Prof. Dr. Görmez: Küresel ve yerel zalimler, bu şehrin çocuklarını kandırıp dağa götürdü

Güncelleme Tarihi:

Prof. Dr. Görmez: Küresel ve yerel zalimler, bu şehrin çocuklarını kandırıp dağa götürdü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2017 16:09

Prof. Dr. Görmez: Küresel ve yerel zalimler, bu şehrin çocuklarını kandırıp dağa götürdü

Haberin Devamı

Canan ALTINTAŞ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA) - DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez çeşitli açılışlar nedeniyle geldiği Diyarbakır'da, çatışmaların bir daha tekrarlanmaması için dua ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Görmez, "Diyarbakır'ın 'Allah, Allah' diye atan bir kalbi var. Küresel ve yerel ölçekte zalimler çok büyük mücadeleler vererek bu şehrin kalbinin Allah, Allah diye atmaması için çaba gösterdi. Bu şehrin çocuklarını, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, geldiği Diyarbakır'da kız Kuran Kursu binasının temelini atarak, il müftülüğünün yeni hizmet binasının açılışını yaptı. İlk olarak Elazığ yolu üzerinde yapımına başlanan 300 kişilik Bölge Yatılı Hafızlık Kız Kuran Kursunun temel atma töreni alanına geçti. Törene Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Görmez, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Cumali Atilla, müftüler ve din görevlileri katıldı. Kuran okunması ile başlayan törende konuşan Prof.Dr. Görmez, bugünün İslam Medeniyeti ve tarihi açısından çok önemli bir gün olduğunu söyledi. Prof.Dr. Görmez, zengin hayırseverlere de çağrıda bulunarak Şırnak, Hakkari, Iğdır, Ardahan, Muş, Kars ve diğer bölgelerde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başlattığı, camiler, medreseler, Kuran kursları ve tüm dini yapıların yeniden ayağa kalkması için katkı vermeye, destek olmaya davet etti.
Prof. Dr. Görmez ve beraberindekiler, daha sonra merkez Yenişehir İlçesi'ne taşınan il müftülük binasının açılışına katıldı. Kuran okunması ile başlayan törende konuşan Prof.Dr. Görmez, şöyle dedi:
"Bugün Diyarbakır'ın Fetih günü. Çünkü bugün Diyarbakır'ın 1378 sene önce kalbini, ruhunu ve surlarını, dinini, İslama, sevgili Peygamberimiz'in Muhammed Mustafa'nın rahmet mesajına açtığı gün bugün, Diyarbakır'ın her ferdi, her kadını, her erkeği, her çocuğu için mutluluk günü kutluyorum. İslam Diyarbakır'ın ruhudur, mayasıdır, özüdür. Hep birlikte bizim Diyarbakır'ın bu ruhunu, kalbini daima ayakta tutmamız lazım. Çünkü Diyarbakır'ın fethi Malazgirt'in önünü açmıştır. Malazgirt zaferi İstanbul'un fethinin önünü açmıştır. İslam tarihi için önemli bir gündür. İslam medeniyeti için önemli bir gündür. İslam Uİlu Cami'de secdeye varması, Resulü Ekrem'in vefatından 7 sene sonra Ulu Cami'de Allah Resulü'nün arkadaşlarının namaz kılması, secdeyi rahmana varması, Diyarbakır için tarihi bir gündür."
"MÜFTÜLÜKLERİMİZ SIRADAN DEVLET DAİRESİNE DÖNÜŞMEMELİ"
Eski müftülük binasının Diyarbakır'a yakışmadığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, bu binaların tahsisinde öncülük yapan herkese teşekkür ettiğini bildirdikten sonra şöyle devam etti:
"İl müftülük binalarımız, müftülüklerimiz asla sıradan, bürokratik bir mekanizmaya dönüşmemeli. Müftülüklerimiz sıradan bir devlet dairesine dönüşmemeli. Müftülüklerimiz bütün din gönülleriyle birlikte şehrin kalbinin Allah, Allah atması için çaba göstermeli. Diyarbakır'ın böyle bir kalbi var. Ve o kalp Allah, Allah diye atan bir kalptir. Zalimler, küresel ölçekte, yerel ölçekte zalimler çok büyük mücadeleler vererek bu şehrin kalbinin Allah, Allah diye atmaması için çaba gösterdi. Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler. orada kandırdılar. Hizmet ettikleri tek gaye; 1378 sene önce, kalbini ve surlarını İslam'a açan bu şehrin kalbinin Allah, Allah diye atmamasıydı. Ama beyhude. Bu şehrin kalbi İslama 1378 sene önce kalbini nasıl açmışsa, bu kalp ebediyete kadar da İslamı korumaya ve muhafaza etmeye devam edecek. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Müftülüğümüz, müftülüklerimiz, hataya düşmemeli. Ben 'Masasında oturan müftüler istemiyorum' derim. Halkın içinde olan, her kapıyı çalan, her kardeşimizin derdine derman olmaya çalışan müftüler olmalıyız. İman kendini camiye hapseden iman, bu şehrin kalbini ayakta tutamaz. İman, her gün namazını kıldıracak ama mihrabın ruhunu Diyarbakır'ın sokaklarına, caddelerine, evlerine taşıyacak. Müezzinin görevi; günde sadece 5 defa ezan okumak değil. Aynı zamanda ezanın ruhunu kalplere, çocuklara taşıyacak. Doğan her çocuğun önce kulağına ezan okuruz, mühim olan o ezandır. Biz çocuklarımızın kulağına ezan okumayı terk edersek, minarelerdeki ezanı da kaybederiz. Bütün Müftülüklerimiz, tüm din görevlilerimiz ve 3 bin din gönüllüsü ile birlikte  biz Allah, Allah diye çarpan Diyarbakır'ın kalbini ayakta tutmalıyız. Ruhunu güçlendirmeliyiz."
DİYARBAKIR'A ÖZEL DUA 
Görmez, müftülük binasının herkesin olduğunu, herkesin buraya gelerek her türlü dertlerini anlatabileceklerini söyledi. Diyarbakır'ın zor zamanlar geçirdiğini belirten Görmez, "Hepinize geçmiş olsun, bir daha Cenab-ı Hak o günleri bizlere göstermesin. O sokak, çukurların kazılıp insanların öldüğü, öldürüldüğü o günleri, o anları bir daha Cenab-ı Hak asla Diyarbakır olarak hiç birimize, bir daha yaşatmasın. Ama yaşatmaması için dersler ve ibretler alarak o Diyarbakır'ın kalbine ve ruhuna el atmalıyız. O ruhu ve kalbi ayakta tutmalıyız.  Hep beraber Diyarbakır'ın o kalbini ayakta tutması için seferber olmalıyız" diye konuştu.
Ortadoğu'daki bazı ülkelerde yaşanan şiddet olaylarına da değinen Görmez, şöyle konuştu:
"Coğrafyamız bize, ülkeleri Müslüman bir ülkenin dini istikranının, bütünlüğünün, din güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Suriye, Irak, Yemen, Libya hep birlikte lisani hal ile bize şöyle haykırıyor; 'Ey umut bağladığımız Türkiye'deki aziz, müslüman  kardeşlerimiz sakın dini istikrarınızı bozmayın, sakın dini bütünlüğünüz bozmayın, sakın din güvenliğinizi tehlikeye sokmayın. Sizi birleştirmeye giden dini tefrikaya dönüştürmeyin, din üzerinden birbirinizle didişmeyin. Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin.' İşte Türkiye'mizin dini istikrarı, din  bütünlüğü ve güvenliğinin de teminatı Diyanet İşleri Başkanlığımız'dır."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!