Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA) - DİYARBAKIR'da, 2016 yılında yapılan Nevruz etkinliğini, 'Kanunsuz gösteri ve yürüyüş' olarak değerlendiren savcı, gösteride terör örgütü propagandası yapıldığı gerekçesiyle aralarında DBP Genel Başkan Yardımcısı Seydi Fırat ve dönemin il Başkanı Hafize İpek'in de bulunduğu 10 şüpheli hakkında 5 yıldan 23 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Diyarbakır'da 2016 yılında düzenlenen Nevruz etkinliğinde terör örgütü propagandası yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, 2016 yılı Nevruz etkinliğini terör örgütünün çağrısı üzerine yapılmış 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü' olarak değerlendirdi. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, aralarında DBP Genel Başkan yardımcısı Seydi Fırat ve dönemin İl Başkanı Hafize İpek'in de bulunduğu 10 şüphelinin 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme', 'Terör örgütüne üye olma' ve 'Terör örgütü propagandası yapma' suçlarından 5 yıldan 23 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.
SAVCI: NEVRUZ ETKİNLİĞİ ÖRGÜT ÇAĞRISI İLE YAPILDI
İddianamede, PKK/KCK terör örgütünün öz yönetim ilanlarıyla özerk bölge oluşturma ve sözde direniş eylemlerini desteklemek amacıyla 2016 yılı Mart ayının başından itiben, örgüte yakın yayın organlarından birçok kez Nevruz mitinginin gerçekleştirilmesi, bu mitingin sözde direniş sürecinin bayramı olması, direnişin bu şekilde büyütülmesi yönünde eylem çağrıları yapıldığı ifade edildi. Etkinlikle ilgili örgüte yakın internet sitelerindeki açıklamalarda Sur ilçesinde etkisiz hale getirilen teröristlerin "Yaşayan efsaneler", Cizre'de ölü ele geçirilen teröristlerin ise "Çağdaş 300 Spartalı" olarak nitelendirildiğini kaydeden savcı, eylem çağrıları üzerine 21 Mart günü Nevruz mitingi konulu açık hava toplantısının düzenlendiğini ifade etti.
ÖRGÜTÜN İDEOLOJİSİNİ YAYMAK İÇİN ORGANİZE EDİLDİ
Etkinliğe ilişkin 9 Mart günü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın katıldığı bir basın toplantısı yapıldığı belirtilen iddianamede, toplantıdaki açıklamalar dikkate alındığında, 21 Mart günü yapılması planlanan Nevruz mitinginin baştan sona PKK/KCK bölücü terör örgütüne, örgüt çıkarlarına ve örgüt mensuplarına destek vermek, örgüt yöneticilerinin talimatları ve eylem çağrıları doğrultusunda örgütün bölücü ideolojisini geniş halk kitlelerine yaymak amacıyla organize edildiğinin değerlendirildiği ifade edildi. Etkinlikten önceki günlerde Diyarbakır'ın değişik yerlerindeki reklam panolarına 'Direnerek kazanacağız' şeklinde pankartlar asıldığını belirten savcı, organizasyonla ilgili pankartlarda bile örgütün şiddet eylemlerinin sahiplenildiğini vurguladı. Bu afiş ve pankartlara, Sulh Ceza Hakimliği kararı ile el konulduğu belirtilen iddianamede, eylemden iki gün önce Nevruz alanında yapılan kontrolde ise Sur, Cizre ve Silopi'de ölü olarak ele geçirilen PKK/KCK terör örgütü üyelerine ait dev pankartlar, PKK/KCK bölücü terör örgütünü simgeleyen çok sayıda pankart ve flamanın ele geçirildiği kaydedildi.
SAVCI:TERÖRİST OLARAK ÖLMEK TEŞVİK EDİLİYOR
21 Mart günü Nevruz alanında yaklaşık 15 bin kişinin katılımı ile 'Nevruz Mitingi' düzenlendiğini belirten savcı, etkinliğin başından sonuna kadar suç unsuru içeren sloganların atıldığını ve konuşmaların yapıldığını kaydetti. Mitingin açılışında Diyarbakır'dan sözde Kürdistan'ın başkenti olarak söz edildiğini ifade eden savcı, bu şekilde PKK/KCK terör örgütünün bölücü amaç ve söylemlerine yer verildiğini, açıkça Türkiye Cumhuriyeti topraklarının Kürdistan olarak belirtildiğini ve Tertip Komitesi'nin düzenlediği saygı duruşu ile mitinge katılan yaklaşık 15 bin kişilik kalabalık önünde terörist olarak ölmenin teşvik edildiğini kaydetti.
ŞİDDET ÇAĞRISI
Etkinlikte yapılan sinevizyon gösteriminde terörist başı Abdullah Öcalan'nın kalaşnikof marka tüfek ve bölücü terör örgütü simgeleriyle oluşturulmuş fotoğraflarının yansıtıldığını belirten savcı, konuşmalarda terör örgütünün ideolojisi doğrultusunda sözde öz yönetim/demokratik özerklik ortamının oluşması yönünde faaliyet gösterilmesi çağrılarının yapıldığını vurguladı. Konuşmalarda sık sık şiddete çağrı yapıldığını belirten savcı, bu şekilde örgütün terörist şiddet eylemlerine başvurunun teşvik edildiğini ifade etti. Nevruz etkinliğinin terör örgütü liderlerinden Murat Karayılan'ın örgütsel çağrıları doğrultusunda, bölücü terör örgütünün suç içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden örgüt propagandasına dönüştürüldüğünü kaydeden savcı, etkinliğin bu aşamadan sonra kanuna aykırı hale geldiğini vurguladı.
GİZLİ TANIK: DBP İL BAŞKANI ÖZERKLİK İÇİN BELEDİYE BAŞKANLARINA BASKI YAPTI
Dönemin DBP İl Başkanı Hafize İpek'in 2014 yılından sonra 8 ayrı bölücü terör örgütü propagandası yapılan kanunsuz gösteri yürüyüşüne düzenleyici olarak katıldığını belirten savcı, Cesur Yürek kod adlı gizli tanığın 28 Mart 2016 günü verdiği ifadede, şüphelinin PKK/KCK bölücü terör örgütü üst düzey yöneticilerinin talimatı ile belediye başkanlarına özerklik ilanı yapmaları konusunda baskılar yaptığını söylediğini kaydetti. Şüphelinin bölücü terör örgütünün sözcüsü gibi davrandığını belirten savcı, İpek'in güvenlik güçlerince silahlı teröristlere karşı masum halkın huzuru için yürütülen operasyonları tam aksine masum halka karşı yürütülen saldırılar olarak nitelendirmek suretiyle tamamen gerçek dışı ve örgütün çıkarlarına uygun bir algı oluşturmaya çalıştığını kaydetti.