Grup toplantısını Diyarbakır'da parkta yapan HDP'den 1 haftalık 'Vicdan ve adalet nöbeti'

Güncelleme Tarihi:

Grup toplantısını Diyarbakırda parkta yapan HDPden 1 haftalık Vicdan ve adalet nöbeti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2017 15:51

Grup toplantısını Diyarbakır'da parkta yapan HDP'den 1 haftalık 'Vicdan ve adalet nöbeti'

Haberin Devamı

Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA)- HALKLARIN Demokratis Partisi (HDP), bu haftaki grup toplantısını Diyarbakır'ın merkez Kayapınar İlçesi Ceren Ekin Park'ta yaptı. Polis, toplantının yapılacağı yeri bariyerlerle çevirirken, alana sadece milletvekilleri ile parti yöneticileri alındı. Üst araması yapıldıktan sonra alana girişlerine izin verilen partililer, 45 dereceyi bulan sıcaklıkta güneşin altında bekledi. HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir, 10 milletvekili arkadaşıyla birlikte 'Vicdani ve adalet' nöbetine başladıklarını açıklarken, bu nöbetin eş başkan Selahattin Demirtaş ile tutuklu seçilmişler serbest kalana kadar devam edeceğini söyledi.
Merkez Kayapınar İlçesi'ndeki Ceren Ekin Park'taki toplantıya HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir, Dilan Dirayet Taşdemir, Felaknas Uca, Ziya Pir, Saadet Yıldız, Nimetullah Erdoğmuş, Garo Paylan, Müslüm Doğan, Nadir Yıldırım, Ahmet Yıldırım, Hüda Kaya ve parti yöneticileri katıldı. Alanda bir süre bekleyen milletvekilleri daha sonra açıklama için yerlerini aldı. 
ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir, toplantılarının Diyarbakır'da yapılmasının vicdan ve adalet hareketi olduğunu söyledi. Kerbelayı andıran sıcakta halkın üzerine ölü toprağı serpilmek istendiğini öne süren Baydemir, şöyle dedi:
"Bir halkın üzerine ölü toprağı serpilmek, bir halkın varlığı yok edilmek isteniyor. Bir halk zorbalık, baskı, tecritle yönetilmek isteniyor. Ölü toprağını defetmek, 'Zulme hayır' demek için, bir kez daha eşitliği özgülüğü, demokrasiyi onurlu bir barışı haykırmak için bu alandayız. Bu kamusal alandayız. Son 2 yıldır hükümet politikalarıyla demokrasi ablukaya alınmıştır, temsil etmiş olduğumuz halkların, halkımızın, iradesi adeta işgal edilmiş durumda. İşte bütün bunlardan kaynaklı bir kez daha Türkiye ve dünya kamuoyunda ve her şeyden önemlisi insanlarımızın halkın vicdanına, vicdanımızdan çağrıda bulunmak için buradayız. Burada oluşumuz adaleti vicdani bir direnişle koruma çabasıdır. Bugün bu manzaraya, bu parka baktığımızda bu parktaki abluka Türkiye'deki reel durumun ifadesidir. Burası bir kamusal alan. Burası benim de Diyarbakır'da görev yaptığım zaman diliminde inşa edilmiş bir park. Halkın parkı, bu ağaçlar halkın alın teriyle sulandı büyütüldü. Ama bugün bu şehir yüzde 70 oy almış bir siyasi parti grup toplantısını bu parkta inşa edemiyor. İl, ilçe yöneticilerimiz, bu parka alınmıyor. Halkımız, sahibi olduğu bu parka giremiyor. Dikkat edin, bu part bütün gölgelerden tecrit edilmiş durumda, adeta HDP'ye Kerbela dayatılıyor. Eğer iktidar, Yezit olmakta kararlıysa, bizlerde Hz. Hüseyin olmakta kararlıyız. Ant olsun asla geri adım atmayacağız."
"SEÇİLMİŞLER ÖZGÜR OLMADIKÇA KENDİMİZİ ÖZGÜR KILMAYACAĞIZ"
Baydemir, zulüm ile hiç bir rejimin sonuç alamadığını, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve milletvekillerinin tutuklanması ile yeni bir faşizm sayfası açıldığini iddia ederken, şöyle dedi:
"Çok net dille ifade etmek isterim ki, 6.5 milyon insanın iradesi kelepçelenemez, seçme ve seçilme hakları zindana konulamaz. Halkın hür iradesi, vicdanıyla seçmiş olduğu belediye başkanlarına kayyum atanamaz. Onlar özgür olmadıkça bizler kendimizi özgür kılmayacağız. Bizlere faşizmi, zorbalığı dayatıyorlar. Bizler de faşizme karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği, onurlu bir barışı ısrarla savunuyoruz."
"BARIŞ SÜRECİNİ, TEK BAŞINA İKTİDAR OLMA UĞRUNA ÇÖKERTTİLER"
Konuşması sırasında Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi tarafından kabul edilen 'Kürdistan Ulusal Marşı'nın bir kıtasını okuyan Baydemir daha sonra kaldığı yerden devam ederek, şöyle dedi:
"Barış sürecini tek başına iktidar olma uğruna çökerttiler. Çok açık ve net söylüyorum; bu vicdan ve adalet nöbetimiz, durşumuz aynı zamanda Rojava halkı içindir. Bu eşitlik, özgürlük çağrımız Güney Kürdistan hükümetini ve halkını tehdit edenlere karşıdır. Buradan Türkiye'nin batı yakasına, 80 milyon insanın vicdanına çağrıda bulunuyoruz; Eş genel başkanlarımız, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız zindanda olduğu müddetçe adalet ve vicdan nöbetimiz devam edecek. Onlar özgürlüğüne kavuşuncaya kadar vicdani direnişimizi sürdürmekte kararlıyız. Bizim bir şiddet aracımız yok. Şiddete, küfre, hakarete başvurmaksızın, bize şiddet uygulansa bile şiddetle yanıt vermeksizin, kem söz söylenmeksizin. Diyarbakır'ın Surları'na, vicdanımızdan bir kez daha faşizme biat etmeyeceğiz, durmayacağız, faşizmi durduracağız. Sloganını nakşedinceye kadar bu duruşumuzu sürdüreceğiz."
"OHAL BİTİNCEYE KADAR NÖBETİMİZ DEVAM EDECEK"
Grup Sözcüsü Osman Baydemir, Dilan Dirayet Taşdemir, Felaknas Uca, Ziya Pir, Saadet Yıldız, Nimetullah Erdoğmuş, Garo Paylan, Müslüm, Doğan, Nadir Yıldırım, Ahmet Yıldırım, Hüda Kaya olmak üzere toplam 11 milletvekili, bugünden itibaren 24 saat esasına göre vicdan ve adalet nöbetine başlayacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Eşitlik, özgürlük, onurlu adalet, demokrasi, bir barış isteyen bir hareketten neden korkulur? Niçin bu abluka alınır? Çünkü barıştan korkuyorlar. OHAL rejimi ortadan kalkıncaya kadar vicdan ve adalet nöbetimiz devam edecektir. KHK'larda işinden olanlar haklarına kavuşuncaya işinden, aşından, rızkından olan bütün insanlar işine, aşına adalete kavuşuncaya kadar devam edeceğiz, zulmü hep birlikte durduracağız. Cizre, Şırnak, Gever'de işlenen insanlık suçlarının failleri yargılanıncaya kadar durmayacağız. Sur'daki şu an devam eden yıkım kültürel mirasımıza, saldırıdır. Bizler durmayacağız, susmayacağız. Meşru vicdani çabamızla milynların çabasıyla buluşturacağız. Bugün burada 11 milletvekiliyle bu duruşu vicdani ve adilane talebi haykırırken sanmayın ki bizler yalnız değiliz.  Bu coğrafyada bizler milyonlarız. Barışın, birlikte yaşamın kurmanın önündeki en büyük engel İmralı'ya cezaevinde sayın Öcalan üzerinde konulan tecrit politikasıdır. Tecrit kalkıncaya kadar, bu vicdani duruş, adalet talebi, devam edecektir. Yargı tam bağımsız olunca yakadar vicdan ve adalet nöbetimiz devam edecek. Mutlak suretle her darlığın sonu aydınlıktır. Faşizm ricayla minnetle durmaz. Faşizm ancak demokratik mücadeleyle durur."
MESCİD-İ AKSA'YE BENZETTİ
Beydemir, konuşmasının son bölümünde Filistinliler'e yönelik baskısına atıfta bulundu. Osman Baydemir, "Mescid-i Aksa'da yaşananlar ile bu coğrafyada yaşananlar arasında fark yoktur" dedikten sonra, "7/24 saat bu alanda olacağız. Halkımızla buluşmamızın önüne geçmeyin. Şiddet, kavga yok. Sadece faşizm ve tehdide boyun eğmediğimizi haykırıyoruz. Bugün bize bir Kerbala sıcaklığını yaşatıyorsanız, bizler de Bilal-i Habeş olmayı biliriz. Bu coğrafyada mutlaka barış inşa edilecektir. Zulüm sahipleri mutlaka yenilecek. Kürt halkı da bütün halklar gibi inancıyla, kültürüyle, kökleriyle varlığını sürdürecek" dedi.
Yapılan konuşmanın ardından Baydemir ile beraberindekiler daha sonra bariyerlerle kapalı alanda volta atmaya başladı. Baydemir, volta sırasında gazetecilere, "Biraz alıştırma yapalım" diyerek espri yaptı. Sıcak güneş nedeniyle parkta oturamayan HDP'li milletvekilleri, bu alanda bir hafta boyunca vicdan ve adalet nöbeti tutacak.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!