Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR'da 4 Nisan 2014 tarihinde Valiliğe kuruluş dilekçesi verilen Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği (KÜRDSİAD) mahkeme kararı ile fesh edilirken, geçici Yönetim Kurulu Başkanı Abdülbaki Karadeniz'e, 'Dernekler kanununa muhalefet' suçundan 10 ay hapis ve 820 lira adli para cezası verilerek, cezanın ertelenmesine karar verildi.
Diyarbakır Valiliği Dernekler Müdürlüğü'nün, 4 Nisan 2014 tarihinde kuruluş dilekçesi verilen KÜRDSİAD hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine, geçici Yönetim Kurulu Başkanı Abdülbaki Karadeniz hakkında soruşturma başlatıldı. 10 Mart 2016 tarihinde soruşturmayı tamamlayan savcı, hazırladığı iddianamede şüpheli Abdülbaki Karadeniz'in, 'Dernekler kanununa muhalefet' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması ve KÜRDSİAD'ın feshedilmesine karar verilmesini istedi. Dernekler Müdürlüğü'nün ihbarı üzerine KÜRDSİAD hakkında soruşturma başlatıldığı belirtilen iddianamede, dernek tüzügününün 2'nci maddesinin 7 ayrı yerinde Kürt ve Kürdistan ifadelerinin geçtiği kaydedildi.
SAVCI: ÜLKEMİZDE 'KÜRDİSTAN' DİYE BİR BÖLGE YOK
Derneğin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinden "Kürdistan" diye bahsettiğini belirten savcı, ülkemizde 'Kürdistan' diye bir bölgenin bulunmadığını ifade etti. 'Kürdistan' ile kast edilen şeyin özellikle terör örgütü PKK tarafından ülkemizin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesini kapsayıp, kurulması amaçlanan ırk temeline dayalı devletin adı olduğu ifade edilen iddianemede, şöyle denildi:
"Kürdistanlı' ibaresi ise, ülkemizde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızı diğer etnik kökenlere mensup olan ve üst kimlikle birbirine bağlanan vatandaşlarımızdan ayrıştırmak için kullanılan bir söylem olduğu açıktır. Yine tüzükte geçen 'Rojava kantonları' deyiminin PKK terör örgütüne organik olarak bağlı olan PYD/YPG terör örgütleri tarafından Suriye'de kurulması planlanan bir devlet yapılanması olduğu, Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir yapıda üniter bir devlet olduğu, bu hükümlere göre kimseye ırk sebebiyle ayrımcılık yapılamayacağı, Anayasa'da yer alan hiç bir hak ve hürriyetin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı amaçlayacak şekilde kullanılamayacağı açıktır. Dernek tüzüğü dikkate alındığında derneğin ırk temeline dayalı olarak ve belli bir ırka mensup kişilere yönelik kurulduğu, bu şekilde derneğin anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları gerçekleştirmek amacıyla kurulduğu açıktır."
İddianamenin kabulü ardından şüpheli Abdülbaki Karadeniz'in yargılaması 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın son duruşmasında savunması alınan başka suçtan tutuklu sanık Karadeniz, Derneğin kurulduğu günden bugüne kadar herhangi bir faaliyette bulunmadığını belirterek, "Belirtilen konuların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini talep ederim. Bu isimle kurulmuş partiler de halen faaldir" dedi.
Sanık avukatı Barış Yavuz ise, Derneğin kaydının Dernek Masası tarafından alınmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Hukuka hakim olmayan bir savcı tarafından sadece tüzüge bakılarak iddianame hazırlanmıştır. Kürdistan kelimesi davanın açılmasına neden olan şok edici kelimedir. Kabullenilmek istenilmemektedir. Anadolu coğrafyasının bin yıllık ismidir. Şu anki Cumhurbaşkanı'nın 18 Aralık 1991 tarihinde tanımlamış olduğu Kürdistandır. Bu topraklarda yaşayan insanların ekonomik anlamda örgütlenmesi suç olmamalıdır. Buranın gelişmesi için çabalayan insanların yaptıklarının suç olması düşünülemez. Derneğin kapatılarak başkanın cezalandırılması örgütlenme ve ifade özgürlüğüne müdahaledir."
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Abdülbaki Karadeniz'i "Dernekler kanununa muhalefet" suçundan 10 ay hapis ve 820 lira adli para cezasına çarptırdı. Sanığın cezasının ertelenmesine karar veren mahkeme, Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği'nin feshedilmesine hükmetti.