Güncelleme Tarihi:
ŞEHİT AİLESİNİ ZİYARET ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dedeman Otel'de Denizli Tüccarlar, Sanayiciler ve İşadamları Platformu'nun üyeleriyle basına kapalı toplantı yaptıktan sonra geçen yıl Kayseri'deki bombalı saldırıda şehit olan er Hasan İlhan'ın Hacıkaplanlar Mahallesi'ndeki baba evini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu kendisini kapıda karşılayan şehit babası Süleyman İlhan'a taziyelerini iletti. Aileyle bir süre görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonra Hasan Güngör Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda yaklaşık 3 bin kişiye seslendi.
'80 MİLYON DEMOKRASİ DESTANI YAZMALIYIZ'
Bütün anne ve babalara seslendiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "16 Nisan'da hayırlı güzel bir iş yapalım. Herkesin yüzü gülsün. Tamam mı anneler. Size de sesleniyorum babalar. Sizin de kaygılarınızı, endişelerinizi biliyorum. Yeri geliyor çocuklarımızı askere, yeri geliyor gurbete, yeri geliyor okula gönderiyorsunuz. Çocuklarımız bizden daha güzel bir hayat sürsünler istiyoruz. Bunun temel yolu eğer bir ülkede demokrasi varsa, vatandaşın hakları güvence altına alınmışsa huzur vardır. Bu süreçte bir destan yazmalıyız. Hepimiz 80 milyon demokrasi destanı yazmalıyız. Demokrasiye sahip çıkmalıyız. Demokrasiye sahip çıkmak, birlikte sahip çıkmak demektir, benim gibi düşünmeyen insanın da özgürce yaşamasına sahip çıkmak demektir. Herkesin huzur içinde yaşaması demektir" dedi.
'TBMM'NİN FESHEDİLMESİNİ KABUL EDEN VARSA EVET DESİN'
Anayasa değişikliği referandumunun toplumu gerdiğini, böldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, "Önümüze bir anaya değişikliği getirdiler. Bu değişiklik toplumu geriyor, bölüyor. Sayın Başbakan'a soruyorum neden evet diyecekler. Neden evet dediklerini anlatamıyorlar. Ben neden hayır dediğimizi anlatıyorum. Size söyleyeyim, Siz Türkiye Büyük millet Meclisi'nin bir kişi tarafından feshedilmesini istiyor musunuz? Sabah kalkacak TBMM'yi feshediyorum diyecek. Bunu kabul ediyor musunuz? Ben kabul etmiyorum. Ben kabul ediyorum diyen varsa gitsin evet versin" diye konuştu.
'SABAH, ÖĞLE, AKŞAM MİLLİ İRADE'
1924 Anayasası'nın TBMM'de tartışılırken iki genç milletvekilinin Atatürk'e Meclisi feshetme yetkisine karşı çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, "1924 yılında, en güçlü olduğu dönemde bile bu yetki Atatürk'e verilmedi. Şimdi önümüze bir değişiklik getiriyorlar, tek kişiye Meclisi feshetme yetkisi veriyorlar. Sabah milli irade, öğleyin milli irade, akşam milli irade, ikindi milli irade. Peki kardeşim milli iradeyi neden feshediyorsun. 80 milyonun oy kullanarak Meclise gönderdiği milletvekillerinden oluşun Meclisi niye feshediyorsun. Bunun cevabını almış değiliz" dedi.
'CUMHURUN BAŞKANI OLAMAZ, KENDİSİNE OY VERENLERİN BAŞKANI OLUR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğiyle başbakanlığın kaldırılacağını, cumhurbaşkanının iki şapkası olacağını belirterek, şöyle konuştu
"Başbakanlığın kaldırılmasını istiyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bu yana başbakan vardır. Hepimizden toplanan vergilerin nerelerde harcadığının hesabı TBB'ye verilir. Getirilen değişiklikle cumhurbaşkanının iki şapkası var. Niçin şimdi başbakanlığı kaldırıyoruz, niye kaldırıyoruz. Efendim iki başlılık var, o nedenle kaldıralım. Cumhurbaşkanının, başbakanın bakanların, hakimin, doktorun görevi ayrı, hepsinin görevi var. Yeni anayasa değişikliğiyle iki başlılık geliyor. Hem bir partinin genel başkanı olacak, hem cumhurbaşkanı olacak. Niçin, sonra gelip Mecliste ant içecek. Ben tarafsız olamam. CHP'nin genel başkanıyım. MHP'nin Genel Başkanı Bahçeli tarafsız olamaz, Ak Parti'nin Genel Başkanı Binali Yıldırım tarafsız olamaz. Ama cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır. Çünkü cumhurun başkanı, 80 milyonun başkanı. Aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olursa orada tarafsızlık olmaz. Kendisine oy verenlerin başkanı olacak. Cumhurun başkanı olamaz. Bu doğru mudur, yanlış mıdır? Eğer biz demokrasiyi savunuyorsak cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Çünkü devletin sigortasıdır, rolü odur. Kurumlar sağlıklı çalışmazsa hepsini toplar. Şimdi hepsini toplayamayacak. Bizi ne diye çağıracak. Her Salı günü çıkıp kendi partisinin konuşmasını yapacak."
'BİR PARTİNİN DEĞİL, MEMLEKET MESELESİDİR'
Vatandaşlardan 16 Nisan referandumunda sandığa giderken ellerini vicdanlarına koyarak, düşünerek oy vermelerini, bayrağı, çocuklarını, düşünmelerini isteyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bu bir partinin meselesi değildir, vatan memleket meselesidir. Bir parti seçmiyoruz, iktidara taşımıyoruz. Torunlarımıza ders verebileceğiz, onurumuzla cevap verebileceğimiz bir sürecin başındayız. Gideceğiz, oyumuzu kullanacağız, hayırlı bir iş yapacağız. Çocuklarımıza, torunlarımıza bu ülkeden başbakanlığı almak istediler, Meclisi feshetmek istediler vermedik diyeceğiz. Bu değişiklik toplumu bölüyor. İster doğu, ister batı, kuzey, güney bizim topraklarımız, bu bayrak bizim bayrağımız. Kimliği ne olursa olsun, siyasi görüşü, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun, 80 milyon kenetlenmeliyiz, bir arada yaşamalıyız, kardeşçe, al bayrağın altında Türkiye için yaşamalıyız. Bizi ayırıyorlar, toplumu kutuplaştırıyorlar. Neden kavga ediyorlar, kavga edecek ne var" dedi.
'SURİYELİLİR'E VATANDAŞLIK İÇİN REFERANDUM YAPALIM'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete Suriyeliler'e vatandaşlık verilmesi için referandum yapılması önerisini de yineledi. Kılıçdaroğlu, "Suriyelilere vatandaşlık verelim kabul ediyor musunuz, 6.5 milyon çocuk işsiz, sen önce kendi çocuklarına iş bul. Suriyeliler'e vatandaşlığı hangi gerekçeyle veriyorsun. Kendilerine teklif yaptım. Milletimin sağduyusuna güveniyorum. Onun için de referandum yapalım, yapsınlar. 18 yaşında çocuğa milletvekilliği getireceğiz diyorlar. Ömür boyu askerden muaf, iki yıl vekillik yaptıktan sonra ballı emeklilik maaşına hak kazanacak. İçinizde 18 yaşındaki çocuğu milletvekili olacağını düşünen var mı? Kimin için yapıyorlar, kendi çocukları için yapıyorlar. Sizin çocuklarınız El Bab'a gidecek. Onların çocukları 18 yaşında milletvekili olacak. Evet diyecek vatandaşa sesleniyorum. Ankara'daki beylerin çocukları Meclis'e gidecek, senin çocuğun eksi 35 derecede terör örgütüyle mücadele edecek. Onun için hazırlanan bütün tuzakları yıkacağız. Türkiye'yi yeniden huzura barışa kavuşturacağız. Kimsenin endişesi olmasın" dedi.
'HOLLANDA'DAKİ VATANDAŞLARIMIZ HOLLANDALILARLA KARŞI KARŞIYA GETİRİLDİ'
Anayasa değişikliğinin milletin hangi derdini çözeceğini soran, çiftçinin, esnafın, emeklinin, atama bekleyen öğretmenin, taşeron işçinin derdini çözmeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, dış politika konusunda da hükümeti eleştirdi. Hollanda'da yaşanan olaylar nedeniyle hükümete destek verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Dış politikada meselesi millidir. Hollanda'daki olaylarla ilgili olarak iki bakan alınmazsa biz de gitmeyiz dedik, doğru değildir dedik. Bir bakanı uçağını almıyorsan, bir bakanı kapının önüne koyuyorsan, biz bundan rahatsızlık duyarız dedik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay yaşanmamıştır, böyle bir duruma sokulmamıştır. Soruyu sorduk, Dışişleri Bakanının uçağı havadayken Türkiye'nin Hollanda büyükelçisi neredeydi. Türkiye'nin bakanı Hollanda'dan çıkarıldı, kapının önüne kondu, büyükelçisi neredeydi. Bu soruların cevabını istiyoruz. Fatura kime çıktı. Hollanda'da çalışan işçilere çıktı. Suriye dediler, bulaşmayın dedik. Fatura kime çıktı, Suriye'deki Türkmenlere çıktı. Hollanda'dan gönüllü Türkiye'ye gelmek istiyor var mı, hayır. Alın teri döküyorlar, çalışıyorlar. Hepimizin yakını var. Orada özgürlük var, demokrasi var, çalışıyorlar alın teri döküyorlar. Neden orada karşı karşıya getiriyorsun. Devlet akılla yönetilir, dışişleri akılla yönetilir. Diline sahip olamayan devleti yönetemez. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Rakka'ya gideceğiz tık yok, Mümbiç'e gireceğiz tık yok. Rahmetli Ecevit'i hatırlatmak istiyorum. Devlet böyle yönetilir, hamasetle lafla yönetilmez. Hamaset tamam, işe gelince hiçbir şey yok."
'HERKES BİR KİŞİYİ HAYIR İÇİN İKNA ETSİN'
Köyde muhtar seçimi yapıldığında bile ihtiyar heyeti seçildiğini, muhtarı köyün arazisini tek başına satamadığını, anayasa değişikliğiyle bir kişiye 80 milyonluk Türkiye'nin teslim edildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasını da eleştirdi. Bakan sayısının kaç tane olacağının bilinmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, tüm vatandaşlardan bir kişiyi hayır için ikna etmelerini istedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu mahalle oyumuzun en düşük olduğu mahalle denildi. Onun için bu toplantıyı bu mahallede yapacağız dedik. Bizim konuşmamız dertleşmemiz lazım. Hangi partiden olursak olalım, birlikte bu memlekette huzur içinde insanca yaşamak istiyoruz. Kimse kimseye kötü laf etmesin. Birbirimizi tanımasak ta bu ülkenin sokaklarında birbirimize selam verelim istiyoruz. Bütün İslam dünyası bize bakıyor. Mustafa Kemal Cumhuriyeti kurdu, bütün İslam dünyası cumhuriyeti kurdu. Niye geriye gidiyoruz. Adalet, hak, huzur herkes için olmalı. TBMM, adalet herkes için olmalı. Hepimizin düşünmesi lazım. Komşumuzu da ikna edeceğiz. Benim gibi buradaki herkesin tek tek sorumluluğu var. Bir vatandaşı bulacaksınız ve ikna edeceksiniz. Hayır oyu kullanalım diyeceksiniz. Geleceğimiz, Türkiye için yapacaklar bunu. Bu bir parti meselesi değil. 23 Nisan çocuklarımız için bayram ilan edildi. Çocuklarımız benim bayramımı benim elimden almayın diyor. Bu çocuk diyor bunu. Bizim çocuk bu çocuklarımız, şimdi bu çocuğumuzun elinden bayramını alıyoruz. Çünkü bu meclisin hükmü kalmıyor. Bu bir parti olayı değil, hangi partiden olursak olalım birlikte yaşamak durumundayız. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine. 16 Nisan'da sandığa gideceğiz, hayırlı bir iş için oyunuzu kullanacağız."
Kılıçdaroğlu, toplantının ardında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bazı vatandaşlar koruma engelini de aşarak Kılıçdaroğlu'na sarılıp, fotoğraf çektirdi. Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Dedeman Otel'e geçti. Kılıçdaroğlu, geceyi Denizli'de geçirip, yarın Ege turuna devam edecek.
Osman Nuri BOYACI / DENİZLİ, (DHA)
FOTOĞRAFLI