İddianameden: Sanık polis, Kurkut'un ayaklarına değil, kolunu kaldırarak ateş etti

Güncelleme Tarihi:

İddianameden: Sanık polis, Kurkutun ayaklarına değil, kolunu kaldırarak ateş etti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2017 14:05

İddianameden: Sanık polis, Kurkut'un ayaklarına değil, kolunu kaldırarak ateş etti

Haberin Devamı

Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR'daki nevruz kutlamaları sırasında, elinde bıçakla kaçarken, 'Dur' ihtarına uymadığı iddiasıyla polis tarafından vurulan 23 yaşındaki Kemal Kurkut'un ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede, 'Olası kastla adam öldürme' suçundan hakkında ömür boyu hapis cezası istenen polis memuru Y.Ş.'nin Kurkut'un vurulduğu anda kendisine 6-7 metre uzakta olduğunu belirterek, "Şüphelinin maktule karşı silahını doğrultarak iki el ateş ettiğinin net bir şekilde görüldüğü ancak, şüphelinin, ifadesinin aksine, maktulün ayaklarına doğru nişan alarak değil, kolunu vücut hizasında kaldırarak ateş ettiği tespit edildi" denildi.
Merkez Bağlar İlçesi'ndeki Nevruz Parkı'nda 21 Mart 2017 tarihinde kutlama alanı önündeki polis kontrol noktasında elinde bıçak bulunan üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un  polisin 'Dur' ihtarına uymayarak öldürülmesi ile ilgili iddianame tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı Cem Koray Eryılmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Jandarma Genel Komutanlığı, Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün raporları, güvenlik kameralarının görüntü tespitleri ve şüpheli polis memuru Y.Ş.'nin ifadeleri yer aldı. Olay yerindeki boş kovanlardan 8'inin bir polis memuruna ait olduğu ancak, Kemal Kurkut'un ölümüne neden olan merminin polis memuru Y.Ş.'nin silahından çıktığı ifade edildi.
'ŞAHSIN AYAKLARINA DOĞRU İKİ EL ATEŞ ETTİM'
Hakkında ömür boyu hapis cezası istenen polis memuru Y.Ş. ifadesinde, Kemal Kurkut'un güvenlik noktasından girmeye çalıştığını fark ettiklerini, bir arkadaşının bu kişiye 'Dur' ihtarında bulunması üzerine bu kişinin bıçağı göğsüne doğru tutarak, "Gelin lan. Öldüreceğim, patlatacağım" diye bağırmaya başladığını söyledi. Y.Ş .İfadesinin devamında, olay sırasında polis barikatının dış tarafında bulunduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Kemal Kurkut barikatı aşmak istediği anda TEM aracında bulunan polis arkadaşım şahsa dur ihtarında bulunarak havaya ateş açmaya başladı. Şahıs önündeki polis memuruna doğru elindeki bıçağı savurdu, bunun haricinde bu şahsın bir polis memuruna doğrudan saldırdığına veya saldırıda bulunmak için hamle yaptığına şahit olmadım. Şahıs koşmaya başladığında silahımı doldurarak ayaklarına doğrultup iki el ateş ettim. Şahsa ateş ettiğimde şahsı vuramadığımı gördüm, 3-4 saniye sonra şahsın yaralandığını fark ettim. Ancak, bu atışı kimin yaptığını görmedim."
İddianamede, Şüpheli Y.Ş.'ye Kemal Kurkut'un vurulduğu ana ilişkin kamera görüntüleri izletildiği ve yeniden ifadesine başvurulduğunda, elini kaldırarak ateş eden kişinin kendisi olduğunu söylediği belirtildi. Polis memuru Y.Ş.'nin, ifadesinde kolunun biraz fazla kalkmış gibi göründüğünü, üzerindeki mont biraz kabarık olduğu için iyi nişan almak adına kolunu kaldırdıktan sonra bileğini hafifçe aşağıya bükerek nişan aldığını ve ateş ettiğini, şahsın vücut bölgesine nişan almadığını ve Kurkut'u kendisinin vurmadığını söylediği belirtildi. İddianamede, Kemal Kurkut'un Malatya'da oturduğu 21 Mart 2017 tarihinde Diyarbakır'da düzenlenen nevruz etkinliğine katılmak amacıyla geldiği, tüm video kayıtlarının incelendiği belirtilerek şöyle denildi:
"Kamera kayıtları detaylı bir şekilde incelendiğinde şüphelinin maktule karşı silahını doğrultarak iki el ateş ettiğinin net bir şekilde görüldüğü, ancak şüphelinin ifadesinin aksine, şüphelinin maktulün ayaklarına doğru nişan alarak değil, kolunu vücut hizasında kaldırarak ateş ettiği tespit edilmiştir. Olayın Diyarbakır İl merkezinde nevruz etkinliklerinin gerçekleştirileceği alanda etkinlikler henüz başlamadan önce meydana gelmiş olması, bölgenin terör konusundaki hassas durumu, maktulün polisin ihtarlarına ve ihtar atışlarına rağmen durmayarak kontrol noktalarını aşmış olması, güvenlik güçlerinin aklına muhtemel bir terör saldırısı riskini getirmiş ise de, maktul hayati bölgesinden yaralanmaksızın etkisiz hale getirilebilecek iken, şüpheli polis memurunun eylemi neticesi hayatını kaybetmiş olduğu değerlendirilmiştir."
İddianamede, şüphelinin atış sayısı, atış mesafesi, hedefin hareketli olması, atışlarının maktulün hayati bölgesine isabet etmiş olması ve öncesinde uyarı atışı yapmadığı belirtilerek, şöyle devam edildi:
"Kamera görüntüleri incelendiğinde koşar vaziyetteki maktule doğru silahını kolunu yere paralel vaziyette doğrultarak nişan alıp ateş etmiş olması, dosyada bulunan uzmanlık raporları ve otopsi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin eylemi sonucu şahsın hayati bölgelerinden yara alabileceğini ve sonunda şahsın ölebileceğini mesleki uzmanlığı gereği öngörmüş olmasına rağmen eylemine devam ederek silahını ateşlemesi sonucu şahıs vefat etmiştir. Şüphelinin, eyleminin sonucunu öngörmesine rağmen gerçekleşebilecek neticeler açısından duyarsız kalarak ve eylemini devam ettirerek 'olası kastla adam öldürme' suçunu işlediğine dair hakkında kamu davasının açılmasını gerektirecek ölçüde yeterli delile bağlı yeterli şüphe bulunduğu anlaşılmaktadır."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!