'PKK sizi tükürüğünde boğar' sözü DEAŞ'a değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne

Güncelleme Tarihi:

PKK sizi tükürüğünde boğar sözü DEAŞa değil, Türkiye Cumhuriyetine
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2018 10:03

'PKK sizi tükürüğünde boğar' sözü DEAŞ'a değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne

Haberin Devamı

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA)-  HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan'ı, 'terör örgütüne yardım etme' ve 'terör örgütü propagandası yapma' suçlarından 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, Zeydan'ın "PKK sizi tükürüğünde boğar" sözlerine ilişkin, "Sanığın sözlerinin muhatabının DEAŞ terör örgütü değil,Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir" denildi.
Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 4 Kasım 2016'dan beri tutuklu bulunan HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 14 Temmuz 2017 günü yapılan karar duruşmasında, 'terör örgütüne yardım etme' ve 'terör örgütü propagandası yapma' suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Zeydan'ın avukatlarının başvurusu üzerine dosyayı değerlendiren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmetti. Bozma kararının ardından Zeydan'ın yeniden yargılaması Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yargılama sırasında Edirne'den Diyarbakır'a getirilip, ifadesi alınan Abdullah Zeydan, 'suçu ve suçluyu övme' ve 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' suçlarından beraat ederken, 'terör örgütüne yardım etme' ve 'terör örgütü propagandası' suçlarından yeniden 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. 
OPERASYONU ENGELLEMEK İÇİN CANLI KALKAN EYLEMİ YAPTILAR
Zeydan'ı ikinci kez aynı oranda hapis cezasına çarptıran Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Hakkari'de açılan davanın güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'a nakledildiği belirtilen kararda çarpıcı tespitlere yer verildi. Kararda, 4 Ekim 2015 tarihinde, 8 araçlık bir konvoyla Hakkari Valiliği tarafından özel güvenlik bölgesi ilan edilen alana gelen Zeydan'ın, yanındakilerle birlikte PKK terör örgütü üyelerine yapılan askeri operasyonu engellemek amacıyla canlı kalkan eylemi yaptıkları kaydedildi. 3'üncü Piyade Tümen Komutanlığı'ndan gönderilen yazıya göre, sanık ve beraberindeki kişilerin geldiği yerin özel güvenlik bölgesi sınırları içinde olduğu, Zeydan ve beraberindekilerin bölgeye geldiği tarihte operasyonların devam ettiği, bu şekilde bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik yapılacak müdahale seçeneklerini kısıtladıkları ve askeri operasyonları engellediklerini belirten mahkeme, sanığın askeri güvenlik bölgesi olan Varagöz mevkiine gelerek bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik yapılan operasyonları engellediğini kaydetti.
'DOKUNULMAZLIĞI USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE KALDIRILDI'
Sanık Abdullah Zeydan'ın 26'ncı dönem Hakkari Milletvekili olması nedeniyle yasama dokunulmazlığının bulunduğu ve dokunulmazlığının TBMM tarafından usulüne uygun olarak kaldırılmadığının ileri sürüldüğünü belirten mahkeme, hakkındaki fezleke daha önceden Adalet Bakanlığı'na sunulan sanığın dokunulmazlığının TBMM tarafından kaldırılmasının gerekmediğini kaydetti. Zeydan'ın dokunulmazlığının Anayasa'ya eklenen geçici 20'nci madde ile kaldırıldığı hatırlatılan kararda, bu düzenlemenin Anayasa değişikliği suretiyle yapıldığını vurguladı. Aynı statüdeki normların birbirine aykırı düzenlemeler getirmesi durumunda bunun Anayasa'ya aykırılık olarak değil, birbirinin istisnası şeklinde düzenleme addedilmesi gerektiğini ifade eden mahkeme, bu nedenle sanığın dokunulmazlığının 6718 sayılı yasa ile anayasaya eklenen geçici 20'nci maddesi ile kaldırıldığından bu yönde yapılan itirazların reddedildiğini kaydetti.
'PKK SİZİ TÜKÜRÜĞÜNDE BOĞAR' SÖZÜNÜN MUHATABI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'
Yüksekova ilçesinde, 26 Temmuz 2015 tarihinde HDP ve DBP tarafından TSK'nın hava operasyonları ve ülke genelindeki gözaltılara tepki amacıyla bir toplantı organize edildiği belirtilen kararda, Abdullah Zeydan'ın burada konuşma yaptığı kaydedildi. Zeydan'ın kalabalığa hitaben, "PKK'nın ve Kürt halkının gücünü kimse test etmeye kalkışmasın. PKK, Türkiye ve Orta Doğu'yu gül bahçesine çevirmek için ortaya çıkmış bir barış ve halk hareketidir. PKK'nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğüyle boğar" dediği belirtilen kararda, konuşmanın 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçu olarak vasıflandırıldığı kaydedildi. Abdullah Zeydan'ın suçlamayı kabul etmediğini ve bu sözleri DEAŞ için söylediğini beyan ettiğini belirten mahkeme kararında, "Her ne kadar sanık bu savunmada bulunmuş ise de; konuşmasının devamında "Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerinde tecrit sürdüğü, medya savunma alanları bombalandığı sürece, Kürt halkı hem önderliğine hem hareketine sahip çıkıp, her yerde demokratik tepkilerini gençleriyle ve kadınlarıyla gün be gün yükseltecektir" demiştir. Bu sözler gözetildiğinde, sanığın sözlerinin muhatabının DEAŞ terör örgütü değil,Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Zira teröristbaşı Abdullah Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve tarafsız mahkemelerince verilen hüküm gereğince cezaevinde cezasını infaz etmektedir. Sanığın konuşmasında bölücü terör örgütü kamplarının bulunduğu bölgeleri, medya savunma alanı olarak nitelendirmesi, operasyonların Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılması ve bu operasyonlar devam ettiği sürece Kürt halkının sözde önderliğe sahip çıkacağını belirtmesi karşısında, sanığın savunmasına itibar edilmemiştir. Sanığın PKK terör örgütünün cebir, şiddet içeren eylemlerine yüceltmek suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti'ni gülbahçesine çevirebileceği veya tükürüğüyle boğabileceği şeklindeki sözleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik söylediği kabul edilmiştir"denildi.
ALT SINIRDAN UZAKLAŞILARAK CEZA VERİLDİ
Sanığın, halen milletvekili olması nedeniyle kitleleri etkileme gücü, sarf etmiş olduğu sözlerin ağırlığı, propagandasını yaptığı örgütün tehlikeliliği, devlet ve milletin bölünmez bütünlüğüne bugüne kadar vermiş olduğu zararın boyutu gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza verildiği belirtilen kararda, "Sanığın özel güvenlik bölgesi ilan edilen ve bölücü terör örgütü mensuplarına karşı operasyon yapılmakta olan Varagöz mevkiine gelerek, terör örgütü mensuplarına yönelik olarak yapılan operasyonları canlı kalkan olmak sureti ile zayıflatmak şeklindeki eylemi 'Örgüte yardım' suçu olarak vasıflandırılmıştır. Sanığın eylemlerinde sıklık gözlemlenmemesi ve hiyerarşik yapıya dahil olduğuna dair somut delil elde edilememesi nedeniyle, eyleminin terör örgütüne yardım etmek sureti ile üye olmak suçu olduğu mahkememizce kabul edilmiş, sanığın doğrudan üye olmaktan dolayı cezalandırılması cihetine gidilmemiştir. Tutuklama kararı verildikten sonra geçen süre göz önünde bulundurulduğunda adil yargılanma hakkının ihlal edilmesinin yahut uzun tutukluluk durumunun söz konusu olmaması, bu nedenle sanığın meclis çalışmalarından uzun süre mahrum bırakılmak suretiyle yasama faaliyetinden alıkonulmamış olması gözetilerek sanık tutukluluk halinin hükmen devamına karar vermek gerekmiştir" denildi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!