Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN/ ŞANLIURFA, (DHA) - ŞANLIURFA 1'inci İdare Mahkemesi, 28 Ekim 2013 günü Ceylanpınar İlçesi'ndeki evinde uyurken, Suriye'nin Rasulayn Kasabası'ndan atılan havan mermisinin isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden İdris Akgül'ün eşi, 3 çocuğu ve 12 kardeşine toplam 365 bin lira maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Suriye'de iç çatışmaların devam ettiği 28 Ekim 2013 günü, Rasulayn Kasabası'nda El Nusra Cephesi ile PKK'nın bu ülkedeki kolu olan PYD güçleri arasındaki çatışmada atılan bir havan mermisi, Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde yaşayan Akgül ailesinin evine isabet etti. Merminin isabet ettiği evde uyuyan 34 yaşındaki İdris Akgül yaşamını yitirirken, evi de büyük hasar gördü. Bunun üzerine Akgül ailesinin avukat Muhammed Neşet Girasun, İçişleri Bakanlığı aleyhine Şanlıurfa İdare Mahkemesi'nde maddi ve manevi tazminat davası açtı.
İDARE YAŞAM HAKKI İHLALİNE SEBEBİYET VERMİŞTİR
İdris Akgül'ün eşi, 3 çocuğu ve 12 kardeşi adına tazminat davası açan avukat Muhammed Neşet Girasun, dilekçesinde davalı idarenin, tamamen kusursuz olan Akgül'ün ölümünden ağır hizmet kusuru ile sorumlu olup, anayasal yükümlülüğünü yerine getirmeyerek, yaşam hakkı ihlaline sebebiyet verdiğini vurguladı. İç savaşın başlamasından, 28 Ekim 2013 tarihine kadar Suriye'den gelen mermiler-patlayıcı maddeler nedeniyle Akçakale İlçesi'nde 5, Ceylanpınar'da ise 6 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Girasun, "Ceylanpınar ile Suriye'nin sınır ilçesi Rasulayn arasında 20-30 metre mesafe olup, bu yerleşim birimleri arasında sadece tel örgüler bulunmaktadır. Bu sebeple Ceylanpınar'da yaşayanlar, Suriye'deki iç savaştan maksimum ölçüde olumsuz etkilenmiştir. Yurttaşların can güvenliği için tampon bölge oluşturulması, şehrin insanlardan arındırılması, tahliyesi, naklinin gerçekleştirilmesi gerekirken hiç bir önlem alınmamıştır. Önlemlerin alınmaması, her şeyden habersiz, kendi günlük işlerinde veya evlerinde olan yurttaşların hayatlarını kaybetmelerine neden olmuştur" dedi.
BAKANLIK: İDAREYE ATFEDİLECEK BİR KUSUR YOK
Avukat Girasun'un başvurusu üzerine savunması alınan İçişleri Bakanlığı, davacının zararının 'Terör ve terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması' hakkındaki kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğini iddia etti. Bakanlık, bu nedenle idareye atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesini istedi.
SURİYE'DEN GELEN ÖLÜME 365 BİN LİRA TAZMİNAT
Başvuru ve savunmaların alınmasının ardından geçen 31 Mayıs'ta kararını açıklayan Şanlıurfa İdare Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı'nın Suriye'den atılan havan mermisinin evine isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren İdris Akgül'ün eşi Derya Akgül, 12 kardeşi ve 3 çocuğuna toplam 365 bin lira maddi ve manevi tazminat ödemesine hükmetti.
SOSYAL RİSK İLKESİ KAPSAMINDA KARŞILANMALIDIR
Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, Anayasa'nın 125'inci maddesine göre idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunu belirtti. Kararda, bilimsel ve yargısal içtihatlarla geliştirilen sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan; idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte, kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağandışı zararların topluma pay edilerek giderilmesinin amaçlandığı kaydedildi. Davaya konu olayın ülkemize yönelik bir terör faaliyeti olmadığı belirtilen kararda şu ifadelere yer verildi;
"Olayın Suriye'deki iç çatışmalardan kaynaklandığı,sınırda yaşamanın getirdiği bir riskin söz konusu olduğu, komşu ülkedeki savaş nedeniyle sınır bölgesinde yaşayan ve olayda herhangi bir kusuru bulunmayan davacıların uğradığı zararın sosyal risk ilkesi kapsamında karşılanmasının hakkaniyet gereği olduğu sonucuna varılmıştır."
İDARE KUSUR KOŞULU ARANMADAN DA SORUMLU SAYILABİLİR
İdarenin kusur koşulu aranmadan da sorumlu sayılabileceği belirtilen kararda, kollektif sorumluluk anlayışına dayalı sosyal risk ilkesi gereğince zararı doğuran olayın tüm toplumu ilgilendirebildiği vurgulandı. Kararda, toplumsal riskin gerçekleştiği hallerde olayın idarenin hizmet alanıyla ilgili olması yeterli sayılarak, doğrudan nedensellik bağı kurulamayan durumlarda da tazminata hükmedilebildiği ifade edildi. Kararda şu ifadelere yer verildi;
"Sözü edilen olaylar nedeniyle zarara uğrayan kişiler, kendi kusur ve eylemleri sonucu değil, toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle zarar görmektedirler. Ortaya çıkan zararların, özel ve olağandışı nitelikleri dikkate alınıp, olayları önlemekle ve vatandaşları korumakla yükümlü olduğu halde önlenemeyen/koruyamayan idarece, yukarıda açıklanan sosyal risk ilkesine göre, topluma pay edilmesi suretiyle tazmini hakkaniyet gereği olup sosyal devlet ilkesine uygun düşecektir. İdris Akgül'ün atılan bir top mermisinin davacıların evine düşmesi sonucunda hayatını kaybetmesinden dolayı oluşan maddi zararın, anayasanın öngördüğü sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olarak ve kollektif sorumluluk anlayışı çerçevesinde idarece karşılanması gerekmektedir."
Akgül ailesinin avukatı Muhammed Neşet Girasun, eş ve çocuklar için hükmedilen manevi tazminat miktarını az bulduklarını belirterek karara itiraz etti. Baba İdris Akgül'ün hayatını kaybetmesi nedeniyle ailenin büyük acı yaşadığını ve bu olayın telafisi imkansız manevi zarara yol açtığını belirten Girasun, aile reisinin yaşamını yitirmesi nedeniyle eşi ve çocuklarının ortada kaldığını ve bundan sonraki hayatlarında geçimlerinin temin edilmesi gerektiğini vurguladı. Girasun, verilen kararın Kilis ve diğer yerlerde Suriye savaşından dolayı yakınlarını kaybetmiş, yaralanmış veya maddi zarar görmüş vatandaşlar için emsal niteliğinde olduğunu söyledi.
FOTOĞRAFLI