Diyarbakır'da 4 milyon liralık 'Serebral Palsi' davası

Güncelleme Tarihi:

Diyarbakırda 4 milyon liralık Serebral Palsi davası
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2018 12:22

Diyarbakır'da 4 milyon liralık 'Serebral Palsi' davası

Haberin Devamı

Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR'da, 2013 yılında hamileliği boyunca gittiği özel hastanede, bebeğin kalbi durunca hemen ameliyata alınan Rojda Teyhun'nun (34) dünyaya getirdiği erkek çocuğun Serebral Palsi hastası olduğu ortaya çıktı. Anne karnında geçirdiği beyin felci nedeniyle hayata yüzde 88 engelli olarak başlayan çocuğun ailesi, doğumda ihmal olduğunu öne sürüp, hastane ve doktor hakkında 4 milyon liralık tazminat davası açtı. 
Diyarbakır'da yaşayan 4 çocuk annesi, Rojda Teyhun, 2012 yılında 5'inci çocuğuna hamile kaldı. Hamilelik döneminde özel bir hastaneye giden Teyhun, gebelik sürecini Doktor Z.S.C.'nin kontrolünde geçirdi. Doktor tavsiyelerine göre sağlıklı bir hamilelik süreci geçiren Teyhun, gebeliğin 39'uncu haftası olan 1 Mart 2013 sabahı, sancıları artınca hastaneye gitti. Hastaneye yatan Teyhun, doğum süreci uzadığı için iddiaya göre sezaryen talebinde bulundu.Talebi reddedilen Teyhun, saat 17.00'ye kadar bekletildikten sonra, bebeğin kalp atışlarının durduğu tespit edilince, acilen doğuma alındı. Normal doğum yaptırılan Teyhun, bir erkek çocuk dünyaya getirirken, Muhammed Mustafa adı verilen bebeğin solunum sıkıntısı çektiği tespit edildi.
SEREBRAL PALSİ HASTASI OLARAK DOĞDU
Sezaryen yapılmadığı için doğum sırasında uzun süre beynine oksijen gitmeyen ve beyin felci olarak bilinen 'Serebral Palsi' hastası olarak dünyaya gelen bebek, canlandırma ünitesine alındı. Durumunun kötü olduğu için başka hastaneye sevk edilen bebek, 27 gün yoğun bakımda kaldı. Sevk edildiği hastanede bebeğe, oksijensizliğe bağlı beyin hasarı ön tanısı koydu.
YÜZDE 88 AĞIR ENGELLİ BEBEĞE 'MÜKEMMEL' RAPORU
Doğumdan sonra hazırlanan ve bebeğin hayattaki ilk testi olan apgar skorlamasında, durumu 'mükemmel' anlamına gelen '10/10' olarak raporlanan ve taburcu edildiği belirtilen Teyhun'un, apgar skorunun aslında yazılanın aksine düşük olduğu tespit edildi. Teyhun'un sevk edildiği hastanede hazırlanan raporda, apgar skoru düşük, genel durumu kötü halde hastaneye getirildiği ve solunum depresyonu geçirdiği belirtildi. Malatya İnönü Üniversitesi'nden alınan roparda ise Teyhun'un yardım, mekanik destek ve yardımcı cihaz olmadan ayağa bile kalkamadığı ve yüzde 88 ağır engelli olduğu kaydedildi. Raporlarda, Teyhun'un ortez, protez, işitme cihazı ve tekerlekli sandalye kullanması gerektiği, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tuvalet ihtiyacını bile kontrol edemediği ifade edildi. 
4 MİLYON LİRALIK TAZMİNAT DAVASI 
Çocuklarının beyin felçli doğmasından özel hastane ve doktoru sorumlu tutan Teyhun ailesi, haklarını aramak için Avukat Ömer Şeran'a başvurdu. Hastaneye başvurup, müvekkili ile ilgili belgeleri isteyen Avukat Şeran'a, raporların bir kısmı verilmedi. Şeran, aldığı kısıtlı belgelerle doğumun yapıldığı özel hastane ve gebelik sürecini takip edip, doğumu gerçekleştiren doktor Z.S.C. hakkında 4 milyon liralık tazminat davası açtı.
AİLESİNDEN HABERSİZ BAŞKA HASTANEYE GÖNDERDİLER
Tüketici Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, hastane ve doktorun gebe anneyi 5 saat bekletip, sezaryene almamalarının tıp kuralları ile uyuşmadığına dikkat çeken Avukat Ömer. Şeran, "İhmali davranış, bebeğin beyninde ağır hasar oluşturmuştur. Bebek, uzayan doğum esnasında beynine oksijen gitmemesi ve plasenta içinde yaşadığı stres nedeniyle yüzde 88 ağır engelli olarak doğmuştur. Hazırlanan raporda, gerçekte olmayan bir durumun senaryosu çizilmiş, bebeğin gayet sağlıklı doğduğu yazılmıştır. Doğum esnasında büyük hata yapan davalılar, bu durumun üstesinden gelemeyeceklerini anlayınca bebeği habersiz olarak, tespit edemediğimiz bir araçla başka bir özel hastaneye sevk etmiştir. Doğumdan sonra hazırlanan rapor, tam bir skandaldır. Bebek, apgar skoru düşük, acil müdahale ve canlandırma gereksinimi duyulması nedeniyle başka hastaneye sevk edilmiş olmasına rağmen, raporda, sağlığının mükemmel olduğu yazılmıştır. Bu rapor, doğum sırasında gerçekleşen ihmalin nasıl örtbas edilmeye çalışıldığının açık göstergesidir. Doğum sırasında oksijensiz kalması sebebiyle Serebral Palsi tanısı konduğu açıktır. Alacak miktarının yüksek olması ve davalıların ödeme yapmamak için mal kaçırma ihtimali olması sebebiyle ihtiyadi tedbir kararı verilmesini talep ederiz" dedi
AYAKTA BİLE DURAMIYOR
5 yaşına giren ve annesinin yardımı olmadan ayakta bile duramayan Muhammed Mustafa hayata tutunmaya çalışırken, ailenin 4 çocuğu da psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Hasta kardeşlerine daha çok ilgi gösterilmesi nedeniyle hırçınlaşan diğer kardeşler yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışırken, hasta çocuğu nedeniyle içine kapanan Rojda Teyhun sosyal çevresiyle bağlarını koparıp, tüm zamanının çocuğuna ayırmaya başladı. Tek amacının çocuğunu yaşatmak olduğunu söyleyen Teyhun, kendisine bir şey olması durumunda oğluna kimin bakacağının endişesini yaşadığını belirtti. Kamu kuruluşunda memur olarak çalışan baba İsmail Teyhun ise, çocuğunu doktora götürmek için işyerinden sık sık izin almak zorunda kalınca, sıkıntılar yaşamaya başladı.
"GÜNDE 8 SAAT FİZİK TEDAVİ ALMASI GEREKİYOR'
Hamileliğinin son anına kadar her şeyin normal olduğunun kendilerine bildirildiğini söyleyen anne Rojda Teyhun, "Doktor hatası nedeniyle doğum sırasında çocuğun kalbi durdu. Bu sürecin nasıl yaşandığını bile bilmiyoruz. Çocuğun oksijensiz kaldığını biliyorduk, ama böyle kalıcı hasar olacağından ve hayatımızın bu denli değişeceğinden bilgimiz olmadı. Muhammed küçükken anlamıyorduk. Bir süre sonra hareketlerinin normal olmadığını fark ettik. Gelişiminin yavaş olduğunu sandık. Hastaneye götürdüğümüzde hasar olduğunu öğrendik, fizik tedaviye başladık ve farklı bir dünyaya girdik. Muhammed'den öncesi ve sonrası olarak sanki iki farklı dünya gördük. Günde 8 saat fizik tedavi alması gerekiyor, ama devletin verdiği tedavi süresi 2 saat. Sadece bunu yapabiliyoruz. Psikolojik olarak çok etkilendik. Farklı bir dünya ve hayata girdik. Bu şekilde bir insan hayatıyla oynandı. Bizim başımıza geldi, başkasının başına gelmesin. İnsan hayatı bu kadar basit olmasın. Bir ihmal yüzünden bir çok insanın hayatı mahvolabiliyor" dedi. 
ŞERAN: ADALETİN YERİNE GELMESİNİ BEKLİYORUZ
Müvekkilinin hastaneye yattıktan sonra doğum için 9 saat bekletildiğini söyleyen Avukat Ömer Şeran, "Müvekkilim sezaryenle doğum yapma talebi reddediliyor. Akşam saatleri
bebeğin kalbinin durduğu ve beynine oksijen gitmediği anlaşılıyor ve apar topar doğuma alınıyor. Hastanenin raporlarında bebeğin çok sağlıklı olduğu, taburcu edildiği söyleniyor. Ama bilmediğimiz bir yöntemle ve sağlık kurallarına aykırı olarak başka hastanenin acil servisine sevk ediliyor ve 27 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Bu durum ailesine bildirilmiyor ve bebeğin sağlıklı olduğu söyleniyor. Zaman geçtikçe çocuğun normal yaşamda yapması gereken hareketleri yapmadığı gözlemleniyor ve hekime gidiyor. Doğum esnasında bebeğin kalbinin durmasından kaynaklı beynine oksijen gitmediği, Muhammed'in beyin ve kas koordinasyonunu etkileyen engelli bir hastalığının olduğu ortaya çıkıyor. Ülkemizde hekim hatalarının uzmanlık dalına göre ayrılmasında yüzde 27'lik oranla kadın hastalıkları ve doğum uzmanları en önde yer almaktadır. Birçok aile, yasal hakkını bilmediğinden veya maddi gücü olmadığından bu tür davaları açamamaktadır. Biz sabırla, çok uzun bir süreçte adaletin yerine gelmesini beklemekteyiz. Muhammed ömrünün bundan sonrasını annesi, babası ve kardeşlerine bağımlı olarak geçirecek. Büyük olasılıkla yürüyemeyecek, koşamayacak, okul yaşantısı olmayacak. Özel sınıflarda eğitim görmek zorunda olacak. Belki de hiçbir zaman eğitim göremeyecek, özel bakıma muhtaç olacak ve ağır ameliyatlar geçirecek. Bu tazminat ailenin ve Muhammed'in mağduriyetini hiçbir zaman karşılamayacak. Fakat bir nebze de olsa aileye yardımcı olmak adına bu tazminatı talep ettik" dedi. 

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!