Güncelleme Tarihi:
DİYARBAKIR (AA) - SEMA KAPLAN - Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı olarak Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ndeki 12 ile hizmet veren Doku ve Organ Nakli Bölge Koordinatörlüğü, organ bağışının yetersiz kaldığı bölgede sorunu çözebilmek için bu yıl gençlere ulaşmayı hedefledi.
Türkiye'deki 9 merkezden biri olan Diyarbakır Doku ve Organ Nakli Bölge Koordinatörlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü'nün desteğiyle iki bölgede organ bağışını artırmak için harekete geçti.
- Organ bağışını artırmada gençlere ulaşılıyor
Bu kapsamda önceki yıl kadın koordinatörlerce bağışın "günah" olmadığının cemaate anlatılması için camilere gidilerek din görevlileri ve cemaate bilgi verildi. Geçen yıl bölgedeki tüm il ve ilçeler ziyaret edilerek, organ bağışının önemi anlatıldı, diyaliz merkezlerinde görüşmeler yapıldı. Bu yıl da 12 ildeki tüm liselerde gençlere yönelik toplantılar düzenleniyor.
Diyarbakır Doku ve Organ Nakli Bölge Koordinatörlüğü'ndan sorumlu İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mehmet Baturay'ın da katıldığı toplantılarda gençlere organ bağışının önemi, kimlerin organ bağışında bulunabileceği, hangi hallerde bağışın kabul edildiği konularında bilgi veriliyor. Bu bilgiler, organ nakli ile değişen hayatlar, organ nakli bekleyenlerin duygu ve yaşamlarını anlatan görüntülerden oluşan sinevizyon gösterimi ile destekleniyor.
- Liselerde organ bağışı eğitimi
Merkez Yenişehir ilçesindeki Toplu Konut Anadolu Lisesi'nde verilen eğitimin ardından AA muhabirine açıklama yapan İl Sağlık Müdür Yardımcısı Baturay, merkez olarak önceki yıl günah olduğu gerekçesiyle organ bağışının yetersiz olduğu iki bölgede bağışı artırmak için kadın koordinatörlerin camilerde cemaate ulaşmaları için din adamlarına bilgi verdiğini anımsattı.
Geçen yıl ise hedeflerinin hastalar olduğunu ifade eden Baturay, bu kapsamda sorumluluk bölgelerindeki Mardin, Şırnak, Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Adıyaman, Batman, Siirt, Elazığ, Bitlis, Hakkari ve Van'ın ilçelerini tek tek gezerek, diyaliz hastalarının nakil merkezlerine kaydını yaptıklarını, bu yıl ise hedeflerinin okullar ve gençler olduğunu vurguladı.
"Organ bağışında bulanacak kişilerin 18 yaş ve üstü olması gerekiyor. Ancak biz 18 yaşına gelmeden kişide bu duyarlılığı oluşturmak amacındayız. 12 ilde yıl boyunca tüm liselerde organ bağışını artırmak için eğitim vereceğiz" diyen Baturay, öğrencilerin de bu bilgiyi en iyi okulda öğreneceği kanısı ile okullarda bilgilendirme yapmaya başladıklarını anlattı.
- 56 kişiden bağışlanan organlar 150 kişide can buldu
Baturay, bilgilendirme yaparken öğrencilerin de sorularını yanıtladıklarını dile getirerek, öğrencilerin akıllarındaki tüm soruları sorma ve konunun uzmanlarından öğrenme fırsatı bulduğunu kaydetti.
Özellikle iki bölgede organ bağışına yeterince sıcak bakılmadığına işaret eden Baturay, batı illerinde beyin ölümü gerçekleşmiş kişinin yakınları ile daha rahat iletişime geçilerek, nakil gerçekleştirebildiğini belirtti.
Baturay, şöyle dedi:
"Dünyada kadavra donörden nakil 1 milyon nüfusta yüzde 30 iken bizde henüz yüzde 1 civarında. Yaptığımız çalışmalar meyvesini vermeye başladı. 5 yılda beyin ölümü oranı her yıl yüzde 37 iken, geçen yıl 140 beyin ölümü tespit ettik. Bunlardan 9'u organlarını bağışladı. Bu yıl 9 aylık çalışma boyunca 140 beyin ölümü belirledik. Bunlardan donör olanlar 9 kişi. 12 ilde 2007 yılından bu yana toplam 550 beyin ölümü tespiti yapıldı. Bunlardan 56'sı organ bağışında bulunarak 150 kişinin hayatında can buldu."
- "En büyük miras bağışladığımız bir organdır"
"Bağışlanan organlar bir başka kişinin yaşamasını sağlıyor. Ölürken mal, mülk, arsa, tarla, bağ, bahçe miras bırakıyoruz. Ancak dünyada bırakacağımız en büyük miras bağışladığımız bir organdır" ifadelerini kullanan Baturay, bir organın bir can olduğunu kaydetti.
Baturay, "Hedefimiz Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı tüm özel ve kamu okullarındaki öğrencilere ulaşmaktır. Ne kadar çok öğrenciye ulaşırsak onlar üzerinden ebeveynleri de duyarlı hale getirmiş olacağız" diye konuştu.
- "İnsanlar ölmesin"
Eğitimin son derece faydalı geçtiğine dikkati çeken Baturay, şunları dile getirdi:
"İki bölgede bağışın önündeki en büyük engel günah olduğu, ikincisi de vücut bütünlüğünün öldükten sonra bozulacağı korkusu. Biz dini sıkıntıları müftülüklerle yaptığımız çalışmalarla büyük ölçüde çözdük. Müftülükler artık yaptığımız panellere büyük destek veriyor. Artık müftülerimiz de organlarını bağışladığını belirtiyorlar. Vaaz ve hutbelerde bağışın önemi işlenmeye devam ediyor. Öğrencilere de bilimsel ve tıbbi yönden akla gelebilecek tüm konularda bilgi veriyoruz. Onların da ailelerini, ailelerin de çevrelerindeki kişileri ikna etmesiyle bağışın artmasını bekliyor, 'İnsanlar ölmesin' diyoruz."
Baturay, her yıl dünyada organ beklerken yaşamını yitiren binlerce insan olduğunu vurgulayarak, Türkiye ortalamasına göre bunun yaklaşık bin 700 kişi olduğunu anlatarak, "Bu bin 700 kişi ölmesin. Diyarbakır'da 470'i, 12 ilde bin 100'ü Türkiye'de ise 28 bini aşkın kişi organ bekliyor. Bu kişiler biz ya da yakınımız olabilir. Biz bağışta bulunalım ki ihtiyaç duyduğumuzda başkasından da bekleyebilelim" şeklinde konuştu.
Organlarını bağışladığına işaret eden Baturay, herkesten de duyarlılık göstererek bağışta bulunmasını istediklerini sözlerine ekledi.
- Organlarını bağışlama kararı aldılar
Okul müdürü Hasan Zirek, öğrencilerin bilinçlendirilmesi adına verilen eğitimin son derece faydalı geçtiğini belirterek, eğitimi veren İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti.
Eğitimin ardından çok sayıda öğretmen ve öğrencinin organ bağışını düşünür hale geldiğine dikkati çeken Zirek, kendisinin de organlarını bağışlama kararı aldığını kaydetti.
Öğrencilerden Delal Koç ise böbreklerinin 3 yaşından bu yana taş ürettiğini, bu nedenle zarar gördüğünü anlatarak, tedavisinin sürdüğünü söyledi.
Hastalığının ilerlemesi halinde böbrek nakline ihtiyaç duyabileceğini aktaran Koç, "Hastanede uzun süre kaldım. Organ nakli bekleyenlerin durumu beni çok etkilemişti. Bu bilgiler de beni etkiledi. Organ naklinin önemini ancak rahatsızlığı bulunanlar anlayabilir" dedi.
Onuncu sınıf öğrencisi Hamza Devran da daha önce organ bağışı konusuyla ilgilenmediğine değinerek, verilen eğitimle insanların ne sıkıntılar yaşadığını öğrendiğini ifade etti.
"18 yaşına geldiğimde kampanyaya katılarak organlarını bağışlamayı düşünüyorum. Öğrendiklerimi sosyal medyada paylaşacağım " diyen Devran, herkesin bu konuya duyarlılık göstermesini istedi.
Rozerin Boz da bağışlanan her organın filizlenen bir toplum olduğunu dile getirerek, verilen eğitim sayesinde organlarını bağışlama kararı aldığını anlattı.