Dedesinden Kalan Mirası Alamıyor
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2015 16:56
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde dedesinden kalan mirasın sahte evrak ve belgeler gösterilerek başkalarına verildiğini söyleyen Fesih Karacan’ın iddiasını Silvan Tapu Müdürlüğü yalanladı.
Dedesinden kalan arazilerin sahte evrak ve belgeler gösterilerek başkalarına verildiğini belirten Fesih Karacan, “Dedem Musa Çiftçi’nin ölümüyle birlikte benim olan arazilerim sahte evrak ve belgeler gösterilerek başkalarına verilmiştir. 1986 yılında bu sahte verasetlerin iptali için dava açtım. O dönemde Silvan’da avukatların yeterli olmaması nedeniyle bu veraset davası 6 yıl sürdü. Silvan’da 90’lı yılların getirdiği korku ve endişeyle Silvan’a gelemedik. Ben Silvan’a 3 sene önce kendi adıma düşen mal varlığına sahip çıkmak için geldim. Dedemizin adının nüfus müdürlüğünde değiştirilmesi nedeniyle kendi adımıza düşen mallar tapuda adımıza geçirilmedi. Defalarca Gözderesi Köyü muhtarı ve tapu müdürüne bu kararın değiştirilmesi için müracaatta bulundum. Tapu müdürü beni haklarımdan vazgeçirmek için sürekli oyaladı. Kıraçtepe Köyü’nde de kendi payıma düşen araziyi tapu müdürü ve oradaki personellerin beni oyalaması yüzünden alamadım. On aydır evime gidemedim ve son derece mağdur durumdayım. On aydır evimi ve çoluk çocuğumu göremiyorum. Defalarca yazdığım dilekçelerin cevabını alamadım. Elimde veraset belgeleri olduğu halde tapuda bana sürekli engel çıkartılıyor. Yaptığım çalışmalar sonucu sahte verasetin iptali yapıldı. Payıma düşen araziler usulsüzlük yapılarak başkalarına satılmıştır. Silvan Kadastro Müdürlüğü’nde benden rüşvet istendi. Bu olay üzerine emniyete şikayette bulundum. Davalı karşı taraf beni defalarca ölümle tehdit etti. Bana senin kalemin kırıldı ve sen öldün dediler. Tefeciler adliye çıkışında bana saldırıp dosyalarımı gasp ettiler. Emniyete yaptığım şikayet üzerine dosyam tefecilerin elinden alındı. Mahkeme kapısında bana yapılan saldırı ve tehditler yüzünden emniyete ifademi düzgün bir şekilde veremedim. Bunlar hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Bunlar hakkında işlem yapılmasını istiyorum. Devlet büyüklerimden bu konunun çözüme kavuşturulmasını istiyorum. İki aydan bu yana can güvenliğim tehlikede olduğun için koruma talebinde bulundum ama bu talebim onaylanmadı. Bu yolsuzlukların açığa çıkmasını istiyorum. Sanki burası Türkiye Cumhuriyeti değil de ağa ve muhtar cumhuriyetiymiş gibi hareket ediliyor” dedi.
Fesih Karacan’ın yaptığı iddiaların tamamen asılsız olduğunu söyleyen Silvan Tapu Müdürü Sabahattin Dokumacı, “Fesih Karacan’ın yaptığı iddialar tamamen asılsızdır. Biz ona veraset konusunda yardımcı olmaya çalıştık. Biz ona diyoruz ki gel başvurunu yap biz sana yasal çerçeveler doğrultusunda yardımcı olalım. Fesih Karacan yapması gereken düzeltme ve intikaldir. Bunları yapmıyor. Biz de ondan çok rahatsızız. Çünkü gelip burada bizi rahatsız edip ağza alınmayacak sözler sarf ediyor” dedi.
Dedesinden kalan arazilerin sahte evrak ve belgeler gösterilerek başkalarına verildiğini belirten Fesih Karacan, “Dedem Musa Çiftçi’nin ölümüyle birlikte benim olan arazilerim sahte evrak ve belgeler gösterilerek başkalarına verilmiştir. 1986 yılında bu sahte verasetlerin iptali için dava açtım. O dönemde Silvan’da avukatların yeterli olmaması nedeniyle bu veraset davası 6 yıl sürdü. Silvan’da 90’lı yılların getirdiği korku ve endişeyle Silvan’a gelemedik. Ben Silvan’a 3 sene önce kendi adıma düşen mal varlığına sahip çıkmak için geldim. Dedemizin adının nüfus müdürlüğünde değiştirilmesi nedeniyle kendi adımıza düşen mallar tapuda adımıza geçirilmedi. Defalarca Gözderesi Köyü muhtarı ve tapu müdürüne bu kararın değiştirilmesi için müracaatta bulundum. Tapu müdürü beni haklarımdan vazgeçirmek için sürekli oyaladı. Kıraçtepe Köyü’nde de kendi payıma düşen araziyi tapu müdürü ve oradaki personellerin beni oyalaması yüzünden alamadım. On aydır evime gidemedim ve son derece mağdur durumdayım. On aydır evimi ve çoluk çocuğumu göremiyorum. Defalarca yazdığım dilekçelerin cevabını alamadım. Elimde veraset belgeleri olduğu halde tapuda bana sürekli engel çıkartılıyor. Yaptığım çalışmalar sonucu sahte verasetin iptali yapıldı. Payıma düşen araziler usulsüzlük yapılarak başkalarına satılmıştır. Silvan Kadastro Müdürlüğü’nde benden rüşvet istendi. Bu olay üzerine emniyete şikayette bulundum. Davalı karşı taraf beni defalarca ölümle tehdit etti. Bana senin kalemin kırıldı ve sen öldün dediler. Tefeciler adliye çıkışında bana saldırıp dosyalarımı gasp ettiler. Emniyete yaptığım şikayet üzerine dosyam tefecilerin elinden alındı. Mahkeme kapısında bana yapılan saldırı ve tehditler yüzünden emniyete ifademi düzgün bir şekilde veremedim. Bunlar hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Bunlar hakkında işlem yapılmasını istiyorum. Devlet büyüklerimden bu konunun çözüme kavuşturulmasını istiyorum. İki aydan bu yana can güvenliğim tehlikede olduğun için koruma talebinde bulundum ama bu talebim onaylanmadı. Bu yolsuzlukların açığa çıkmasını istiyorum. Sanki burası Türkiye Cumhuriyeti değil de ağa ve muhtar cumhuriyetiymiş gibi hareket ediliyor” dedi.
Fesih Karacan’ın yaptığı iddiaların tamamen asılsız olduğunu söyleyen Silvan Tapu Müdürü Sabahattin Dokumacı, “Fesih Karacan’ın yaptığı iddialar tamamen asılsızdır. Biz ona veraset konusunda yardımcı olmaya çalıştık. Biz ona diyoruz ki gel başvurunu yap biz sana yasal çerçeveler doğrultusunda yardımcı olalım. Fesih Karacan yapması gereken düzeltme ve intikaldir. Bunları yapmıyor. Biz de ondan çok rahatsızız. Çünkü gelip burada bizi rahatsız edip ağza alınmayacak sözler sarf ediyor” dedi.