Güncelleme Tarihi:
DENİZLİ Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, devletin istihdam üzerinden aldığı vergi ve primlerin yükünün işçi ve işveren açısından ağır olduğunu belirtip, azaltılması gerektiğini söyledi.
Denizli Sanayi Odası (DSO) Mart ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. Meclis Başkanı Mehmet Tosunoğlu'nun sunuş konuşmasıyla başlayan toplantıda, çalışma istatistikleri ve işgücü maliyeti konuşuldu. Tüm sanayicilerin yumuşak karnı olan işgücü maliyetleri konusunda çalışma yapılmasına karar verildi, istihdam üzerindeki vergi ve prim yükünün azaltılması gerektiği vurgulandı.
Toplantıda, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) araştırma servisi verilerine göre 2014 yılı Çalışma İstatistikleri ve İşgücü Maliyeti sonuçlarını değerlendiren DSO Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, "Brüt ücret üzerinden yapılan ve devlete giden kesintilerin yükselmesi nedeniyle işverenin ödediği brüt giydirilmiş ücret reel olarak artarken, işçinin eline geçen net giydirilmiş ücret reel olarak azalmış" dedi.
Ekonominin uluslararası rekabet gücünü, kısa vadede döviz kuru ve işgücü maliyeti, uzun vadede verimliliğin belirlediğini söyleyen Keçeci, "Her ne kadar 2014'te döviz kurları hızla yükselmiş ve TL'nin değeri düşmüş ise de, Türkiye ekonomisinin ve sanayinin uluslararası rekabet gücü artmamış, azalmış. Bunun nedeni, sanayi üretiminin ithalata bağımlı olması, döviz kurları arttıkça ithal girdilerden dolayı üretim maliyetlerinin de yükselmesidir. TL bazında işgücü maliyetinin de yaklaşık enflasyon oranı düzeyindeki artış seviyesini koruduğu anlaşılmaktadır. Verimlilik ise ülkemiz ekonomisi genelinde azalmış, sanayi sektöründe yerinde saymış. 2014 yılında ekonominin verimliliği bir önceki yıla göre yüzde 2,4 oranında azalmıştır. Bu sonuçla Türkiye, 61 ülke içinde verimliliğin en fazla gerilediği beşinci ülke olmuştur" diye konuştu.
TÜİK verileri kullanılarak yapılan hesaplamalara göre imalat sanayinde verimlilik değişiminin 2014 yılında sıfıra yakın gerçekleştiğini, sadece binde 1 oranında artış olduğunu sözlerine ekleyen Keçeci, açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Ülkemiz ihracatında 2014'te yaşanan duraklama ve 2015'teki gerileme de uluslararası rekabet gücündeki azalmayı kanıtlamaktadır. Türkiye, en fazla rekabet mücadelesi verdiği 30 ülkeye kıyasla, 2014 yılındaki 11,42 dolar/saatlik brüt giydirilmiş ücret seviyesi ile beşinci sırada yer alıyor. Öte yandan, 2014 yılı itibariyle ülkemiz, kişi başına GSYH ve işgücü verimliliği açısından OECD ülkeleri arasında Meksika ile birlikte en düşük değerlerle dipte yer almaktadır. AB ülkeleriyle bir kıyaslama yapılacak olursa, işgücü verimliliği Türkiye'ye göre yüzde 21 yüksek olan Slovak Cumhuriyeti'nin ücret düzeyi ülkemize kıyasla yüzde 15 oranında düşüktür. Çek Cumhuriyeti'ne göre daha yüksek ücret düzeyine sahip olan Türkiye, ise işgücü verimliliği açısından yüzde 25 oranında geridedir. Ülkemizde işverenin işçi çalıştırmak için ödediği paranın yaklaşık üçte ikisi üretim ve verimlilik artışıyla hiçbir ilgisi olmayan giderler niteliğindeki yan ödemelere ait. Oysa ücret sisteminin temel fonksiyonu, enflasyon ve karlılık gibi faktörlerin yanı sıra çalışanın üretime katkısının, o katkı dikkate alınarak ödüllendirilmesi olmalı. Devletin istihdam üzerinden aldığı vergi ve primlerin yükü işçi ve işveren açısından ağır olmuş. Devlet 2014 yılında işçinin gelirine yansımayan 46,3 liranın 39,3 lirasına el koymuştur. OECD verilerine göre ülkemiz, istihdam vergilerinin ağırlığı bakımından OECD ülkeleri içinde 2007'de ikinci iken, ülkemizde uygulanan istihdam teşvikleri sayesinde 2010 yılında dokuzunculuğa inmiş. Ancak 2014 yılı itibariyle ise sekizinciliğe yükselmiştir. İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükü azaltılmalıdır."
Ferah IŞIK / DENİZLİ, (DHA)
FOTOĞRAF