Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN- Burak EMEK/DİYARBAKIR, (DHA) - DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra en büyük hedeflerinin zedelenmiş olan yargının itibarını ayağa kaldırmak, toplumda yargıya olan güvenin en üst seviyeye çıkarılması için demokratik ilkeler, insan hakları, masumiyet ve lekelenmeme hakkını koruyarak hızlı ve etkin bir yargı sürecini işletmek olduğunu söyledi.
2017-2018 Adli yılı açılış töreni nedeniyle Diyarbakır Adliyesi önünde bir tören düzenlendi. Törene, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Baro Başkanı Ahmet Özmen, Adalet Komisyonu Başkanı Ercan Aslan, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı İrfan Ceren ile hakim ve savcılar katıldı. Atatürk Anıtı'na çelenk sunulması, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan törende ilk konuşmayı Cumhuriyet Başsavcısı Güre yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yargı içinde yaşanan gelişmelere dikkat çeken Başsavsı Kamil Enkut Güre, şunları söyledi:
"Geçen süreç içerisinde çok ağır bir travmanın üstüne, hem yargı içerisindeki çetelerle mücadele eden, hem yargının saygınlığını artırmaya çalışan yargı mensupları olarak büyük bir mücadele içinde bulunuyoruz. Bu mücadele halen devam ediyor. Yargnın saygınlığını artırma adına hepimizin üzerine düşen büyük görevler bulunmaktadır. Yargı içerisinde çeşitli sebeplerle oluşacak kliklerin nelere mal oludğu 15 Temmuz günü ortaya çıkmıştır. En büyük operasyonların yapıldığı kurumların başında askeriye ve emniyet ile birlikte yargı gelmiştir. Bunun bedelini ağır ödetmeye çalıştılar. Ancak, bunun bedelini kendileri ödedi ve ödemeye devam edecekler. Geçen 14 ay sonrasında en büyük hedefimiz, zedelenmiş olan yargının itibarını ayağa kaldırmak, toplumda yargıya olan güvenin en üst seviyeye çıkarılması için demokratik ilkeler, insan hakları, masumiyet ve lekelenmeme hakkını koruyarak hızlı ve etkin bir yargı sürecini işletmek olmuştur. Bu noktada hepimize görevler düşmektedir. Devam eden yargı reformları doğrultusunda da bu hızlı işleyişin artırılması için çaba sarf edilmektedir. Biz de üzerimize düşen sorumluluğu sonuna kadar cesurca yüklenmeye hazırız ve bunu devam etirreceğiz. Yargının, zedelendiğinde ülkede nelere mal olduğu acı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu ülkede namussuzlar kadar namusluların cesaretli olduğu takdirde, nelerin başarılabileceği bir kez daha ortaya çkmıştır. Bu cesaretimiz durmadan devam edecektir. "
DİYARBAKIR BAROSUDA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Diyarbakır Barosu da Adli yılın açılışı nedeniyle Diyarbakır Adliyesi önünde bir basın açıklaması etkinliği düzenledi. Çok sayıda avukatın cübbeleriyle katıldığı etkinlikte konuşan Baro Başkanı Ahmet Özmen, yeni Adli yılda en büyük beklentilerinin Tahir Elçi cinayetinin faillerinin bulunarak yargı önüne çıkarılması olduğunu söyledi.Tahir Elçi’nin onlarca kamera önünde katledilmesinden bugüne iki yıla yakın bir süre geçtiğini belirten Özmen, "Başta Hükümet olmak üzere, yetkililerce tarafımıza devlet adına söz verilmesine rağmen, verilen sözlerin esamesinin dahi okunmadığını ve soruşturma dosyasında elle tutulur bir ilerleme sağlanamadığını hatırlatmak durumundayız. Soruşturma dosyasında henüz tek bir kişinin dahi şüpheli sıfatıyla sorgulanmadığını üzülerek ifade etmek isteriz. Başta kederli ailesi olmak üzere, baromuzu ve kamuoyunu tatmin edici, somut adımların atılması gerekmektedir. Aksi takdirde kamuoyu, cinayetin aydınlatılmamasının sorumlusu olarak hükümeti ve soruşturma makamlarını görecektir" dedi.
"YARGIYA GÜVEN SIFIR NOKTASINA İNMİŞTİR"
Cumhuriyet ile yaşıt olan yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı sorununun katmerlenerek büyümeye devam ettiğini belirten Baro Başkanı Ahmet Özmen, "Geride bıraktığımız iki yıl içerisinde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlenmesi bir yana, yargının içinde olduğu içler acısı durum, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış, yurttaşların yargıya güveni sıfır noktasına inmiştir.Hak arama özgürlüğünün önünde engel oluşturan mesleki sorunlarımız bütün ağırlığıyla sürmektedir. Uygulamalar ile avukatlık mesleğinin çalışma alanı daraltılmaya çalışılmaktadır. Öteden beri mesleğimize ve mesleki faaliyetlerimize ilişkin en ciddi sorun, adli ve idari makamların avukatlara yönelik tutum ve davranışlardır. Bu tutum davranışlar, avukatlara baskı, engelleme ve ceza soruşturmaları olarak yansımaktadır. Bu adli yıla da; toplumsal sorunların çözüm bulamadığı, sürekli olarak çözümsüzlüğün yinelendiği ve bunlarla bağlantılı hukuki, yargısal ve mesleki çok sayıda ağır sorunla girdiğimizi belirtmek isterim. Tüm bu olumsuz ve umut kırıcı gelişmelere rağmen Diyarbakır Barosu, adil bir toplumsal düzenin inşasına yönelik umudunu korumaya ve mücadelesini sürdürmeye devam edecektir" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI