Güncelleme Tarihi:
DENİZLİ Acıpayam Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serdar Güler, 40 yaşını geçmiş her 2 kişiden birinde hipertansiyonun görüldüğünü belirtip, baş ağrısı ve baş dönmesi, yüzde kızarıklık, kalp çarpıntısı, kolay yorulmanın bu hastalığın belirtileri olduğunu söyledi. Güler, bir de bu belirtilerin olmadığı, 'sessiz katil' dedikleri hipertansiyon hastalığı olduğunu belirtip, uyardı.
Kalp ve damar hastalıklarının son 20 yılda büyük bir artış göstererek dünyadaki hastalık kaynaklı ölümlerin 3'te 1'ini oluşturduğunu belirten Acıpayam Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serdar Güler, yine Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerini göre 2005 yılında 17.5 milyon kişinin hayatını hipertansiyon ve onun oluşturduğu hastalıklar nedeniyle kaybettiğini belirtti. Baş ağrısı, baş dönmesi, yüzde kızarıklık, kalp çarpıntısı, kolay yorulma gibi belirtilerin hipertansiyonun göstergesi olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Serdar Güler, "Hiçbir belirti vermeyen hipertansiyonda hastada bu şikayetler olmaz. Bu tip hipertansiyona 'sessiz katil' diyoruz. Çünkü hastanın haberi olmadığı için yaşam tarzında değişikliğe gitmiyor, sonuç olarak hipertansiyonun yapacağı zararlı şeylere çok daha açık bir şekilde maruz kalıyor" dedi.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Dr. Güler, Türkiye'de hipertansiyon için tedavi gören hastaların ancak yüzde 54'ünde istenilen tansiyon değerine ulaşılabildiğini belirterek, "Kalbimiz kaslardan oluşan bir organdır ve hipertansiyon kalbimizi büyütmektedir. Kalp büyümesine rağmen kalbi besleyen damarlar büyümediği için, kalp kası yeterince beslenemez ve kalp zamanla genişlemeye ve kan pompalama görevini yerine getirememeye başlar. Bundan bütün organlar etkilenir. Kalp yeterli düzeyde çalışmayınca hastada kalp yetmezliği bulguları yani çok kolay yorulma, nefes darlığı, öksürük, vücutta sıvı toplanması gibi bulgular izlenir. Ayrıca hipertansiyon sonucu kan basıncının artması beyindeki damarların yırtılmasına, beyin kanamalarına neden olabilir. Tanı konulduğu anda hipertansiyon hastasının kalbi halihazırda büyümüş ve vücudundaki tüm damarlar etkilenmiş oluyor. Bu nedenle hipertansiyon organlara zarar vermeden tedaviye başlanabilmesi için erken teşhis edilmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi son derece önemlidir" diye konuştu.
'SARIMSAK, LİMONLA TANSİYON TEDAVİ EDİLMEZ'
Hipertansiyon hastalarının beslenmesine çok dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Güler, diğer yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Stresli ortamlardan uzaklaşılmalı. Haftada 5 gün 45'er dakika tempolu yürüyüş yapılmalı. Sigara içilmemeli. Normal vücut ağırlığına düşmeye çalışılmalı. Yaşam değişikliği olmadan hipertansiyon tedavi edilemez. 'Ben istediğimi yerim, hareket etmem ama ilacımı alırım' son derece yanlış bir görüştür. Halk arasında söylenen sarımsak, limon gibi şeylerin zararı yoktur fakat sırf bunlardan medet umarak tansiyon tedavi etmek maalesef mümkün değildir."
Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)
FOTOĞRAFLI