12 yaşındaki kızın otobiyografisi ile ortaya çıkan cinsel istismara 12,5 yıl hapis

Güncelleme Tarihi:

12 yaşındaki kızın otobiyografisi ile ortaya çıkan cinsel istismara 12,5 yıl hapis
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2018 11:21

12 yaşındaki kızın otobiyografisi ile ortaya çıkan cinsel istismara 12,5 yıl hapis

Haberin Devamı

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR'da, bir ortaokulda eğitim gören F.B. (12) adlı kız çocuğu, rehberlik servisinin isteği üzerine yazdığı otobiyografisinde, 8 yaşından beri mahalledeki mobilyacının cinsel istismara uğradığını anlattı. Rehberlik öğretmeninin olayı aileye bildirmesi üzerine gözaltına alınan mobilyacı N.D. (28), 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan, herhangi bir indirim uygulanmadan, 12,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Merkez Kayapınar ilçesinde bulunan bir ortaokulda eğitim gören F.B., rehberlik servisinin isteği üzerine öz geçmişini yazdı. 8 yaşından bu yana mahalledeki mobilyacının cinsel istismarına uğradığını yazan F.B.'nin rehberlik öğretmeni, kızın anlattıklarını ailesine bildirdi. Olayı öğrenen çocuğun ailesi polise giderek şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan N.D., adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Soruşturmanın sonunda şüpheli N.D. hakkında, 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
İddianamede, mağdur F.B.'nin 8 yaşından 12 yaşına kadar, aynı mahallede mobilyacılık yapan N.D. tarafından, 3 kez cinsel istismara uğradığı belirtildi. Küçük kızın olayı gören arkadaşlarının tanık olarak ifadesinin alındığını belirten savcı, tanıkların da olayı doğruladığını ifade etti. İddianamenin kabul edilmesinin ardından görülen duruşmada savunması alınan sanık N.D., suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraatini istedi. Duruşmada ifadesi alınan mağdur F.B. ise okulda rehberlik servisinin otobiyografilerini yazmalarını istemesi üzerine başından geçen olayı yazdığını belirterek, yazıdaki her ayrıntının doğru olduğunu söyledi.
YARGILAMA SIRASINDA TUTUKLANDI
Sanık N.D., yargılamanın devam ettiği 25 Mayıs 2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Son duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, küçük çocuğun sanığı haksız yere suçlamasını gerektirecek herhangi bir durumun olmadığını belirterek, cinsel istismarın tanık beyanları ile doğrulandığını kaydetti. Sanığın tam olarak tespit edilemeyen zaman dilimleri içerisinde fakat farklı zamanlarda birden fazla kez mağdura karşı cinsel istismarda bulunduğunu belirten savcı, N.D.'nin cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi. Duruşmada söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Remzi Atalay da sanığın cezalandırılmasını istedi.
İNDİRİMSİZ 12,5 YIL CEZA
Davanın son celsesinde kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık N.D.'yi 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan önce 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın suçu aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda işlediğini belirten mahkeme heyeti, ceza oranında artırım yaparak N.D.'yi 12,5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın pişmanlık duymaması ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkisini dikkate alan mahkeme heyeti, ceza oranında herhangi bir indirim yapmadı.
Gerekçeli kararda, mağdurun tüm aşamalardaki tutarlı ve ısrarlı anlatımlarına karşılık sanığın suçlamaları kabul etmediği ifade edildi. Sanık, mağdur ve ailesi arasında husumet bulunmadığını belirten mahkeme heyeti, mağdurun kendisinin ve ailesinin namusunu ortaya koyacak şekilde, durup dururken sanıkla ilgili bu şekilde isnatlarda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu kaydetti. Mağdurun otobiyografisinde yazdığı olayları soruşturma aşamasında uzman eşliğinde alınan beyanında ve mahkeme huzurundaki beyanlarında tekrarladığını belirten mahkeme heyeti, kararında şunları kaydetti:
"Mağdurenin anlatımları yer, zaman, kişi ve olay örgüsü bakımından tutarlı ve itibar edilebilir bulunmuştur. Canlı teşhis işleminde mağdure, sanığı altı kişi arasından net bir şekilde teşhis etmiştir. Sanığın eylemlerinin ısrarlı bir biçimde belirli zaman aralıkları ile mağdureyi takip ederek ve cinsel arzularını tatmine yönelik olarak süreklilik arz etmesi nedeniyle sarkıntılık düzeyini aştığı, basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!