Güncelleme Tarihi:
DİYARBAKIR (AA) - NURTEN ASLAN/FİKRET KAVGALI - Diyarbakır'da, 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümündeki eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan ve afla döndüğü okulundan 2 yıl önce mezun olmasına rağmen atanamayan Aysel Erdoğan (42), bir Kur'an kursunda temizlik yapıyor.
Erdoğan, 1992 yılında kazandığı DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümüne felçli annesine bakmak için devam edemedi. Daha sonra başlayabildiği okulunu, bu kez de 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle 1999 yılında bırakmak zorunda kaldı.
Afla 2011 yılında döndüğü okulundan 2014 yılında mezun olan ve atanamayan Erdoğan, eşinden ayrıldıktan sonra 3 çocuğunun geçimini sağlamak için İŞKUR bünyesindeki Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında Kur'an kursunda temizlik görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Erdoğan, öğretmen olarak atanarak öğrencileriyle buluşacağı günü bekliyor.
- "Kız çocuklarının zor okutulduğu bir dönemde okulu kazandım"
Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1990'lı yıllarda 28 Şubat mağduriyetini yaşayanlardan biri olduğunu, 1998-1999 yılında başörtüsü nedeniyle derse alınmadığı için devamsızlık nedeniyle okuldan ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
İlerleyen yıllarda aflar çıktığını ancak başörtüsünün tamamen serbest olmasını istediği için bunlardan faydalanmak istemediğini vurgulayan Erdoğan, 2003 yılında evlendiğini belirtti.
"Okulda yaşadıklarımız psikolojimizi o kadar çok etkilemişti ki tekrar okula dönmek istemedim. Kız çocuklarının çok zor okutulduğu bir dönemde okulu kazandım" diyen Erdoğan, 28 Şubat süreci yüzünden eğitimini tamamlayamadığını vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnsanlar 'Okulu niye bıraktın?' diye soruyordu. Kesinlikle pişman olmadım çünkü ben ilahi rıza için yaptım. Siyasi bir amaç için başörtüsü taktığımızı söylüyorlardı. Ona hizmet edenler belli oldu. Yasak gelir gelmez özellikle Allah affetsin Fettullah Gülen taraftarı insanlar hemen başlarını açtılar. Yasağın adı duyulur duyulmaz başlarını açıp okula girdiler. Bu da bizim direnişimizi kırdı. Onlar o hareketi yapmamış olsaydı belki daha çok mücadele eder, okullarımıza devam edebilirdik. Siyaset için başını örtenler belli oldu."
- Okulundan 15 yıl sonra mezun olabildi
Erdoğan, eşinin de işinde zarar ettiğini, maddi sıkıntılar yaşadıklarını, ailesinin desteğiyle geçimlerini sağlayabildiklerini anlattı.
Eğitimini tamamlayan arkadaşlarının teşvikiyle 2011 yılında başörtüsü yasağı kaldırıldığında okuluna döndüğünü ve 2014 yılında mezun olduğunu dile getiren Erdoğan, uzun süre eğitimine ara vermesi nedeniyle zorlansa da 3 çocuk annesi olarak okulundan mezun olduğunu söyledi.
Erdoğan, okula döndükten sonra yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
"Okula döndüğümde bize en çok baskı yapan hocalardan biri, okuldan attığı bir öğrenciyi derste anlatıyordu. İslami değerlere hakaret ediyordu. Hoca 'tehdit aldığını ve öldürüleceğini' söyledi. Ben ayağa kalktım. 'O dönemde beni de okuldan atmıştınız ve kimse gelip sizi öldürmedi' dedim. Hoca şoka girdi. 'Beni hatırladınız mı?' diye sordum. 'Hayır' dedi. Bizim hayatımızı mahvettiler ama bizi hatırlamıyorlar. O kadar duruma kayıtsızlardı ve hiç umurlarında değildi. O hocanın tavrı beni çok üzdü. Çok şükür okulu bitirdim ama KPSS var. Zamanında okulumdan mezun olabilseydim, öğretmen olabilecektim ama şimdi zor."
- "Hakkım öğretmen olmak"
Eşiyle, yaşadıkları sorunlar nedeniyle 8 ay önce ayrıldıklarını, bir dönem ücretli öğretmenlik yaptığını ancak aldığı ücret ile ailesinin geçimini sağlayamadığını ifade eden Erdoğan, eşinden ayrıldıktan sonra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına iş için başvurduğunu dile getirdi.
Erdoğan, yardımlarla değil, çalışarak çocuklarına bakmak istediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İŞKUR desteğiyle Kur'an kursunda çalışmaya başladım. Kur'an kursunda temizlik işçisi olarak çalışıyorum. Temizlik işçisi olarak çalıştığım kursa bakan hoca benim eski öğrencim. İlk gittiğimde yüzüme bakamıyor, utanıyordu. 'Biz yokken gelin temizlik yapın' diyordu. Benim öyle bir işte çalıştığımı görmek istemiyordu ancak alıştım. Ben bunu da bir ibadet olarak kabul ediyorum. 3 çocuğum var. Onlara bakmak, onların rızkını kazanmak, muhtaç olmadan yaşamak benim için övünç verici. Başta biraz etkilendim. Öğretmen olacağım, öğrencilerim olacak diye hayal ederken bu işi yapmak beni üzdü. Benim hakkım öğretmen olmak. Şimdi 23 yaşındaki gençlerle bizim yarışmamızı bekliyorlar. Çalışıyorum, çocuklarıma bakıyorum. Bu halde nasıl KPSS'ye hazırlanabilirim? Eğer 28 Şubat mağduriyetini yaşamasaydım şimdi 15 yıllık öğretmendim. Sıra arkadaşlarım emekliliğini beklerken biz daha atanmayı bekliyoruz."
- "İade-i itibar istiyoruz"
28 Şubat mağdurlarının atanması konusunda kolaylık sağlanmasını isteyen Erdoğan, "AK Parti iktidara geldiği zaman mağduriyetimiz bitecek diye hepimiz çok sevindik. Birçok mağduriyetler giderildi, okuma hakkımız geri verildi ama bugün atama konusunda kolaylık sağlanmasını istiyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, 28 Şubat süreci nedeniyle 15-16 yılının çalındığını, mağdur olduğunu belirterek "Ekonomik anlamda rahat olmam gerekirken çok sıkıntı çektim. İnsanlara muhtaç yaşadım. Bu hakkımızın iade edilmesini istiyorum. O gün sınıflarda suçlu gibi bize 'çıkın' dediler. Sanki biz kötü bir şey yapmışız gibi kovulduk. İade-i itibar istiyoruz" ifadelerini kullandı.