Güncelleme Tarihi:
Ramazan ÇETİN-Deniz TOKAT/DENİZLİ, (DHA) - TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, anayasa değişikliğiyle ilgili hayati endişelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlatmak istediğini, ancak kendisine duvar çekildiğini söyledi, "Cumhurbaşkanı talimat verseydi, nerede olursam olayım, koşar gelir ve bu hayati bilgileri kendisine sunardım" dedi.
Denizli Barosu'nun düzenlediÄŸi 'Anayasa DeÄŸiÅŸikliÄŸini Tartışıyoruz' paneline TBB BaÅŸkanı Prof. Dr. Metin FeyzioÄŸlu ve CHP eski Milletvekili ve Anaya Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum katıldı. Prof. Dr. FeyzioÄŸlu ile Prof. Dr. Batum Denizli Barosu'nun Adalet Mahallesi'ndeki binasında panel öncesi basın mensuplarıyla bir araya geldi. Prof. Dr. Süheyl Batum, Türkiye'nin belirli noktalarını gezerek yeni anayasa metninde ne var, ya da ne yok onu anlatmak istediklerini belirterek, "2010 yılını yakından yaÅŸamış biri olarak 'yetmez ama evet' 'içeriÄŸini bilmiyoruz ama evet ' demenin Türkiye'ye nelere mal olduÄŸunu gören insanlardan birisiyim. İçeriÄŸini bilmiyoruz, ama evet diyenlerin bugün bir bölümü Pensilvanya'da, bir bölümü içerde, bir bölümü olan liberal aydınlar da içerde. Bilinçsiz bir evet demek, Türkiye'yi ne kadar büyük olaylara sürükledi. Amacımız Türkiye'yi hukuk açısından aydınlatabilmektir" dedi.Â
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Metin FeyzioÄŸlu ise BaÅŸbakan Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ'ın referandum tarihini açıklalamarına deÄŸindi. Prof. Dr. FeyzioÄŸlu, "Kısa bir süre kalmasına raÄŸmen varsayım tabi, burada garip bir durum var. Önce Adalet Bakanı tarih açıkladı. BaÅŸbakan tarih açıkladı. Ama BaÅŸbakan ile Adalet Bakanı'nın bu ülkede bir Yüksek Seçim Kurulu olduÄŸu halde, hangi yetkiyle tarih açıkladıklarını ben hukukçu olarak bilmiyorum. Bu iÅŸlerde yetki YSK'dadır. YSK'ya hiç olmazsa görünüşte saygı göstermelerini bir hukukçu olarak diliyorum. Yani bu kadar hukuk tanımaz bir yaklaşım içinde kimse olmasın diye düşünüyorum" dedi.Â
'CUMHURBAÅžKANI TALÄ°MAT VERSÄ°N, KOÅžAR GÄ°DERÄ°M'
Prof. Dr. FeyzioÄŸlu, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle ilgili hayati bilgileri CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'a anlatmak istediÄŸini, ancak araya duvar çekildiÄŸini ifade ederek, "Bizim ÅŸu anda tüm çırpınışımız, cumhurbaÅŸkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir. Devlette küslük asla olmaz. 100 bin avukatın temsilcisiyim. Barolar BirliÄŸi BaÅŸkanıyım. Devletin içinde yargının kurucu unsurlarından birinin temsilcisiyim. CumhurbaÅŸkanı da, Türkiye CumhurbaÅŸkanıdır. Ne onun bu kurumun başına küsme hakkı vardır, ne de bu kurumun başının CumhurbaÅŸkanına küsme hakkı vardır. Bizim kültürümüzde CumhurbaÅŸkanlığı makamı çok yukarıdadır, saygısızlık, küslük yoktur, sırtını dönmek asla yoktur. Bizim ÅŸu anda tüm çırpınışımız, CumhurbaÅŸkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir. CumhurbaÅŸkanı talimat verseydi, nerede olursam olayım, koÅŸar gelir ve bu hayati bilgileri kendisine sunardım. Bunu günlerdir gittiÄŸimiz yerlerde basın aracılığıyla duyuruyoruz. Canlı yayınlarda sesleniyoruz. Yapmayın, bir kez olsun dinleyin. Etrafınızdakiler belki size artık sadece aklınızdan ne geçiyorsa onu söylemeye çalışıyor. Etrafınızdakiler belki sadece 'çok haklısın' demekle yetiniyor, benim hiçbir beklentim yok. Tek beklentim doÄŸmamış olan torunlarımın torunlarına tek parça refah içinde ülkede yaÅŸamasıdır. Talimat verseydi, bütün bildiklerimizi koÅŸar gider kendisiyle paylaşırdık, görev bilirdik. Ancak kendilerinden farklı düşünen kimselere anladığım kadarıyla duvar çekilmiÅŸ durumda, oysa biz birlikte Türk milletiyiz. Mesele milli menfaat olduÄŸunda her zaman koÅŸtuk" dedi.Â
'SON KHK'YLA YANLIŞ KİŞİLERİ MAĞDUR VE KAHRAMAN ETTİLER'
Bakanlar Kurulu'ndan son çıkan KHK'yla meslekten ihraç edilen bilim adamlarıyla ilgili konuşan Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Listeye baktım, üzüldüm. Türkiye'nin birikimi denebilecek pek çok insan var. Bunların bir kısmının ihraç sebebi F Tipi örgüt üyeliÄŸi nedeni, delil nedir bilmiyorum, delil dayanak gösterme ihtiyacı bile duymuyorlar. Diyorlar ki 'ben söyledim benim sözüm delil', ama bugüne kadar söylediklerini daha sonra 'hay Allah aldatılmışım, yanılmışım' diyerek geri almak zorunda kaldıklarını hatırlıyorum. Geçen yıl bir bildiri yayınlanmıştı. O bildiriye karşı benim çok sert bir tepkim vardı. O tepkimden geri adım atmış deÄŸilim, bildiriyi imzalayanların neye imza attığını büyük çoÄŸunluÄŸunun bilmediÄŸini düşünüyorum. Çünkü çok ayrıntılar ve satır aralarında çok hikayeler var. Bildiriyi bizzat kaleme alanlar bir avuç insandır. Onlara söylediÄŸim ÅŸudur, mütareke döneminin sözde aydınlarıdır. O bildirinin içinde barış falan yok, baÅŸlığında var sadece, altında canı kanı pahasına teröristi topraklarımızdan temizleme mücadelesi veren askerimizi, polisimizi dünyaya etnik temizlik yapmakla suçlamanın telaşı vardı bildiriyi hazırlayanların. O bildirinin içeriÄŸini kötü niyetli hazırlayanları pek bir maharetli bulduÄŸumu ifade etmiÅŸtim. Ancak ceza hukuku ayrı bir ÅŸey, idare hukuku da ayrı bir ÅŸey, devlet aklı ve hukuk devleti böyle bir kötü bildiriye karşı bilimle cevap vermeyi emreder, akıl dışı yöntemlerle despotlukla cevap vermeyi yasaklar. Kızdığımız üzüldüğüm ÅŸey ÅŸu, o KHK'yla yapılan o bildiriyi hazırlayanları dahi maÄŸdur etmiÅŸtir, maÄŸdur konumuna getirmiÅŸtir. Büyük akılsızlıktır bu, onlara verilecek en büyük cevap bilim yoluyla verilecek cevaptır. Biz de verdik zaten, ama adalete eriÅŸim hakkını kapayarak mahkemeye gidemesin denilerek önünü tıkayarak bir KHK'yla attım seni dediÄŸinizde onlar dahi maÄŸdur oldu. Nasıl kızmayayım buna, nasıl üzülmeyeyim buna, CumhurbaÅŸkanına da BaÅŸbakana da yetkili herkese söyledik, hukuk devletinin gereklerini yerine getirmezseniz, yanlış insanları dahi maÄŸdur ederseniz, kahraman edersiniz, bravo becerdiler, despotlukla becerdiler."Â
'KAZAEN AÇIKLAMASI MANİDAR'
Prof. Dr. Feyzioğlu, Rus jetinin Türk birliğini bombaladığı haberiyle sarsıldıklarını belirterek, "Ancak bir hukukçu olarak bizi sarsan bir başka şey daha var. Yaklaşık 15 dakika sonra hükümetin yaptığı 'Kazaen' oldu şeklindeki açıklamadır. Belki kazaen olmuştur, kazaen olduğunu ben de düşünmek istiyorum. İnşallah kazaen olmuştur. Ancak devlet ciddiyetine yakışmayan bu alelacele açıklamanın şehit düşen askerlerimizin anısına saygılı bir açıklama olmadığını, milletimizin de bilmesi gerekenleri öğrenmesi gerektiğini engelleyecek bir şey taşıdığını maalesef kuşkuyla düşünüyorum. CIA Başkanı'nın Türkiye'de olduğu gün kazaen Rus jeti, Türk birliğini vurdu. Kazaen olmuştur umarım. Ama 15 dakika içerisinde kazaen olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Ortada uluslararası hukuk açısından bir sorumluluk var mıdır, yok mudur, Türkiye Cumhuriyeti soruşturmak ve soruşturtmak zorundadır" dedi.
'VARLIK FONU'NA DEVREDÄ°LMESÄ° TEK ADAM SÄ°STEMÄ°NÄ°N Ä°SPATIDIR'
Bazı şirketlerin Varlık Fonu'na devredilmesiyle ilgili açıklamada yapan Feyzioğlu, "Türkiye'nin milli servetinin varlık fonu diye bir özel hukuk tüzel kişiliğine devredilmesi başkanlık sistemi diye takdim edilen, ama aslında bir tek adam sistemi olan yeni arzu edilen düzenin ne olduğunun ispatıdır. Varlık Fonu'na devredilmiş olan trilyonluk servetin yönetimi artık denetimsizdir. Bu arzu edilen anayasa değişikliğiyle neler yapılacağının göstergesidir. Yani Ziraat Bankası'nın inanılmaz değerli bir arsasını 'kaça sattın' diye sorsanız, ticari sırdır artık. Şimdi milletin malını verdikten sonra bir de devletin kalan kısmının tapusunu anayasayla birlikte verecek miyiz, işte bunu tartışıyoruz" diye konuştu.
FOTOÄžRAFLI