aileler özellikle kuraklık, sel ve dolu gibi doğal afet yaşadıklarında, yeniden üretim yapabilecek ekonomik güçleri kalmamakta, zaten rahat bir iş ve istihdam şekli olmayan tarımdan uzaklaşmak istemektedir. Böyle durumlarda, sosyal koruma çok daha önemli olmaktadır. Bunun bilinciyle gelişmiş dünya ülkeleri yüksek seviyede sosyal koruma uygulamaktadır. Ülkemizde bu seviye yetersiz olduğundan hem tarım sektörü hem de üreticiler zorluk yaşamaktadır. İstikrarlı olmayan sosyal koruma tarım ve hayvancılığa bazen rahatlık verse de çoğu zaman sıkıntı yaşatmaktadır. En üst seviyelere çıkarılması gereken sosyal korumalar, tarımda istikrarlı üretimin güvencesidir” diye konuştu.
GIDA MADDELERİNİN FİYATI İKİ KAT ARTACAK
Karanfil, “Önümüzdeki 20 yıl içerisinde temel gıda maddelerinin fiyatlarının iki katından daha fazla artabileceğini öngörülmektedir. Bir tarafta obezite sorunu yaşanırken diğer tarafta gıda fiyatlarındaki bu artış nedeniyle Dünyadaki aç insanların sayısı daha da arttırıyor, dengesiz dağılım daha da büyüyor. Bu gün yaşadığımız Somali gibi örneklerin daha da artması olasılığı ortaya çıkıyor. Tüm dünyada insanların yaşamak, fiziksel ve mental gelişimlerini sağlamak için yeterli gıdaya ulaşmaları ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması, devredilemez ve ertelenemez temel hak olarak görülmesine rağmen açlığın, yetersiz ve dengesiz beslenmelerin neden olduğu ölümler, mental ve fiziksel bozukluklar ulusal ve uluslararası düzeyde trajik boyutlara ulaşmıştır. 11 milyon çocuk 5 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetmektedir. Dünya kaynaklarını doyumsuz bir şekilde tüketen belli zümreler aşırı beslenmeden dolayı sağlık problemleriyle uğraşırken, 1 milyar insan açlıktan ölmezlerse bile yetersiz ve kirli su nedeni ile ölüm tehdidi altında yaşamaktadırlar. Yoksulluğa bağlı olarak insanlar yeterli gıdayı üretememekte veya satın alamamaktadırlar. Yaşanan doğal afetler, mali krizler, savaşlar ve politik sorunlar nedeniyle artan gıda fiyatları da bu duruma olumsuz etkilemektedir” şeklinde konuştu.
“Toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal gıdaların miktarı ile doğru orantılıdır” diyen Şerif Ali Karanfil “Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Ülkemiz nüfusunun yarısının yoksulluk sınırı altında, 1 milyondan fazla yurttaşımızın da açlık sınırı altında yaşadığı göz önüne alınırsa, açlık ve yetersiz beslenmeyi millet olarak ne kadar derinden yaşadığımız ortaya çıkacaktır. Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Veteriner hekimler, tüm dünyada zoonoz etkenlerle mücadele, hayvan hastalıklarının tedavisi, sürü sağlığının korunması ve ekonomik kayıpların önlenmesi gibi konularda önemli role sahiptir. Ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede de özellikle hayvansal gıdalarla ilgili olarak halk sağlığı açısından büyük sorunlar yaşanmaktadır. Gıda güvenliği ile ilgili riskin yüzde 90’ı hayvan kökenli gıdalardan kaynaklanmaktadır. Bunun yanında zoonoz hastalıklar riski nedeniyle, hayvan kökenli gıdalar halk sağlığı açısından özel öneme sahiptir. Gelişmiş ülkelerin, uluslar arası kuruluşların, STK’ların ve ulusal yöneticilerin açlığın önlenmesinde kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için Sosyal Koruma ve Tarımı daha iyi anlamaları ve daha samimi olmaları dileği ile Dünya Gıda Günü’nü kutluyorum” dedi.
Her yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, Dünya Gıda Günü olarak kutlandığını işaret eder Karanfil, “Gıda gününün amacı kamuoyunun ve yetkililerin gıda ile ilgili üretim, beslenme, gıda güvenliği, açlık gibi konulara dikkatlerini çekmektir. FAO, her yıl gıda ile ilgili önemli gördüğü bir konuyu Dünya Gıda Günü Teması olarak belirler ve kutlamaları da bu tema çerçevesinde yoğunlaşır. 2015 yılının Dünya Gıda Günü Teması Kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için Sosyal Koruma ve Tarım olarak belirlenmiştir. Sosyal koruma, sigorta, kredi ve üretim desteği gibi konularla üretimin ve üreticilerin desteklenmesini kapsar” dedi.
Tarımda, sosyal koruma olmadan istikrarlı bir üretim yapılmasının mümkün olmayacağını söyleyen Şerif Ali Karanfil “Kırsal kesimde yaşayan ve tarımla uğraşan aileler, yoksulluk ve açlık riski altında ve hizmetlere ve kaynaklara sınırlı bir erişim içerisindedirler. Bu aileler özellikle kuraklık, sel ve dolu gibi doğal afet yaşadıklarında, yeniden üretim yapabilecek ekonomik güçleri kalmamakta, zaten rahat bir iş ve istihdam şekli olmayan tarımdan uzaklaşmak istemektedir. Böyle durumlarda, sosyal koruma çok daha önemli olmaktadır. Bunun bilinciyle gelişmiş dünya ülkeleri yüksek seviyede sosyal koruma uygulamaktadır. Ülkemizde bu seviye yetersiz olduğundan hem tarım sektörü hem de üreticiler zorluk yaşamaktadır. İstikrarlı olmayan sosyal koruma tarım ve hayvancılığa bazen rahatlık verse de çoğu zaman sıkıntı yaşatmaktadır. En üst seviyelere çıkarılması gereken sosyal korumalar, tarımda istikrarlı üretimin güvencesidir” diye konuştu.
GIDA MADDELERİNİN FİYATI İKİ KAT ARTACAK
Karanfil, “Önümüzdeki 20 yıl içerisinde temel gıda maddelerinin fiyatlarının iki katından daha fazla artabileceğini öngörülmektedir. Bir tarafta obezite sorunu yaşanırken diğer tarafta gıda fiyatlarındaki bu artış nedeniyle Dünyadaki aç insanların sayısı daha da arttırıyor, dengesiz dağılım daha da büyüyor. Bu gün yaşadığımız Somali gibi örneklerin daha da artması olasılığı ortaya çıkıyor. Tüm dünyada insanların yaşamak, fiziksel ve mental gelişimlerini sağlamak için yeterli gıdaya ulaşmaları ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması, devredilemez ve ertelenemez temel hak olarak görülmesine rağmen açlığın, yetersiz ve dengesiz beslenmelerin neden olduğu ölümler, mental ve fiziksel bozukluklar ulusal ve uluslararası düzeyde trajik boyutlara ulaşmıştır. 11 milyon çocuk 5 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetmektedir. Dünya kaynaklarını doyumsuz bir şekilde tüketen belli zümreler aşırı beslenmeden dolayı sağlık problemleriyle uğraşırken, 1 milyar insan açlıktan ölmezlerse bile yetersiz ve kirli su nedeni ile ölüm tehdidi altında yaşamaktadırlar. Yoksulluğa bağlı olarak insanlar yeterli gıdayı üretememekte veya satın alamamaktadırlar. Yaşanan doğal afetler, mali krizler, savaşlar ve politik sorunlar nedeniyle artan gıda fiyatları da bu duruma olumsuz etkilemektedir” şeklinde konuştu.
“Toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal gıdaların miktarı ile doğru orantılıdır” diyen Şerif Ali Karanfil “Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Ülkemiz nüfusunun yarısının yoksulluk sınırı altında, 1 milyondan fazla yurttaşımızın da açlık sınırı altında yaşadığı göz önüne alınırsa, açlık ve yetersiz beslenmeyi millet olarak ne kadar derinden yaşadığımız ortaya çıkacaktır. Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Veteriner hekimler, tüm dünyada zoonoz etkenlerle mücadele, hayvan hastalıklarının tedavisi, sürü sağlığının korunması ve ekonomik kayıpların önlenmesi gibi konularda önemli role sahiptir. Ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede de özellikle hayvansal gıdalarla ilgili olarak halk sağlığı açısından büyük sorunlar yaşanmaktadır. Gıda güvenliği ile ilgili riskin yüzde 90’ı hayvan kökenli gıdalardan kaynaklanmaktadır. Bunun yanında zoonoz hastalıklar riski nedeniyle, hayvan kökenli gıdalar halk sağlığı açısından özel öneme sahiptir. Gelişmiş ülkelerin, uluslar arası kuruluşların, STK’ların ve ulusal yöneticilerin açlığın önlenmesinde kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için Sosyal Koruma ve Tarımı daha iyi anlamaları ve daha samimi olmaları dileği ile Dünya Gıda Günü’nü kutluyorum” dedi.