Güncelleme Tarihi:
Osman Nuri BOYACI/ DENİZLİ,(DHA)- DENİZLİ'de yaşayan emekli sınıf öğretmeni 59 yaşındaki Ayfer Doğan, koruyucu aile sisteminin yaygınlaşması için yaptığı çalışmalarda, Türkiye'de herkese örnek oluyor. Emekli öğretmen eşi 62 yaşındaki Cüneyt Doğan ile 20 yıl önce koruyucu aile sistemine dahil olan Ayfer Doğan, bugüne kadar çeşitli yaşlarda 4 kız çocuğunun aile ortamında büyüyerek topluma kazandırılmasını sağladı. Denizli Koruyucu Aile Derneği'nin kurulmasına öncülük eden, halen derneğin başkanlığını da yürüten Doğan'ın çabalarıyla Denizli'de 140 çocuk koruyucu aileye kavuşturuldu.
Denizli'de emekli sınıf öğretmeni Ayfer Doğan ve sınıf öğretmeni eşi Cüneyt Doğan, Ali ve Can adlarındaki iki çocukları olmasına rağmen, 1995 yılında bir televizyon programında koruyucu aile sistemini öğrendi. Fark yaratmak isteyen öğretmen çift, 1997 yılında koruyucu aile sistemine dahil oldu ve o zaman 8 yaşında olan M.S., aileyle birlikte yaşamaya başladı.
Ailenin iki oğluyla birlikte büyüyen M.S., üniversiteyi bitirdi. Bugün 28 yaşında olan M.S., Kocaeli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde Koruyucu Aile Birim Sorumlusu olarak çalışarak yuvadaki çocukların aile ortamında büyümesi için çaba harcıyor.
Bir çocuğu aile ortamında, sevgi ve şefkatle büyüterek topluma kazandırmanın mutluluğunu yaşayan Ayfer Doğan ve eşi, 2008 yılında iki kardeş olan 5 yaşındaki Y.A. ve 3 yaşındaki M.A.'yı da aileye dahil etti. Giderek büyüyen Doğan Ailesi'ne 4 yıl önce son olarak katılan ise 18 yaşındaki A.B. oldu.
DERNEĞİN KURULMASINA ÖNCÜLÜK ETTİLER
Aileye katılan çocuklarının başarısını ve değişimini yakından yaşayan Ayfer Doğan, sistemin anlatılması, tanıtılması ve koruyucu ailelerin sayısının artması amacıyla Denizli Koruyucu Aile Derneği'nin kurulması için harekete geçti. Denizli'deki koruyucu ailelerle iletişime geçildi ve 2009 yılında kurulan derneğin başkanlığına Ayfer Doğan seçildi.
Derneğin çalışmalarıyla Denizli'de koruyucu aile sistemine ilgi arttı, 100'den fazla aile koruyucu aile oldu. Bazı aileler birden fazla çocuğun koruyucu ailesi olunca, Denizli'de yuvadaki 140 çocuk koruyucu aile şemsiyesine kavuştu. Ayfer Doğan, Koruyucu Aile Derneği'ndeki çalışmaları ve 4 çocuğu aile ortamında büyütüp topluma kazandırdığı için Sabancı Vakfı tarafından 2015 yılında Fark Yaratanlar Projesi'ne dahil edildi. Doğan Ailesi, koruyucu aile oldukları M.S.'nin başarılarıyla gurur duyarken, bir sevindirici haber de aileye dört yıl önce katılan A.B.'den geldi. A.B., üniversite sınavlarında başarılı olarak Afyon Kocatepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nü kazandı.
Ayfer Doğan ve eşi Cüneyt Doğan, Karataş Mahallesi'ndeki evlerinde koruyucu oldukları üç kızla birlikte mutlu ve keyifli bir yaşam sürüyor. Ailenin Zambiya'da yaşayan büyük oğlu Ali Doğan, İstanbul'da yaşayan küçük oğlu Can Doğan ile koruyucu aile oldukları, Kocaeli'de yaşayan ilk kızları M.S., bayramlarda ve özel günlerde Denizli'ye gelerek aileyle birlikte oluyor.
KORUYUCU AİLE SAYISI 5 BİNİ AŞTI
Yaklaşık 20 yıldır koruyucu aile sisteminin içinde olduklarını söyleyen emekli öğretmen Ayfer Doğan, dernekleşme sürecinden sonra yaptıkları çalışmalarla ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Gönül Elçileri Projesi'nin katkılarıyla 2009 yılında 700'lerde olan korucuyu aile sayısının şimdi 5 bini aştığını söyledi.
"TOPLUM ÖNYARGILARINI YIKMALI"
Koruyucu aile sisteminin tam olarak ne olduğunu daha önce kendilerinin de bilmediğini, dernek kurulduktan sonra daha bilinçlendiklerini söyleyen Denizli Koruyucu Aile Derneği Başkanı Ayfer Doğan, toplumun sistemle ilgili ön yargılarını yıkması gerektiğini kaydetti. Doğan, şöyle devam etti:
"Kurumun bakımındaki çocuklar için toplumun önce bir acıma duygusu var. Acıma duygusunun dışında daha sonra büyüyen, etiketleştirme ve ötekileştirme var. İnsanlar onaylamadıkları, sorunlu olduğunu düşündükleri çocukları ailelerine dahil etmekte biraz sıkıntı yaşıyor. Öncelikle bunu kırmak lazım. Eğer yeterli şansı verirseniz bizim ailemizde olduğu gibi, onlar da diğer çocuklardan hiç farklı olmayan bir şekilde çok güzel başarı hikayeleri gerçekleştirebiliyorlar. Yaklaşık 9 yıldır da insanlara anlatmak istediğim bu. Onlara şans vermemiz gerekiyor ve uygun aile ortamlarında sevgi ve güvenle büyüyen tüm çocuklar aslında başarabiliyorlar. Sistemde koruyucu ailelerin yaşadıkları bir takım zorluklar da var. Bunlardan en başlıcası uyum sorunları. Ailenize farklı yaş ve cinsiyette, farklı travmatik geçmişleri olan bir çocuğu dahil ediyorsunuz. Onun sevgi, güven ihtiyacını karşılamak ve onu buna inandırmak çok zaman alıyor. Bu süreçte biraz sabırlı olmak, bilgi, deneyim ve eğitimler almak bu süreci kolaylaştırıyor."
"ŞANS VERİLDİĞİNDE BAŞARILI OLUYORLAR"
İlk kızının Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek Koruyucu Aile Birim Sorumlusu olarak çalıştığını söyleyen Ayfer Doğan, "4 sene önce gelen kızım ise, bir takım davranış sorunlarıyla geldi. 14 yaşındaydı. Yaşı büyüktü ama bugün çarpım tablosundan başlayan başarı öykümüz üniversite sınavında dört yıllık bir fakülteyi kazanmasıyla tamamlandı. Diğer 3 ve 5 yaşındaki iki kızımdan biri daha 4 yaşında okuma yazmayı kendi öğrendi. Çocuklara uygun koşulları sağlarsak, sevgi ve güveni verebilirsek başarmamaları mümkün değil. Ben de toplumun artık bu önyargılarını yıkmasını istiyorum. Onlara şans verildikleri zaman en az sizin çocuklarınız kadar başarılı olabilirler. Bu başarıyı sadece eğitim olarak söylemiyorum, sosyal başarı toplumsal uyum anlamında da söylüyorum. Desteklenmeleri gerekiyor. Bugün yurtlarda aile bekleyen 12 binden fazla çocuk var ve sadece bayramlarda onları hatırlamak, tatillerde yanlarına ziyarete gitmek yeterli bir tutum değil. Bu nedenle ben insanların evlerini, kalplerini çocuklara açmalarını istiyorum. Dernek olarak yürüttüğümüz projelerden birinin sloganı, 'Kalbinizi açın, evinizi de' Bence bütün çocuklar bu şansı ve sevgiyi hak ediyorlar" dedi.
"DOĞURMADAN DA KARDEŞ OLUNABİLİYOR"
İki biyolojik oğlu olduğunu, koruyucu aile oldukları ilk kızları M.S. ile çocuklarının aralarında çok güzel bir dostluk ve kardeşlik geliştirdiklerini söyleyen Ayfer Doğan, "Diğer kızlar geldiğinde oğlanlar çok büyümüşlerdi. Onlarla daha farklı ilişkileri oldu. Çok seviyorlar birbirlerini. Şu an iletişimleri çok güzel, çok güzel bir kardeşlik bağları var" dedi. Doğan, dernek çalışmalarına ağırlık verdiğini, ömrünün son nefesine kadar koruyucu aile sisteminin yaygınlaşması için çalışacağını, bir çocuğu topluma kazandırmanın dünyayı kurtarmakla eşdeğer olduğunu söyledi.
"BİRLİKTE BAŞARDIK"
Doğan Ailesi'ne son katılan ve bugün 18 yaşında olan A.B. ise üniversite sınavlarını kazanmanın mutluluğunu yaşıyor. 14 yaşında koruyucu aile olarak Doğan Ailesi'ne katıldığını söyleyen A.B., "Üniversiteyi kazandım, beklemediğim bir şeydi. Çok mutluyum. Yuvada kalırken ailem yokmuş gibi geliyordu. Koruyucu aile projesi ile benimde kocaman bir ailem oldu. Aynı şeyi ben üniversiteyi kazandıktan sonra da çok güzel bir şekilde hissettim. Tebrik hoşuma gitmişti. Annemler, benimle çok uğraştılar. Ama zoru başardık, en zoru buydu. Zoru başardık ve devam edeceğiz. Ben ilk geldiğimde daha çok duygu olarak kapana kısılmış gibi hissetmiştim kendimi. Bu konuma varabileceğimi hiç düşünmemiştim. Annemin emeği çok büyük. Onun sabrı ve bana karşı olan iyi niyeti olmasa belki de bugün bu konumda olmayabilirdim. Güzel olacağına inanıyorum" dedi.
"BENİM İÇİN BÜYÜK BİR ADIMDI"
Doğan Ailesi'ne katıldığı ilk günün kendisi için büyük bir adım olduğunu söyleyen A.B., "Tanımadığın bir yere geliyorsun. Girdiğinde hepsi beni sıcak karşıladı. Zaman zaman tabii ki sorunlar yaşadık, her ailede olduğu gibi. Ancak hep, 'Ben buradayım', 'Seninleyim', 'Senin iyiliğini istiyorum', 'Bunu birlikte başarabiliriz' mesajlarını alttan alttan verdiler. O yüzden onlara çok teşekkür ediyorum, beni bu konuma getirdikleri için. Ailenin yanına geldiğimde, dersle hiç alakam yoktu. Hiç çalışmıyordum, hiçbir şey de bilmiyordum. Annem alttan alttan şunu da yap diyerek, özel öğretmenlerle destekleyerek çok güzel şekilde bana eğitim de sağladı. Özel öğretmenler, özel okullar derken bu konuma geldim. Epey çaba sarfettiler benim için" diye konuştu.
FOTOĞRAF