Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN/ DİYARBAKIR,(DHA) - HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'a nakledilen ve 85 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, ilk duruşmada yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol kararıyla tahliye edildi.
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 7 Kasım 2016 günü tutuklanan Nihat Akdoğan hakkında ‘suçu ve suçluyu övmek,’ ‘kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma,’ ‘örgüte üye olma’ ve ‘örgüt propagandası yapma’ suçlamalarından 85 yıl kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davası güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'a nakledilen HDP milletvekili Nihat Akdoğan'ın yargılanmasına başlandı. Milletvekili Nihat Akdoğan, Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katıldı. Duruşmayı ayrıca HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Ziya Pir, Feleknas Uca ve Ahmet Yıldırım da izledi.
DARBE YAPILACAĞI KONUSUNDA UYARDIK, İNANMADILAR
Duruşmada savunması alınan Nihat Akdoğan, 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan realiteyi kabul etmemek adına HDP'ye operasyon yapıldığını belirterek şunları söyledi:
"Yapılanların hukuki bir temeli yok. Şu anda eşi ile birlikte tutuklanan savcının hazırladığı fezleke üzerine yargılanıyorum. O savcı meclisi bombalayan bir terör örgütünün üyesi olmak suçundan tutukludur. Yazılı soru önergesi verdiğim için beni örgüt propagandası yapmak ile suçlamıştır. Bu benim anayasal görevimdir. Bylock kullanan birinin hazırladığı fezleke ile içeride olmak bizim için eziyettir. Ben şu anda yetkileri haksızca gasp edilen bir milletvekiliyim. Hakkari'nin 3 milletvekili de darbeci bir zihniyetin hazırladığı fezlekeler yüzünden içeride tutuluyor. Biz darbe yapılacağı konusunda uyardık ama cemaatin darbe yapacağına inanmadılar. Yaşananların vahim olduğunu söyledik. "Korkarız ki darbe olacak" dedik. Bunları dile getirdiğimiz için dokunulmazlığımız kaldrıldı. Mahkemelerle karşı karşıya bırakıldık. Meclisi bombalayan, sokakları yakıp, yıkanlara dokunulmazlık zırhı getirdiler. Haklı çıkan bizim uyarılarımız oldu. Darbeciler asla devletin Kürt sorununu çözmesini istemiyorlardı. Bölgede elde ettikleri geniş imkanları kaybetmeyi istemiyorlardı. Bunları dile getirdiğimiz için hedef haline geldik. Cemaatin 40 yıldır devletin tüm kurumlarını ele geçirmek istediğini biliyorduk. Bu durum 15 Temmuz'a kadar devam etti. Biz HDP olarak gözyaşlarının dinmesi için çalışmalarımızı artırmaya devam edeceğiz. Taziyelere gitmekle suçlanıyoruz. Ben 2016 yılında korucuların taziyelerine de gittim. Taziyenin propagandası yapılmaz. Taziyenin dili, rengi yoktur. AKP milletvekillerinin de bu taziyelere gittiğini biliyoruz. Tutuklandıktan sonra 93 gün boyunca tek hücrede tutuldum. Gazete ve kitap dahi verilmedi. Milletvekili arkadaşlarımızı selamlamamıza bile izin verilmiyordu."
Savunmanın ardından söz hakkı verilen Cumhuriyet Savcısı, Nihat Akdoğan'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Avukat savunmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme, kaçma şüphesi bulunmaması nedeniyle Nihat Akdoğan'ın tahliye edilmesine hükmetti. Akdoğan hakkında yurt dışına çıkış yasaklı adli kontrol kararı uygulanırken, mahkeme kararı üye hakimin muhalefet şerhi nedeniyle oy çokluğu ile alındı.