IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2015 11:03
BİR ÇOK HASTALIĞA ŞİFA OLDUĞU BİLİMSEL VERİLERLE TESPİT EDİLEN BİNGÖ’ÜN ILICALAR BELDESİNDEKİ KAPLICALARIN BULUNDUĞU BÖLGE DOĞAL GÜZELLİKLERİ İLE DE YAZ DÖNEMİNDE TATİLCİLERİN İLGİ ODAĞI HALİNE GELDİ. BELDENİN 3 BİN 600 KİŞİLİK NÜFUSU, YAZ DÖNEMİNDE İKİ KATINA ÇIKIYOR.
Bir çok hastalığa şifa olduğu bilimsel verilerle tespit edilen Bingö’ün Ilıcalar beldesindeki kaplıcaların bulunduğu bölge doğal güzellikleri ile de yaz döneminde tatilcilerin ilgi odağı haline geldi. Beldenin 3 bin 600 kişilik nüfusu, yaz döneminde iki katına çıkıyor.
Bingöl-Erzurum karayolunun 20. kilometresinde yer alan Ilıcalar beldesinde bulunan şifalı içme suları ve termal suyun ortaya çıkış tarihi ile ilgili kesin bir bilgi bulunmadığı belirtildi. Suyun ortaya çıkış nedeni konusunda farklı rivayetler dolaşırken, en fazla kabul gören rivayet, deprem sonrasında ortaya çıktığı ile ilgili. İçme suyu ve kaplıca suyunun faydalı olduğuna dair kesinleşmiş bilimsel analiz ve raporlar bulunduğu ve tesislerde önümüzdeki dönemlerde uzman ve bilimsel ekipler kontrolünde şifalı içme suyu ve kaplıca suyunun iyi geldiği hastalıklarla ilgili tedaviye de başlanacağı kaydedildi.
KRONİK HASTALIKLARA ŞİFA
Yurt içi ve yurt dışından gelen bu alandaki uzman bilim adamlarının incelemelerine göre beldedeki içme suyu ve kaplıca suyu birçok kronik hastalık için şifa anlamı taşıyor. Kaplıca suyunun kemik hastalıkları, kemik erimesi, diş çürükleri, mide ve bağırsak hastalıkları, idrar yolları hastalıkları, sinirsel hastalıklar, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalıkları ve kadın hastalıklarında şifa olduğu dile getiriliyor.
Beldenin resmi olarak 3 bin 600 olan nüfusu yaz döneminde iki katına çıkıyor. Sadece yurt içinden değil, yurt dışından da bu suların ününü duyanlar yaz döneminde buraya geliyor. Bingöl Üniversitesi’nin açtığı otel ve tesis ile özel işletme olan Binkap’ın açtığı motel, otel ve tesis ziyaretçilere hizmet veriyor. Tesislerde kalmak için önceden rezervasyon yapılması gerekiyor. Çünkü havaların ısınmasıyla doluluk oranı ve rağbet doruk noktaya ulaşıyor.
Ilıcalar bölgesi, sadece şifalı içme ve kaplıca sularıyla değil, doğa güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Dağ keçisi başta olmak üzere nesli tükenmekte olan yabani hayvanların yaşadığı dağlık bölgesi, Bingöl dağlarından gelip beldeyi ikiye ayıran dere suyu, ormanlık ve yeşil alanlar ve piknik alanlarıyla özellikle hafta sonları ziyaretçilere günübirlik bir eşsiz tatil imkanı sunuyor. Ziyaretçilerin en büyük şikayeti, beldede daha iyi
yemek ve günlük temel ihtiyaçlara cevap veren işletmelerin olmaması.
“TANITIM EKSİKLİĞİ VAR”
Ilıcalar Belde Belediye Başkanı Mehmet Akif Günerigök, beldenin şifalı içme ve kaplıca suları nedeniyle her geçen yıl daha da geliştiğini söyledi. Günerigök, “Birçok yerden hatta yurt dışından gelenler oluyor. Beldemizdeki insanların geçim kaynağı bu insanların bıraktığı paralar oluyor. Beldemizdeki içme ve kaplıca sularının geçmişi çok eskiye dayanıyor. Ama önemi son yıllarda fark edildi. Geç fark edilmesinin en önemli nedeni yeterli tanıtımın yapılmamış olması. Tanıtım konusunda halen iyi durumda değiliz ama insanlar artık burayı daha fazla biliyor ve geliyor. Yapacağımız çeşitli etkinlik, proje ve organizasyonlarla eşsiz güzellikleri bünyesinde barındıran beldemizi hak ettiği yere getirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
“BURASI SAKLI BİR CENNET GİBİ”
Beldenin en eski ve tek özel işletmesi olan Binkap’ın yetkililerinden Erol Korkmaz ise her geçen yıl eksikleri gidererek daha iyi konuma geldiklerini söyledi. Korkmaz, ”Burası deyim yerindeyse saklı bir cennet. Önemi ve cazibesi çok geç fark edildi. Bu güzellikler ülkemizin batısında olsa tanıtım için neler yapmazlar ki. Maalesef Bingöl ve bölgemiz bu konuda geride. Allah’ın bize lütfü olan güzelliklerimizi tanıtamıyoruz. Ama hem bizler tesis olarak hem de belde olarak her geçen yıl daha iyiye gidiyoruz. Eksikleri görüp ona göre hizmet kalitesini arttırıyoruz. Ziyaretçilerin ilgisinden de memnunuz” diye konuştu.