Güncelleme Tarihi:
DİYARBAKIR (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bir sulh yolu, bir barış yolu açmak zorundayız. Çatışma, savaş sonsuza kadar sürmez" dedi.
Demirtaş, dün düzenlediği basın toplantısında yaptığı çağrı sonrası cuma namazını kılmak üzere HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir ile Sümerpark'a geldi.
Güvenlik noktalarındaki aramanın ardından, alana alınan vatandaşlarla bir süre görüşen Demirtaş, daha sonra vatandaşlarla namaz kıldı.
Cuma namazını kıldıran HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, okuduğu hutbenin konusunun, "Hudeybiye Antlaşması" olduğunu belirtti.
Erdoğmuş, Türkçe, Kürtçe ve Zazaca okuduğu hutbede, Sur'da yaşanan gelişmelere değinerek, "Hatalarımız, kusurlarımız ve kabahatlerimiz çok çok fazladır. Allah'ım, açılan ellerimizi, sana açılan bir avuç olarak kabul et. Hepimizin duasını birleştir ve bir damla rahmet olarak kabul et. Avucumuzdaki bir damla rahmeti, bugün bu meydandan buharlaştır. Onu buluta dönüştür. O bulutu buradan Sur ilçesine senin görünmez orduların melekelere sevk etsin. O bulut bugün yağmura ve rahmete dönüşsün. O rahmetin Sur'daki ateşi söndürsün. Her tarafta yanan ateşin artık sonu gelsin Yarabbim" ifadelerini kullandı.
Demirtaş ve kalabalık, namazın ardından dua etti.
- "Barış yolu açmak zorundayız"
Cuma namazı sonrası parti otobüsünden vatandaşlara seslenen Demirtaş, Sur'da doğduğunu ve Fatihpaşa Camisi yakınlarındaki bir evde dünyaya geldiğini belirtti.
Saraykapı'nın, Ulucami'nin sokaklarında büyüdüğünü anlatan Demirtaş, "Bir sulh yolu, bir barış yolu açmak zorundayız. Çatışma, savaş sonsuza kadar sürmez" diye konuştu.
Halktan morallerini yüksek tutmalarını isteyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu zor günlerde ittifakınızı, moralinizi daha güçlü tutun. Elbet bu topraklara huzuru sizlerin direnişi, kardeşliği, ittifakı bir arada durması getirecektir. Kimseye zulmedilmesinden yana değiliz. Tek bir insanın yaşamını yitirmesini asla onaylamayız, istemeyiz. Bizim için canlar arasında fark yoktur."
Demirtaş, insanların devlete ve kanuna karşı suç işlediğinde sağken kanun ve hukuk çerçevesinde devletin ona hesabını sorabileceğini vurgulayarak, öldükten sonra bir cenazeden devletin hesap soramayacağını ifade etti.