Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR'da 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi eski Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs eski Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ile 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Eski Albay Bülent Gürdoğan'ın savunma yaptığı duruşmada, mahkeme her 3 sanığın da tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Diyarbakır'da başlayan, mahkemenin yetkisizlik kararı ile Ankara'ya gönderilen, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin karşı yetkisizlik kararı üzerine yetki uyuşmazlığının çözümü için Yargtay'a gönderilen, son olarak Yargıtay tarafından yargılamanın Diyarbakır'da yapılmasına karar verilen davanın ilk duruşmasının 2'nci bölümüne, bugün 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın bugün görülen oturumuna tutuklu sanıklar Atilla Darendeli, Deniz Kartepe ve Bülent Gürdoğan ile avukatları katıldı.
'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından sanıkların yargılanmasına bugün devam edildi. Duruşmada savunmaı yapan 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri eski Kurmay Albay Bülent Gürdoğan, suçlamaları reddetti. 15 Temmuz gecesi, 8'inci Ana Jet Üssü Komutan Vekili Albay Edip Akgülay'ın yanına gittiğini belirten Gürdoğan, şöyle dedi:
"Edip Akgülen'in yanına gittiğimde telaşlı olduğunu gördüm. 6 tane uçak kalkmıştı, ne yaptığını bilemiyor, telaşlı bir hali vardı. Televizyonda darbeye teşebbüs konusunda haberleri görünce konuşmak için Atilla Darendeli'yi aradım. Akgülay'a fikir vermesini istedim. Benim sicil amirim Tümgeneral Darendeli olduğu için kendisini aradım. Sadece Akgülay'a fikir vermesi için değil, kendisi araç kullandığından olaylar hakkında bilgi vermek için aradım. Harekat Merkezi'ne gittiğimde arkadaşların televizyonda haberleri izlediğini gördüm. Daha sonra Yurtta Sulh Konseyi emrinin geldiğini söylediler. Bu emri aldığımda arkadaşlara 'Bu emri dağıtmayın' şeklinde emir verdim. Bu emrin uygulanmaması ve kimseye dağıtılmaması talimatını verdim. Ben sıkıntılı durum olduğu için Edip Akgülay ne yapıyor, sıkıntılı bir durum olduğu için ona destek olmak için oraya gittim."
"FETÖ BU OLAYDAN SONRA ÜSTÜMÜZE GELDİ"
Duruşmada daha sonra söz alan eski Tuğgeneral Deniz Kartepe, 2010 yılındaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu ile ilgili konuşarak, "Resepsiyonda 6'ncı Kolordu Komutanı Mehmet Eröz bize 'Tesettürlü birisi içeri girdiğinde terk ediyoruz' dedi. Biz de salonu terk ettik. O tarihten sonra bizim ahlaksızlığımız yaftası oldu. Eşim ve kzım hakkında iftiralar oldu. FETÖ bu olaydan sonra üzerimize geldi. Mehmet Eröz Balyoz ve Ergenekon davalarında hüküm yedi" ifadelerini kullandı.
Daha sonra söz hakkı verilen Cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Avukat savunmalarının ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tahliye istemlerini redederek, tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Sanıkların operasyonel hat kullanıp kullanmadıkları ve bunlarla örgüt tepe yönetimi ile görüşme yapıp yapmadıkları konusunun araştırılmasına karar veren mahkeme heyeti, 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı, Fethullah Gülen ile görüştürmek istediği iddia edilen Tuğgeneral Hakan Evrim'in, 14 Temmuz günü Diyarbakır'a gelerek uçağa taktırdığı lazer pod cihazının teslimini yapan subayın kimliğinin de tespit edilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Adana Cezaevi'ne müzekkere yazılarak, sanıkların avukatları ile yaptıkları görüşmelerdeki kısıtlamaların devamına dair karar verilmediğinden, bu uygulamanın yapılmamasının istenmesine de karar verdi. Duruşma ertelendi.