Güncelleme Tarihi:
DİYARBAKIR (AA) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Kobani olayları bahanesiyle bu şehirde ortaya çıkan vandalizm bize tekçi anlayışları hatırlatıyor. Partilerin isimlerinin ayrı olması bir şey ifade etmiyor. Biz bu zihniyet akrabalarını tanıyoruz. Bunun adı bir gün CHP, bir gün MHP, diğer gün HDP veya BDP'dir. Hepsi tekçi. Hepsi kendinden başkasına hayat hakkı tanımıyor. Bir gün kurban eti dağıtanı öldürüyor, onu katlediyor öteki gün bir siyasi partinin örneğin AK Parti binalarının camlarını indiriyor" dedi.
Bakan Eker, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nca Diyarbakır'da bir otelde düzenlenen "İl Dış İlişkiler Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada, toplantının Diyarbakır'da gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ortadoğu'daki gelişmelere değinen Eker, bundan Türkiye'nin de etkilendiğini vurguladı.
- "Mülahazat hanesi kapanmamış meselelerden birisi Kürt meselesi"
"Cetvelle çizilmiş sınırlar olsa bile aslında mülahazat hanesi kapanmamış meseleler var. Bunlar bizi etkiliyor. Çünkü o mülahazat hanesi kapanmamış meselelerden birisi Kürt meselesi. 20. yüzyıl boyunca tüm Ortadoğu aslında bu meselenin etrafındaki meselelerle yüz yüze geldi. Filistin meselesi de öyledir. Biz AK Parti olarak bunlara seyirci kalamayız, kalamazdık da" diyen Eker, şunları kaydetti:
"Medeniyet tasavvurumuz, tarih görüşümüz, evrensel değerlerimiz ve bizi anlamlandıran bakış açımız itibarıyla ki; biz buna, 'yerli düşünce diyoruz' başka türlü olmasını bekleyemezdik. AK Parti aslında milletin tanzimattan bu yana beklediği ve sahip olduğu bir tasavvur. O tasavvurun kurumsallaşmış hali derken kastettiğim bu. Hem yerli hem evrensel insani değerlere yaslanıyor."
- "Hepsi kendinden başkasına hayat hakkı tanımıyor"
"Diyarbakır'da tarihin hiçbir döneminde şu son vandalizmin en acı örneklerini yaşadığımız 6-7 Ekim olaylarının benzeri olaylar dışında barış hiç bozulmadı" ifadesini kullanan Eker, barışın şifrelerinin unutulması ile şairin dediği gibi uçsuz bucaksız gözyaşlarının başladığını dile getirdi.
Kürt sorunun öncesinde Ermeniler ve Süryanilerle ilgili sorunların olduğunu hatırlatan Eker, sonrasında tek tipçi anlayışların geldiğini ve Kürt sorununun ortaya çıktığını anlattı.
Eker, şöyle konuştu:
"Kobani olayları bahanesiyle bu şehirde ortaya çıkan vandalizm bize tekçi anlayışları hatırlatıyor. Partilerin isimlerinin ayrı olması bir şey ifade etmiyor. Çünkü akrabalık sadece kandan ibaret değil. En güçlü akrabalık zihniyet akrabalığıdır. Biz bu zihniyet akrabalarını tanıyoruz. Bunun adı bir gün CHP, bir gün MHP, diğer gün HDP veya BDP'dir. Hepsi tekçi. Hepsi kendinden başkasına hayat hakkı tanımıyor. 'Benim gibi değilsen sana hayat hakkı tanımıyorum, seni imha edeceğim' diyor. Bir gün kurban eti dağıtanı öldürüyor, onu katlediyor öteki gün bir siyasi partinin örneğin AK Parti binalarının camlarını indiriyor. Bu anlayışın 1930'lardaki CHP ve MHP'nin anlayışından ne farkı var?"
- "Diyarbakır küller altında bir mücevher şehir"
Eker, Diyarbakır'ın çok acılar çektiğini dile getirerek, "Diyarbakır küller altında bir mücevher şehir" diye konuştu.
Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel potansiyelinin önemine dikkati çeken Eker, "Bu şehir 1980'li yıllardan itibaren dünyadaki en büyük mülteci kampı oldu neredeyse. Bu mülteciler köyleri yakılan insanlardı. Belki o da bir proje idi. Toplumla bir mühendislik projesi ortaya koyduğunuzda kitleleri mobilize etmeniz lazım. Öyle yaptılar. Kimi bilerek kimi de belki de bilmeden..." şeklinde konuştu.
Kürt meselesinin 1925'ten 1985'e kadar kapalı kanayan bir yara olarak geldiğini, 1985'ten sonra yeni bir evre olarak terör örgütü PKK ile bu kez yaranın kanamalı bir hal aldığını anlatan Eker, sorunun 30 yıldır devam ettiğini dile getirdi.
- "Bu meseleyi barış içinde çözmek istiyoruz"
"Bu meseleyi barış içinde çözmek istiyoruz" diyen Eker, ancak herkesin bunu aynı arzu ile istemediğini, bu nedenle de sabote edildiğini kaydetti.
Çözüm sürecinin engellenmesi için kirli tuzakların kurulduğuna işaret eden Eker, "Bunlara rağmen barışı inşa etmenin savaşmaktan çok daha zor ve kutlu bir çaba olduğunu biliyoruz ve bu kutlu çabanın içindeyiz" şeklinde konuştu.
Eker, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Televizyon toplum hayatına girdiği günden bu yana Diyarbakır'ın tek gündemi sadece terör, gözyaşı, duman, taş atan çocuklar, panzer ve yakıp yıkmalar oldu. Bu şehre ait hiçbir güzellik ve değer 30 yıldır bilinmiyor, görünmüyor, hissedilmiyor. Şimdi AK Parti'nin felsefesi ve düşüncesi ile bu şehri tekrar bir kutlu medeni şehir haline getirmenin çabasındayız. Bu şehir Musul'un, Bağdat'ın, Basra'nın, Şam'ın, Halep'in, Bosna'nın ve İstanbul'un kardeşidir."