Güncelleme Tarihi:
DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, "Kredi sorunu birkaç ay içerisinde çözüldükten sonra tüm aşamaları tamamlanan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığının onaylarını alan Hafif Raylı Sistem ile ilgili çalışmalar bu yıl içerisinde başlayacak" dedi.
Bir otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kışanak, hafif raylı sistem ile ilgili Dünya bankası İller Bankası, Avrupa ve Fransa Kalkınma Bankaları gibi çeşitli finans kuruluşlarıyla görüşmeler yaptıklarını, projede önemli bir aşamaya gelindiğini belirtti.
Tüm finans kuruluşlarının projeyi mükemmel bulduğunu, finansmanlığı konusunda pozitif yaklaştıklarını ifade eden Kışanak, "Bizde onlara, 'Hepinizin tekliğini görelim, en karlı olanı hangi ise karar verelim' diyoruz. En uzun vadeli faizi en düşük olanı tercih etmek için sürece ihtiyacımız var" diye konuştu.
Aynı finans kuruluşlarının Türkiye ile yaptıkları görüşmeler olduğuna işaret eden Kışanak, şöyle konuştu:
"Dünya Bankası, İslam Ülkeleri Kalkınma Bankası, Fransa Kalkınma Bankası İller Bankası ile yerel yönetimlere kredi açma konusunda görüşme yapıyorlar. Orada da projemiz birinci sırada görünüyor. Böyle bir işbirliği yapılırsa öncelikli finanse edilecek proje olacağını görüyoruz. Bu kadar büyük projelere para bulmak zaman alıyor ama gidişata göre kredi sorunu birkaç ay içerisinde çözüldükten sonra tüm aşamaları tamamlanan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığının onaylarını alan Hafif Raylı Sistem ile ilgili çalışmalar bu yıl içerisinde başlayacak."
- Temiz enerjiye dönme kararı
Kentte büyükşehir belediyesine ait 118 toplu taşıma aracı ile özel halk otobüsleri ve çok sayıda minibüs bulunduğuna dikkati çeken Kışanak, bunların sayı olarak da temizlik olarak da yeterli olmadığını savundu.
Kışanak, temiz enerjiye dönme kararı aldıklarını, bunun kritik bir karar olduğunu dile getirerek, seçim baskısı altında kalmadan bu değişime karar verdiklerini anlattı.
Doğalgazla temiz enerjiyle çalışan, aynı zamanda işletim maliyetini neredeyse yarıya düşüren yeni bir sisteme geçmeyi tercih ettiklerini dile getiren Kışanak, şunları kaydetti:
"Çevre kirliliğini son derece azaltacak önemli bir değişim programı bu. Bu kapsamda 45 doğalgazla çalışan otobüs alacağız. Bütçesi hazırlandı. Devlet Malzeme Ofisi üzerinden alımla ilgili süreci başlattık. Ancak bu otobüsler hemen gelmiyor. 22 otobüsün mayıs ayında gelmesi bekleniyor. Buna paralel olarak doğalgaz dolum tesisi inşa etmemiz gerekiyor. Çünkü onlar sıkıştırılmış bir doğalgaz kullanıyor. Proje hazır, ihalesine çıkıldı. En kısa zamanda bu tesis de kurulacak. Artık dışarıdan yakıt almak zorunda kalmayacağız."
- Petrol gelirlerinden belediyeye pay ayrılması talebi
Kışanak, petrol gelirlerinden belediyelere pay ayrılması konusunda olumsuz bir gelişme olduğunu söyledi.
Petrol gelirlerinden ve maden gelirlerinden devlet payı ayrıldığını, bu kapsamda yüzde 50'sinin İl Özel İdareye verildiğini, Özel İdarenin kapanması nedeniyle bu devlet payının büyükşehir belediyesine verilmesini talep ettiklerini hatırlatan Kışanak, bununla ilgili yapılan düzenlemede "Büyükşehirler hariç" ibaresine yer verildiğini, bu nedenle devlet payının ortadan kalktığını belirtti.
"Büyükşehirlerde belediyeye vermemek için kimseye pay vermediler" diyen Kışanak, şu ifadelere yer verdi:
"Dünyanın her yerinde ülkelerin, kentlerin kalkınmasında yer altı zenginlikleri temel kaynaklardan biridir. 'Yeraltından çıkarılan değer başka yere gidiyor da neden bize refah düzeyi olarak dönmüyor?' sorusunu sormaya devam edeceğiz."
- UNESCO süreci
Kışanak, tarihi Surlar ve Hevsel Bahçelerinin UNESCO Kültür Mirası listesine alınması için yürütülen sürecin önemine değindi.
Dicle Vadisinin yapı rezerv alanından çıkarılması konusunda UNESCO'nun hazırladığı raporun etkili olduğunu düşündüklerini ifade eden Kışanak, restorasyonun iyi olmadığı yönünde de UNESCO'nun olumsuz düşünce belirtmesi üzerine restorasyonun durdurulması yönünde karar alındığını hatırlattı.
"UNESCO süreci adım adım iyi şeylerin yapılmasına vesile oluyor. HES barajlarından biri iptal edilmişti. Yapılan uyarılarda diğer iki HES projesi de iptal edildi. Yenişehir bölgesine doğru surların dış tarafında da tarihi dokuya uyumlu yapılaşmaya teşvik etme önerisi vardı. Tampon bölgeyi bu alanda biraz genişlettik. Tampon bölge için de korumayı gözeten bir planlama istiyor UNESCO. Bu da başladı" ifadelerini kullanan Kışanak, şöyle konuştu:
"Dicle nehri ile ilgili oranın nehir olmadığı yönündeki resmi karar bizim için geçerli değil. Kıyı kenar çizgisi yok vadi yatağı korunamıyor. Kıyı kenar çizgisinin belirtilmesi üzerine komisyon kurduk. Çalışmalar sürüyor. Önemli bir aşamaya gelindi. Çalışmaları tamamlayarak Dicle Nehrinin nehir yatağını, taşkın alanlarını ve kamusal alanlarını belirlemek üzere ciddi çalışma ortaya çıkacak. Haziran'da olumlu bir karar çıkarsa Surlara Dicle Vadisine ve Hevsel bahçelerine kimse yanlış bir şey yapamayacak."
- Çevre yolları
Kentte çevre yollarının tamamlanmadığını ifade eden Kışanak, hem Karayolları Bölge Müdürlüğünün yapımını sürdürdüğü çevre yolu hem de "ikinci çevre yolu" olarak gördükleri belediye tarafından yapımı süren 75 metrelik yolu tamamlayacak güzergahlarda kamulaştırma sorununu çözmek ve yeni yolları açmak konularında çalışmaları tamamladıklarını, en kısa sürede çalışmanın başlayacağını belirtti.
Kışanak, bu çalışmaların bu yıl tamamlanması ile Diyarbakır'ın gelecek yıl ulaşımı daha rahat bir kent haline geleceğini aktardı.
- Kentsel dönüşüm
Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Fırat Anlı, tarihi Surların çevresinde gerçekleştirilmek istenen kentsel dönüşüm çalışmalarının durduğunu belirtti.
TOKİ'yi eleştiren Anlı, "TOKİ önemli bir problem. Sadece Diyarbakır için değil Türkiye için önemli bir problem. Belki bir dönem ihtiyaçtan dolayı oluşturuldu ama bugün TOKİ'nin yerel yönetimlerin üzerinde ciddi bir etkisi var. İstediği yerde istediğini yapma gibi kendisini bir serbesti içinde görüyor" dedi.
Diyarbakır'ın bunu kabul edebilecek bir şehir olmadığını savunan Anlı, şunları dile getirdi:
"TOKİ ile Lalebey ve Alipaşa Mahallelerinde ayrı, Saraykapı bölgesinde de ayrı yürütülen bir çalışma vardı. İç Kale'deki çalışma tamamen yeşil alanı kapsıyor. Diğer hat için TOKİ'nin elinde yeterli miktarda konut stoku yok. Bir de TOKİ'nin teklif ettiği rakamlar orada yaşayan insanlar açısından ekonomik olarak karşılanması imkansız. Diyarbakır'da 140 bin lirayı orada oturup da verebilecek kaç insan var? Bu nedenle çalışmalar tamamen durmuş durumda. Belediye olarak da farklı alternatifleri masaya yatırdık, üzerinde düşünüyoruz. Orada yaşayan insanlar için uygun formüller peşindeyiz."
- "Bu kentte hukuk ihlali var"
"Bu kentte ciddi bir hukuk ihlali var. Ciddi bir hukuksuzluk var. Göreve geldiğimiz günlerde bu çok çarpıcı idi. 'Bu kent adına bu iradeyi geliştirebilecek kimdir?' sorusuna maalesef çok güçlü yanıt veremiyorduk. Ama bugün bu kentte kentin birçok yerinde ciddi şekilde ranta, hukuksuzluğa ve kentin ortak değerlerine saldırılara karşı en azından bir irade oluştu" şeklinde konuştu.
Diyarbakır'ın bölgesel bir merkez olma iddiasında olduğunu dile getiren Anlı, şöyle dedi:
"Çeşitli ülkelerden gelen parlamenterler, 'Hepimizin gözü Diyarbakır'da. Gözümüz Amed'de' diyorlar. Bu önemli bir dinamiktir. Kentli dinamiklerin de bu sürece dahil olması, bu misyonu üstlenmesi gerekir. Belediyemiz güçlü iradesi ile yeri geldiğinde DEDAŞ ile yeri geldiğinde kentin diğer rant kesimleri veya buna benzer arayış içinde olanlarla karşı karşıya gelmelerimiz devam edecek."