Güncelleme Tarihi:
Canan ALTINTAŞ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA) - HDP Iğdır Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, Diyarbakır'da düzenlenen referandum mitiginde yaptığı konuşmada, Ak Parti'yi Kürtler'in iktidara taşıdığını belirterek, "Kürt halkının yıllardır ödediği beledelleri herkes bir siyaset olarak kullandı. Evetçilerin gözü Kürtler'de, AKP'nin gözü Kürtler'de. Buradan bir söz veriyoruz, yarın AKP'yi iktidardan düşerecek olan da yine Kürtler olacak" dedi.
HDP'nin referandum final mitingi Diyarbakır'daki İstasyon Meydanı'nda yapıldı. Mitinge, HDP sözcüsü Osman Baydemir, TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, milletvekelleri Ziya Pir, Mehmet Ali Aslan, Altan Tan, Feleknas Uca'nın yanı sıra DBP, Demokratik Toplum Kongresi ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
OLAĞANÜSTÜ GÜVENLİK ÖNLEMİ
Olası bombalı saldırılara karşı olağanüstü güvenlik önlemi alan polis, havadan helikopterle alan üzerinde uçuşlar yaparken, mitigin yapıldığı alana bitişik olan Diyarbakır Tren Gar'ına giriş ve çıkışlara izin verilmedi. Miting alanına 2 ayrı noktadan giriş yapılırken, bu girişlerde sıkı üst aramasıyla birlikte, GBT sorgusundan geçirildikten sonra girişlere izin verildi. Ayrıca protokol girişinden gelenler de GBT sorgusundan geçirildikten sonra girişlerine izin verildi. Girişlerde yasa dışı hiçbir pankarta izin verilmedi.
"İDAMDAN BAŞKA SÖYLEDİKLERİ BİR ŞEY YOK"
Bazı sanatçıların verdiği konser etkinliğiyle başlayan final mitiginde ilk konuşmacı HDP Iğdır Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan oldu.
Yarın yapılacak halk oylamasını, 'tarihi bir gün' olarak niteyen Buldan, referandumun en çok Kürtleri ilgilendiğini belirterek, "Ankara'ya selamı yarın sandıklar açıldıktan sonra göndereceğiz. Yarın Türkiye toplumunu ilgilendiren, Diyarbakır halkını yakından ilgilendiren bir referandum yapılacak. Bu referandumda sizler bir partiye oy vermeyeceksiniz, belediye başkanı seçmeyeceksiniz. Tüm Türkiye yarınlarını oylayacak. Yarın tarihi bir gün. Bu kadar zulmün ve baskının yoğun olduğu bir süreçte, vekillerimizin, belediye başkanlarımızın rehin aldığı bir süreçte referandumun yapılması en fazla biz Kürtleri ilgilendiyor. AKP, 1.5 yıl içerinde Kürtlere yapmadığı zulmü bırakmadı. Yarın onlara iyi bir mesaj vereceğiz. Onların zulmüne hayır diyeceğiz. Yarın 18 maddeden oluşan taslakta, Türkiye ve Kürtler iki tercihten birini seçecek. Ya evet ya da hayır diyecek. Biz neden hayır dediğimizi çok açık bir şekilde söylüyoruz. Bunu herkese anlattık. Bugün bu alanda hem sizlere hem de Ankara'ya antayacağız. AKP ve MHP neden evet dediklerini tek bir sözle açıklıyorlar. 'Eğer evet çıkarsa, biz idamı getireceğiz' diyorlar. İdamdan başka söyledikleri başka bir şey yok. Tutunacakları tek dal olarak idamı görüyorlar ve bunun üzerine siyaset yapıyorlar" dedi.
"ONURU OLAN HİÇBİR KÜRT BUNA EVET DEMEYECEK"
Kürtler'in yıllardır çekttiği bedelleri herkes bir siyaset olarak kullandığını anlatan Buldan, Kürtler'in bu referandumda 'Hayır' oyu kullanmalarını isteyerek, "HDP'nin eş genel başkanları, vekilleri, belediye başkanlarının rehih alındığı bir dönemde, binlerce insanın toplandığı bu alanı Ankara bugün bunu görmeli. Ankara bunu yakından tanımalı. Kürt halkının yıllardır çekttiği bedelleri herkes bir siyaset olarak kullandı. Evetçilerin gözü Kürtlerde, AKP'nin gözü Kürtlerde, Türkiye'de herkesin gözü Kürtlerde. AKP'yi iktadar yapan Kürtler oldu. Fakat buradan bir söz veriyoruz, yarın AKP'yi iktidardan düşerecek olan yine Kürtler olacak. Çünkü 16 yıldır AKP'nin zulmünü, şiddet ve baskı politikasının artık çöplüğü gömme zamanı gelmiştir. Yarın Kürtler AKP'yi sandığa gömecek ve ona iyi bir cevap verecek. Oyunuzu kullanmadan önce Demirtaş ve Yüksekdağ'ı, tutuklu belediye başkanı ve tutuklu milletvekillerini, Sur'u, Silvan'ı, Cizre'yi düşünün. Eğer bunu düşünen bir Kürt aksi oy kullanırsa ben bileğimi keserim. Onuru olan hiçbir Kürt buna evet demeyecek" diye konuştu.
"SAYIN ERDOĞAN, BUNU İSPAT ETMEZSENİZ İSTİFA EDECEK MİSİNİZ?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yaptığı konuşmada, "HDP'nin paraları Kandile gidiyor" açıklamalarına tepki göstererek, şunları söyledi:
"Erdoğan, seçime bir gün kala bir kez daha HDP'yi karalama ve Kürtlerden oy almanını yollarını arıyor. HDP'nin paraları Kandil'e gidiyor diye bir iftira attı. Başkanlarımız tutuklanırken yine aynı yalanı söylediler. Oysa araştırdılar hiçbir başkanımızın hiçbir hırsızlığını ve paraları başka bir yere gönderdiklerini ortaya çıkaramadılar. Sayın Erdoğan bunu ispat etmezseniz istifa edecek misiniz? Yarın hayır kazanacak ya o zaman istifa etmenizi bekliyoruz. Yarın hayır çıkarsa konuşacak bir kelime bulamayacaksınız. Çünkü hep yalan söylediniz. Herkes 15 Temmuz akşamı yapılan darbeyi konuşuyor. Biz darbelere karşıyız. Peki AKP'nin yaptığı darbeler neden konuşulmuyor. Halkın oyuyla seçilenleri tutuklamak darbe değil midir, bir ilde sokağa çıkma yasağını uygulamak darbe değil mi? Kimse bu darbeleri AKP'ye sormuyor. Bugun sizin zulmünüzden kaynaklı insanlar açlık grevine bedenlerini yatırdılar. Onlar sizin zulmünize isyan ediyor. Adalet Bakanı'na çağrı yapıyorum, cezaevinde çıkacak tek bir cenazenin sorumlusu siz olacaksınız. Biz sorunların konuşularak çözüleceğine inanıyoruz. Biz özgürlük, demokrasi, barış istiyoruz. Bunu da yarın elde edeceğimize inanıyoruz. Yarın güzel bir gün olacak. Herkesin umutlarının yeşerdirdiği gün olacak. Özgürlüklerin, demokrasinin, barışın, kardeşliğin yolu açılacak."
"SADECE REFERANDUM DEĞİL, AYNI ZAMANDA MAHKEME"
Daha sonra, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da imzası olduğu tutuklu HDP milletvekilleri ile BDP'li belediye başkanlarının mesajı okundu. Mesajlarının okunmasının ardından söz alan HDP Parti Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletveli Osman Baydemir de, yarinki referandumun aynı zamanda bir mahkeme olduğunu savunarak, "Sandık başına gittiğimlizde, unutmamamız gereken bazı şeyler vardır. Mutlaka kimlik ve seçmen kağıdı elimizde olacak. Sandığa giderken, Sur'da insanlarımızın yatak odalarında yazı yazanları, baro başkanımız Tahir Elçi'nin katilerinin ortaya çıkmamasını unutmayın. Onları sandık başına götürün. Demirtaş ve Yüksekdağ, Fırat Anlı ve Gültan Kışanak ve tutuklanan tüm kardeşlerinizi yanınıza alın. Cizre'de vahşet bodrumlarında yakılan insanların ahını alın. Sandığa gittiğinde mührünüzü öyle vurun ki, o ses zalimlere gitsin."
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atamanın darbe olduğunu belirten Baydemir, darbe yapmanın da cuntacıların işi olduğunu ifade etti.
FOTOĞRAFLI