Güncelleme Tarihi:
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA) - DİYARBAKIR'da, 2006 yılında meydana gelen olaylarda 8 yaşındaki Enes Ata ve 14 yaşındaki Mahsun Mızrak'ın başına gaz fişeği isabet etmesi sonucu ölümü davasında savcı, sanık polisler H.A., N.Ö. ve B.Ö.'nün beraatini talep etti. Mağdurların avukatı Barış Yavuz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) geçen ay bu dosya ile ilgili 2 kez 'yaşam hakkının ihlal edildiği' kararı verdiğini belirterek, AİHM kararından hemen sonra beraat talebinin manidar olduğunu söyledi.
Diyarbakır'da, 28 Mart 2006 tarihinde çıkan olaylarda Enes Ata ve Mahsun Mızrak'ın, başlarına gaz fişeği isabet etmesi sonucu ölümüyle ilgili 3 polis memurunun 'Olası kast sonucu ölüme neden olmak' suçundan ömür boyu hapis hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz polis memurları H.A., N.Ö. ve B.Ö. katılmadı. Duruşmada söz alan mağdurların avukatı Barış Yavuz, AİHM'in geçen ay bu dosya ile ilgili olarak iki kez yaşam hakkının ihlal edildiğine ve Türkiye'nin tazminata mahkum edildiğine dair kararı dosyaya sundu.
SAVCI: YETERLİ DELİL YOK, BERAAT VERİLSİN
Daha sonra esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, 24 Mart 2006 günü düzenlenen operasyonda ölü olarak ele geçirilen terör örgütü mensuplarının cenazelerinin defnedilmek üzere Diyarbakır'a getirildiğini, cenaze töreninde olayların başlayarak şehrin bir çok yerine yayıldığını kaydetti.
Olaylar sırasında kamu kurumlarına yönelik saldırıların olduğunu, güvenlik güçlerine saldırıların gerçekleştiğini belirten savcı, güvenlik güçlerinin de olayları önlemeye çalıştığını ifade etti.
Sanıkların Diyarbakır Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığını ve olayların bastırılmasında görevli olduğunu kaydeden savcı, Enes Ata'nın güvenlik güçlerinin kullandığı ateşli silah sonucu yaşamını yitirdiğini ifade etti. Mahsum Mızrak'ın kafatasından çıkarılan gaz fişeğinin yakın atış mesafesinden atılmadığını kaydeden savcı, iki çocuğun ölümlerine sebebiyet veren eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğine dair yeterli delil elde edilemediğinden, sanık polislerin beraatine karar verilmesini istedi.
Eses hakkındaki mütülaaya karşı söz hakkı verilen Avukat Barış Yavuz, AİHM'in ihlal kararından hemen sonra beraat mütalaası verilmesini manidar bulduklarını söyledi. Duruşma eksiklerin tamamlanması için ertelendi.