Güncelleme Tarihi:
Osman Nuri BOYACI - Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA) - EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Hollanda'nın Srebzenitsa'da 8 bin 500 Müslümanın katline seyirci kalan bir ülke olduğunu ileri sürerek, "Bu tuzak ve senaryoyu kurgulayanların ekmeğine yağ sürmeden gereğini yapacağız. Bu planlı bir algı operasyonu ve oyun. Türkiye'ye karşı yürütülen algı operasyonunun kazananı olmaz, sonuçta herkes kaybeder" dedi.
Bakan Zeybekci, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop ile Denizli'de düzenlediği basın toplantısında, Almanya'da yayımlanan Bild gazetesinin kendisine yönelik yaptığı hakaret içerikli yayını kınadığını söyledi. Zeybekci, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Alman Der Spiegel dergisinin 23 Temmuz'daki nüshasının kapağında Türk bayrağı önünde tel örgü üzerine dikenli tellerle, 'Bir zamanlar demokrasi vardı?' diye Türkiye'yi adres gösterildiğini hatırlattı. Şimdi bu algı operasyonlarıyla girişilen hareketin sonuçlarının yaşandığını belirten Zeybekci, şunları söyledi:
"Bunlara karşı sessiz kalmak bize yakışmaz. Ama, dikkat çektiğim bir konu var. Avrupa için Türkiye, Türkiye için Avrupa son derece önemlidir. Özellikle Avrupa'nın en büyük ülkesi olan Almanya ve İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkeler bizim için 27 Avrupa Birliği üyesi ülkenin tamamı önemlidir. Ama, biz burada farklı bir şekilde dikkati şuraya çekmekte fayda var diye düşünüyoruz. Aklı selime çağrıda bulunmak istediğimi söylüyorum. Bu bir planlı bir provokasyon, planlı bir oyundur. Bu sürecin sonunda şu anda Türkiye'ye karşı yürütülen algı operasyonlarının sonunda bunun kazananı olmaz. Türkiye de kaybeder, bu algı operasyonlarına destek vermek gibi bir gaflet içine düşen ülkeler de kaybeder. Bunun kaybedenleri olur. Belki, 'Bunun bir kısmında onlar daha çok kaybetti' diyebiliriz. Ama sonuçta herkes kaybeder. Onun için buradaki bu tuzağa, provokasyona ben dikkat çekmek istiyorum."
"BAKANA YAPILANI NEFRETLE KINIYORUM"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya, Hollanda'nın yaptığı uygulamayı şiddetle ve nefretle kınadığını belirten Zeybekci, şunları söyledi:
"Dün Hollanda'daki uygulama hiçbir insan tarafından kabul edilebilir bir uygulama değildir. Bir bakanımızın gayet legal yolla seyahat özgürlüğü çerçevesinde, diplomatik kimliği ve kişiliğiyle Hollanda'ya gitmesi, orada yine yasaklanmayan bir şekilde bir araya gelen vatandaşlarımızla bir araya gelmesi Bakanımızın ve oradaki vatandaşlarımızın da hakkıdır. Oradaki uygulama insanlık dışıdır. Bakanımız orada yaklaşık 6-7 saat tutmaları, 20 metre mesafedeki konsolosluğa girmesinin engellenmesi, yakındaki korumaların gözaltına alınıp, derdest edilmesi ve sınır dışı edilmesi, en sonunda bakanımızın kabul edilemez, bırakın bir diplomatik kişiliğini, bir başka ülkenin bakanı olmasını bir insan için kabul edilemez şartlarda orada tutulmasını ve arabasının açılmaya teşebbüs edilmesini, ondan sonra da benim için aksini söylemek mümkün değil zorla arabasının önüne üniformalı bir Hollandalı polis oturtularak Almanya sınırından sınır dışına çıkarılmasını kabul etmek mümkün değil. Bunu nefretle ve şiddetle kınıyorum."
Hollanda'nın Srebzenitsa'daki 8 bin 500 Müslümanın katline seyirci kalan bir ülke olduğunu belirten Bakan Zeybekci, "Tarihinde böyle bir lekeyle onların tarihine havale ediyorum. Ama bir Türk bakanın böyle bir muameleye tabi tutulmasını asla kabul etmiyorum. Bir kademe geri gelmek lazım, aklı selimle düşünmek lazım. Bugün de benim karşıtım olan Hollandalı Bakanla bir telefon görüşmesi yapacağım. Bu tuzak ve senaryoyu kurgulayanların ekmeğine yağ sürmeden Türkiye AB ilişkilerinde negatif bir ortamda onların istediğini yapmadan Almanya'yla Hollanda'yla ikili ilişkilerimizde dikkatli bir süreci de koruyarak gereğini de yapacağız sonuna kadar."
"TÜRKİYE'NİN BAKANINA SÖVDÜLER, EHH DİYE GEÇTİK"
Kendisine yönelik Alman Bild gazetesinde yapılan ağır hakaretlere bir hafta içinde siyasi partilerden, meslek örgütlerinden herhangi bir tepki gösterilmediğini belirten Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ak Parti'nin Ekonomi Bakanı'na sövdüler, 'Ehh..' diye geçtik. Bir hafta oldu, diğer siyasi partilerimizden net bir tavır göremedik. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden çıkıp ta Allah rızası için çıkıp ta bir tepki göremedik. En eleştirebileceğimiz en pespaye gazetesinde, 'Ağzın tasmalı köpek' lafını duymadım. Bunu Almanya'da yayın yapan bir gazete bir bakan için söyledi ve biz seyrettik. Ondan sonra Hollanda polisi bir bakanın arabasını açmak üzere derdest ediyor, bakanı Almanya sınırına götürüyor ve oradan sınır dışı ediyor. Bunlar kabul edilebilir değildir. Bir ülkenin topyekun ayağa kalkması gerekir şeyler. Ölçülü, bize yakışır, ağırbaşlılığımızı bozmadan Türk milletine yakışır bir tepkiyle olmalı. Kalkıp ta, 'Biz de onlara aynısını yapalım, büyükelçiliklerinin önünde geçişi engelleyelim' diye değil. Asıl tepkimiz de şu olmalı. Muasır medeniyet seviyesinin üstüne geçmiş bir ülke, dostluklarını artıran, düşmanlıklarını azaltan bir Türkiye'ye doğru gitmek zorundayız."
Bakan Zeybekci, uluslararası ilişkilerde karşılıklı menfaat olduğunu belirterek, " Bizim diğer ülkelerle ilişkilerimizde tamamen öyle olmalı. Biz biraz duygusalız. Kolay olan bir anda yakıp yıkmak. İnanın 15 dakika sonra bir şey kalmaz, şurada bir konuşmaya başlarsak karşılıklı olarak. Bakana yapılan bu hareketler de işin düzeltilmesi yüzde 100 Hollanda'ya aittir. Hollanda'nın atacağı adımlarla bu düzelir. Ülkemizden ve bakanımızdan en basitiyle özür dilenmesi, bunu telafi edici adımların atılması bizim en önemli beklentimizdir. Onun dışında asacağız, keseceğiz, yaklaşımının ekonomik anlamda ticari anlamda gerekli olduğunu düşünmüyorum" dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop ise 16 Nisan'da referanduma sunulan anayasa değişikliği paketini anlattı. İdamla ilgili düzenlemenin Anayasa değişikliğine neden dahil edilmediği sorusuna "Bu değişiklik teklifi MHP ile mutabık kaldığımız bir teklifti. Fakat idam konusu hükümet değişikliği sisteminden farklı bir konu. Vatandaşlarımız metinle ilgili tereddütle kalacaklar. Biz bu sebeple idamla ilgili düzenlemenin ayrı değerlendirilmesini düşündük. Meclis'te anayasa değişikliği şeklinde yapılabilir" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI